Mersin'deki Tevfik Sırrı Gür Stadı yanında düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimi için yapılan çirkin ittifakın diğer partilere oy verenler tarafından da görüldüğünü, yönetimleri ne derse ne desin bu partilerin tabanlarından kendisine oy verecek binlerce, on binlerce kişi bulunduğunu söyledi.
Karşısında eski Türkiye koalisyonu bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Eski Türkiye'nin ne kadar aktörü varsa, ne kadar karanlık, marjinal taraftarı varsa şu anda bizim karşımızda. Yani yeni Türkiye'nin karşısına dizildiler" dedi.
Milletin eski Türkiye koalisyonuna geçit vermeyeceğini belirten Erdoğan, Mersin'in de bu "şer ittifakına" geçit vermeyeceğini söyledi.
Mersin'de CHP, MHP, HDP, BBP, Saadet Partililerden destek beklediğini bildiren Erdoğan, "Bütün Mersin milletin adayına, yeni Türkiye'nin adayına inşallah destek verecek. Eski Türkiye'nin aktörlerine de sandıkta gereken cevabı verecek" diye konuştu.
Alandakilerden destek sözü alan Başbakan Erdoğan, tam bağımsız Türkiye için destek istedi.
Erdoğan, "Mersin inşallah 10 Ağustos'ta sandıkları patlatmaya hazır bunu görüyorum" dedi.
-KKTC'ye selam
Konuşmasında KKTC'ye selam gönderen, Lefkoşa'yı, Gazimağusa'yı, Girne'yi, Güzelyurt'u, Dipkarpaz'ı selamlayan Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 40. yıl dönümünü de kutladı.
Erdoğan, hiç olmadığı kadar 12 yıldır buranın yanında olduklarını dile getirerek, Mersin'den KKTC'ye su götürmek için çok büyük bir projenin devam ettiğini ve eylül gibi bitmesinin planlandığını bildirdi.
Kıbrıs davasını en güçlü şekilde savunduklarını vurgulayan Erdoğan, Güney Kıbrıs'a tankerlerle su geldiğini, KKTC'nin ise denizin altından döşenen borularla Türkiye'dekiler gibi aynı suyu içeceğini belirtti.
Bunun kardeşliğin gereği olduğunu, artık KKTC'de su sıkıntısı kalmayacağını belirten Erdoğan, "Hatta hatta isterlerse Güney Kıbrıs'a da su verebiliriz. Çünkü veren el alan elden üstündür biz bunu biliyoruz" dedi.
Suriye'deki ve Irak'taki mazlumlarla, Filistin ve Gazze ile ilgilendikleri, seslerini yükselttikleri için muhalefet partilerinin rahatsız olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi çıkmışlar, CHP, MHP, onların monşer adayları bizi sadece Arap halklarına destek vermekle itham ediyorlar. Neymiş Türkmenleri unutuyormuşuz. Elinize dilinize dursun be, ırkçılık bu. Mazlumun rengi olur mu? Mağdurun rengi olur mu? Mazlumun dinin, mezhebinin, dilinin, derisinin renginin ne önemi var? Bunlar devekuşu gibi başlarını kuma gömmüşler kendileri karanlık içinde kalmışlar, dünyayı da karanlık zannediyorlar."
Başbakan Erdoğan, 12 yıllık iktidarları süresince Myanmar'dan, Somali'ye, Afrika ülkelerine kadar kimin ihtiyacı varsa ellerini uzattıklarını, bunu yaparken Türk kardeşleri, Türkmen kardeşleri ve akraba topluluklarını da unutmadıklarını vurgulayarak, Yunanistan, Bulgaristan, Almanya, Fransa, ABD ve Avustralya'da vatandaşları, akrabaları bularak ilgilendiklerini söyledi.
Bazı Türk topluluklarını tarihte ilk kez başbakan olarak ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, Etiyopya'da Türkleri bulup ilgilendiklerini, Kırım'da Türkler'e el uzattıklarını, okullar, camiler yaptıklarını anlattı.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizden önceki MHP iktidarı sen acaba Kırım'a ne yaptın söyle bakayım? Ama biz yaptık. Türkmenler diyorlar, sen Suriye'deki, Irak'taki Türkmenlere ne yaptın? Ama biz bak Suriye'deki Türkmenlere biliyorsunuz, istihbarat teşkilatımızın tırları giderken ne yazık ki savcısıyla birlikte güvenlik güçleriyle birlikte el koymaya kalktılar. Kanunsuz bir işlem yaptılar. Bu kanunsuz işlemi hala savunan dalkavuk, yandaş medya var, paralel medya var. Çünkü onlar Türkmen kardeşlerimize bu yardımın gitmesini istemiyorlardı. Onları kendi başlarına bırakmak istiyorlardı. Ama biz buna rağmen gönderdik."
Türkmenleri madden manen desteklediklerini ve desteklemeye devam ettiklerini bildiren Erdoğan, "Aslında MHP'nin içindeki bazı milletvekili arkadaşlar da neler yaptığımızı çok iyi biliyorlar ama dürüst davranmıyorlar, samimi davranmıyorlar, kalkıp bu hükümet oradaki Türkmenlere şu yardımı yapıyor demiyorlar" dedi.
Irak'taki Türkmenlerin büyük ölçüde ihtiyaçlarını karşılamanın gayreti içinde olduklarını ifade eden Erdoğan, "Şartlar normal değil, anormal şartlara rağmen desteklerimizi sürdürüyoruz" dedi.
-"Hayalleri bile ulaşamaz"
Başbakan Erdoğan, yurt dışında yürütülen çalışmalarla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"TİKA adında bir kuruluşumuz vardı. Kendi içine kapanmıştı, bürokrasiyle uğraşıyordu. TİKA'yı aldık, büyüttük, destekledik ve Türkiye'nin öncü gücü haline getirdik. Kızılay'ı, AFAD'ı Türkiye'nin öncü gücü yaptık. Diyanet İşleri Başkanlığımızla, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızla, Türk Hava Yolları, Anadolu Ajansı, TRT ile dünyanın her köşesine ulaştık. Bizim ulaştığımız yerlere inanın ne MHP'nin, ne CHP'nin ne diğerlerinin hayalleri bile ulaşamaz."
MHP'nin de iktidar ortağı olduğu dönemde yapılan bu tür yardımların tutarının 45 milyon dolar olduğunu, şimdi bu rakamı 3,5 milyar dolara yükselttiklerini ifade ederek, "Nerdeyse bine dokuz artırdık" dedi.
-"Cehalet paçalarından akıyor"
Kılıçdaroğlu'nun "Eskiden Ortadoğu'da sorun olsa Türkiye'nin kapısı çalınırdı" şeklindeki açıklamasını eleştiren Erdoğan, "Cehalet paçalarından akıyor. Kendi ülkesinin hatta kendi partisinin tarihini bile bilmiyor" dedi.
CHP dönemlerinde Ortadoğu bir tarafa Ankara'nın sokaklarına, caddelerine bile devletin ulaşamadığını, Türkiye'nin dünyada, Ortadoğu'da, Avrupa'da esamesinin bile okunmadığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'ye gündem dayatıldığını, "yap" denilenin yapıldığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, eski Başbakan Ecevit'in İsrail'in Cenin katliamına soykırım dediği için linç edildiğini, 15 gün içinde 4 kez özür dilemek mecburiyetinde kaldığını anımsatarak, "Şimdi özür dileyen değil, özür dileten bir Türkiye var, şimdi ağırlığı olan bir Türkiye var. Şimdi gücü, itibarı olan bir Türkiye var. Şimdi bayrağının, pasaportunun, parasının saygınlığı olan bir Türkiye var" dedi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu da eleştiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"CHP ve MHP'nin bu monşer adayı kısa süre içinde partilerine uyum sağladı. Daha sahalara çıkalı bir ay olmadı, maşallah yalanın bini bir para, iftarının bini bir para. Bir ay içinde defalarca yalan söyledi, yalan söylemeye de devam ediyor. Ben bu monşerin yalanlarının, iftiralarının peşine düşecek değilim. Kendisini zaten muhatap da almıyorum. Ama çıkıyor Türkiye'de Gazze'de hiçbir şey yapmıyor diyor. Çıkıyor, Gazze'yi bırak Türkmenlere bak diyor. Bir yandan İsrail zulmüne çanak tutuyor, bir yandan da tam partisi CHP, MHP gibi ırkçılık yapıyor."
(Sürecek)