Atalay, Kırıkkale Valiliği ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, şu günlerde gündemlerindeki en önemli konulardan birisinin İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve İsrail'in uyguladığı devlet terörü olduğunu söyledi.
Bu konuda Türkiye en açık tavrı takınan ülke olduğunu vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:
"Biz dünyanın neresinde olursa olsun daima her türlü zulme karşı koyuyoruz ve hükümetimizin en önemli kimliklerinden birisi bu. Haksızlığa ve zalimlere karşı koymak. Biraz önce gelirken de ABD'li bir düşünürün yazısını okudum. "Türkiye bu konuda en açık tavır koyan ülke" diye bir yazısı var. Gerçekten öyle. Bu konuda öncelikle ateşkesin sağlanması. Sadece ateşkes değil, aynı zamanda hiç olmazsa en azından limanın açılması. Yani bazı kapıların ve limanın açılması yönünde bir çalışma sürüyor. Birkaç gündür bizim diplomatlarımız, arkadaşlarımız çalışıyorlardı. Dün gecede biz teravih namazından sonra sahura kadar değişik konuları değerlendirdik. Dışişleri Bakanımız bilgi de verdi. Bugün de sabahleyin kendisi erken saatlerde Katar'a gitti. Şu anda Katar'da Doha'da."
Atalay, ateşkes müzakerelerinin sürdüğünü anlatarak, ABD Dışişleri Bakanı'nın da Mısır'da olduğunu ve tarafları ikna etme anlamında çalışmaların sürdüğünü belirtti.
"İnşallah bugün, yarın, bayramdan önce ateşkes sağlanır ve aynı zamanda o kapılar da açılır" diyen Atalay, en azından liman kapısının açılması yönünde bir çabanın olduğunu söyledi.
Atalay, bu ramazan ayında en büyük üzüntülerinin Gazze ve Müslümanlara yapılan zulümler olduğunu ifade etti.
Ateşkes bayrama kadar sağlanabilirse memnun olacaklarını belirten Atalay, şöyle devam etti:
"Ama sadece şimdiki ateşkes değil, bu ablukanın kalkmasıdır. Bizim biliyorsunuz İsrail'e karşı en önemli şartlarımızdan birisi o. Onlar biliyorsunuz özür de dilediler Başbakanımızdan. Ama Başbakanımız ilişkileri normalleştirmek için Gazze'ye ablukanın kalkmasını en önemli şart olarak koydu. Üç şarttan biriydi. Şimdi bu görüşmeler içerisinde onlar da söz konusu. Saldırılarda çok kişi canını kaybetti. Onlar bu ramazan ayında şehitler. Allah onlara rahmet etsin. Ama insani yardım ulaştırma yönünde de çabamız sürüyor. Bir yandan TİKA bir yandan AFAD oraya insani yardım ulaştırıyoruz. Bir kısmı BM aracılığıyla bir kısmı doğrudan kendimiz. AFAD 15 bin ton un sevkıyatını yürütüyor. Bu manada Türkiye hem yoğun bir çaba içerisinde hem de bölgede şu anda en aktif siyasi hareketliliği de sağlayan konumundayız, hamdolsun."
- İsrail ürünlerine uygulanan boykot
Atalay, İsrail ürünlerine uygulanan boykota ilişkin de birçok yerde haklı tepkilerin olduğunu ve bu konuda vatandaşın duyarlılığını takdir ettiğini dile getirdi.
Atalay, Türkiye Hükümeti'nin İsrail'le bazı ilişkileri sürdürdüğü yönünde bir kısım yalan haberlerin yapıldığını ifade etti.
Bunlarla ilgili, şu son günlerde çok açıklama yaptıklarını anımsatan Atalay, "Bunların hepsi yalandır. Özellikle Mavi Marmara olayından sonra İsrail'le diplomatik ilişkilerimiz bile en düşük seviyede. Bütün askeri tatbikatlar vesaire iptal edildi. Bir tane ortak tatbikatımız olmamıştır. İşte İsrail jetlerine yakıt veriyor gibi falan. Başbakanımız da açıkladı. Bunların hiç birinin aslı yok. Bu tür şeyleri böyle iç siyasette bazılarının kullanmalarını, doğrusu üzücü buluyoruz. Bu tür konular hepimizin birleşip ortak tepki göstermemiz gereken konular. İç siyaset malzemesi yapılacak konular değil" diye konuştu.
- Irak'taki Türkmenler
Atalay, Irak'ta Sincar bölgesine geçen Türkmenlerle çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Şehirlerinden ayrılmak zorunda olan Türkmenler için hem bir kamp kurduklarını hem de gıda malzemesi, Kızılay'ın gönderdiği gıda paketleri, battaniye, çadır gibi çok sayıda malzemeyle desteklerinin devam ettiğini dile getirdi.
(Sürecek)