İsrail ve Gazze'deki direnişçi grupları, 2012 ateşkesi öncesindeki çatışmalara getiren süreç, Ağustos-Eylül 2005 döneminde İsrail’in Gazze'deki yerleşimlerin büyük çoğunluğunu Batı Şeria ve Doğu Kudüs bölgesine taşımasıyla başladı. İsrail güvenlik gerekçesiyle kısa sürede Gazze çevresindeki kontrolünü artırdı. Filistin’de 25 Ocak 2006'da yapılan seçimleri Gazze'de, masaya oturmak istemediği Hamas’ın kazanması İsrail'i siyasi ve ekonomik açıdan çok daha katı bir tutum almaya sevketti. Gazze'nin (Mısır sınırı hariç) tüm kara ve deniz erişimini kapatan İsrail, burayı yaşamsal ihtiyaçların dahi karşılanamadığı, "açık hava hapishanesi" olarak nitelendirilen bir bölgeye dönüştürdü. Mısır'daki Hüsnü Mübarek yönetiminin Hamas karşıtı tutumu, izolasyonu kolaylaştırdı. Bu arada İsrail Kasım 2006, Şubat 2008 ve Kasım 2012'de askeri saldırılar düzenleyerek Gazze'de ağır sivil kayıplarına yol açtı ve altyapıyı büyük ölçüde tahrip etti.
İsrail'in, Kasım 2012'deki Gazze saldırıları 8 gün sürdü. 14 Kasım’da taraflar Mısır'ın arabuluculuğunda ateşkes anlaşması yaptı. Anlaşma şu şekildeydi:
"-İsrail Gazze Şeridi’ne karşı tüm kara, hava ve deniz saldırıları ile bireyleri hedef alan eylemlerine (suikastlere) son verecek.
-Filistinli tüm gruplar, Gazze Şeridi’nden İsrail’e roket fırlatma ve sınırdaki saldırılar dahil her türlü saldırıya son verecek.
-Ateşkesin başlamasından itibaren 24 saat içinde, İsrail’in Gazze çevresindeki sınır geçişlerini açma, insan ve mal hareketini kolaylaştırma, bölge sakinlerinin hareketlerini engelleyici durumları kısıtlama ve sınır bölgelerinde yerleşimcileri hedef almaktan kaçınacak uygulamaları icraata geçecek.
-Gerekli görülen diğer meseleler ele alınacak.
-Mısır taraflardan anlaşmanın maddelerinin uygulandığına dair güvence alacak. Mutabakatın gözlemcisi olması nedeniyle Mısır'a ihlaller hakkında bilgi verilecek."
Hamas'ı razı eden Mısır'ın açık kapı politikası oldu
Gazze'de işbaşında olan Hamas hükümetinin, anlaşmada İsrail ablukasının kaldırılması açıkça taahhüt edilmemesine rağmen uzlaşmaya yanaşması, Mısır'da Haziran 2012'de ilk kez demokratik yollarla seçilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin işbaşında olmasıyla mümkün oldu. Mursi'nin Gazze sınırındaki Refah kapısını açık tutması, İsrail ablukasına rağmen Gazzelilerin nefes almasını sağladı. Hamas da söz konusu şartlarda ateşkesi kabul etmekte büyük bir sakınca görmedi.
Ancak Mursi'nin Temmuz 2013'te devrilerek yerine General Abdülfettah Sisi'nin gelmesi, Gazze'nin de kaderini değiştirdi. Sisi, Sina'nın kuzeyindeki güvenlik sorunlarını gerekçe göstererek Refah kapısını sık sık kapattı. Hamas'a karşı tavır aldı. Böylece Gazzeliler İsrail ablukasının ağır etkilerini hissetmeye başladı. Erez, Karni, Sufa ve Kerem Şalom kapıları da İsrail tarafından haftalarca ya da aylarca kapatılarak temel ihtiyaç maddelerinin, sağlık malzemelerinin ve insani yardımların bölgeye giriş çıkışı engellendi. Gazze'nin havadan ve karadan tüm dünyayla bağlantısı kesildi. Bölgeye mal giriş ve çıkışları engellendi. İşsizliğin yüzde 60'lara ulaştığı, 1 milyon 800 bin nüfusun yaşadığı Gazze'de şu an her üç kişiden ikisi evinden edilmiş durumda.
Eski ateşkese dönüş ablukaya karşı güvence getirmiyor
İsrail'in Gazze saldırılarının şiddetlenmesinden sonra başlayan arabulucuk girişimlerinde, ABD, Avrupa Birliği, BMGK ve diğer bazı güç merkezleri, ard arda 2012 ateşkes şartlarına dönülmesi çağrısı yapmaya devam ediyor.
Ancak 2012 ateşkesi, Refah sınır kapısının açık tutulması kaydıyla, Hamas için "kötünün iyisi" bir anlaşmaydı. AA'ya değerlendirmelerde bulunan Filistin'in Ankara Büyükelçiliği Siyasi Danışmanı Fadi Elhüseyni de "Mursi döneminde zaten sınır kontrolleri çok sıkı değildi ve Refah kapısı açıktı. O yüzden de 2012 anlaşmasında ambargonun kaldırılması bir şart olarak aranmadı" yorumunda bulunuyor. Elhüseyni, Hamas ve Filistinlilerin mevcut şartlarda yapılacak herhangi bir ateşkeste ambargonun mutlak surette kaldırılmasında ısrarcı olduklarını vurguluyor. Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhat Erkmen de aynı noktaya işaret ederek, 2012 ateşkesinde Hamas'ın ablukayla ilgili hükümlerde ısrar etmemesinin, Refah kapısının açık olmasından kaynaklandığını söylüyor.
Gazze için mevcut durumda en önemli meselenin ablukanın kaldırılması olduğuna, Hamas tarafı sık sık dikkat çekiyor. Bölgedeki eski Filistin Hükümeti'nin Başbakanı İsmail Haniye, "Sorun, ateşkes değil; Gazze'nin ambargo altında olması ve bölgedeki açlıktır" sözleriyle hassasiyetlerini ifade etmişti.
Sonuç olarak, 2012 ateşkesinde İsrail'in Gazze'ye insan ve malların giriş çıkışında bazı kolaylıklar getireceğinin yer almasına karşın ablukanın kaldırılması taahhüdünü vermemesi ve Mısır sınırının açık tutulacağından söz edilmemesi, Gazzelileri eski ateşkesin aynen kabul edilmesi halinde yaşamsal güvencelerden yoksun bırakacak.