Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti Çorum Milletvekili Yıldırım, dünya parlamentolarına, uluslararası kuruluşlar, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeleri, Karma Parlamento Komisyonu üyeleri ve ülkelerin dostluk grubu başkanlarına, İngilizce ve Türkçe yazılı mektup gönderdi.
"Sayın milletvekili" hitabıyla başladığı mektubunda Yıldırım, İsrail'in Gazze şeridine yönelik kara, hava ve deniz üzerinden gerçekleştirdiği halen devam eden saldırılarda, aralarında kadın ve çocuklar da dahil çok sayıda sivilin bulunduğu 700'ün üzerinde Filistinli'nin yaşamını yitirdiğini, 4 binden fazla insanın yaralandığını ve sakat kaldığını, yüzlerce ev, hastane, okul, ibadethane, şehir altyapıları, su kaynakları ve tarım alanlarının zarar gördüğünü anımsattı.
Filistin topraklarına yönelik bu saldırıların, insan hakları ve uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini ifade eden Yıldırım, "İsrail'in askeri saldırıları başta olmak üzere Filistinliler'e uyguladığı ambargo, şiddet ve nefret söylemi ile yasa dışı yerleşimleri genişletme politikası, 1967 sınırlarına dayalı iki devletli bir çözümün hayata geçirilmesini imkansız hale getirmekte ve İsrail'in çözüme olan inancını sorgulatmaktadır" dedi.
-"İsrail, derhal bu saldırıları durdurmalı"
Yıldırım, İsrail'in Filistin halkı üzerinde uyguladığı baskı, dayatma, yıldırma, ambargo ve silahlı saldırı politikalarının, insanlık vicdanının asla kabul etmeyeceği yıkıcı sonuçlara yol açtığına işaret etti. İsrail'in derhal bu saldırıları durdurması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Gerçekleştirilen saldırıların sebep olduğu insani trajedi göz önünde bulundurulduğunda, uluslararası kamuoyunun kendini savunma hakkı ile telif edilemeyecek orantısız şiddet kullanımının arkasında durması düşünülemez.
Filistin'de kalıcı bir barışın sağlanması, şüphesiz dünya barışının sağlanmasına da büyük katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda İsrail'in gerçekleştirdiği saldırıların uluslararası camianın bir bütün olarak tepkisi ile karşılaşmaması da bu ülkenin uluslararası toplumun uyumlu bir parçası haline gelebilmesine engel olmaktadır. Unutulmamalıdır ki Filistin-İsrail meselesinde uluslararası kamuoyunun desteği ile sağlanacak normalleşme, dünyada çatışma ve insan hakları ihlallerinin sıradan addedildiği bölgelere yer olmadığını açıkça ortaya koyacak ve diğer bölgesel sorunların barışçıl çözümüne de katkı sağlayacaktır. Aksi takdirde münferit olayları cezalandırma adına yapılan operasyonlar, İsrail'in bu saldırısında olduğu gibi, masum insanların toplu olarak cezalandırılmasına dönüşebilecektir. Bu sebeple uluslararası kuruluşlar başta olmak üzere, parlamentoların ve parlamentolar bünyesindeki siyasi grup ve yapıların Filistin'de kalıcı bir barış ortamının oluşmasına katkı sağlamaları gerekmektedir. Bölgede çocuklar başta olmak üzere sivil can kayıpları ve diğer insan hakları ihlallerinin önüne geçilmesine karşı bir sağduyu hattı oluşturmalıyız."
-"Daha fazla çocuğun ölmemesi için katkılarınızı bekliyoruz"
Yıldırım, uluslararası toplumun tepkilerinin etkisiz kalmasının, İsrail'in mevcut politikalarını ısrarla sürdürmesi sonucunu doğurduğuna dikkati çekti. Mektubunda Yıldırım, "Bu sebeple tarafınızdan İsrail'in kınanması ve bir an önce sivil ölümlerine sebep olan saldırılardan vazgeçmeye çağrılması dünya barışı için büyük önemi haizdir" görüşünü ifade etti.
Barış ile insan hak ve hürriyetlerinin sağlandığı bir ortamın oluşmasında halkın temsilcileri olan milletvekillerine önemli görevler düştüğünü belirten Yıldırım, mektubunda şunları kaleme aldı:
"Bu bilinç içerisinde parlamentolarınız ve üyesi olduğunuz uluslararası kuruluşlar nezdinde Filistin halkına yapılan haksızlıkların yüksek sesle dillendirilmesi ve işlenen insanlık suçlarının uluslararası hukuk önünde ele alınması en büyük dileğimizdir. Kalıcı bir barış, daha fazla çocuğun ölmemesi ve huzurlu bir dünya için katkılarınızı bekliyoruz."
-"Ortaya çıkan sesler cılız"
Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada da Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu olarak Gazze saldırılarının başladığı ilk günden itibaren uluslararası kamuoyunda katliamlarına karşı duyarlılık oluşturma çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
Murat Yıldırım, yüzlerce ülke ve parlamento üyesine ulaşacak olan mektuplarıyla, İsrail'in soykırıma varan Gazze katliamları ve Filistin işgaline karşı "Sağduyu Hattı" oluşturma düşüncesinde olduklarını vurguladı.
İsrail saldırganlığının en önemli nedenlerinden birinin uluslararası kamuoyunda yeterli tepkinin oluşmaması olduğunu ifade eden Yıldırım, tüm dünya genelinde halklar sokaklarda yaptıkları eylemler, oluşturdukları pasif direniş hatları ile İsrail katliamlarını protesto ederken, parlamentolardan ve devlet yönetimlerinden yeterli tepki gelmediğini belirtti.
Ortaya çıkan seslerin önemli bir kısmının cılız kaldığına işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti:
"Hatta bazı devletlerin bizzat katliamlara destek vermesi İsrail'i soykırım politikalarında daha da cesaretlendirmektedir. Eğer Nazi zulmüne karşı dünyadan zamanında yeterince ses çıksaydı, yüzbinlerce insan yaşamını yitirmeyecek ve dünya bir savaşa sürüklenmeyecekti. Bugün de dünya İsrail'in Gazze soykırımına karşı gözünü kapatmaktadır. Bu ise dünyayı içinden çıkılmaz bir kaosa sürüklemektedir. Dünyamızın daha yaşanabilir, savaşların olmadığı, barışın hakim kılındığı bir atmosfere kavuşturulması için tüm parlamentoların üyeleri ve devlet yöneticileri sorumluluk almak zorundadırlar. Katliamların sona erdirilmesi için İsrail'in kınanması, ateşkes ve Gazze ablukasına son verilmesi için girişimde bulunulması, İsrail işgaline karşı tavır alınması ve yaptırımlar uygulanması gerekmektedir."