Pinyanişi ve Ertuşi aşiretlerine mensup kişiler arasında 6 gün önce çıkan, bir kişinin ölümü, 6 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan kavganın ardından kente gelen DBP Eş Genel Başkanı Yüksek, Bağımsız Van Milletvekili Tuğluk ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir'den oluşan "barış heyeti", kentteki temaslarını sürdürüyor.
Dün, olaylarda hayatını kaybeden Mustafa Er'in ailesine taziye ziyaretinde bulunan, kentteki kanaat önderleri ve aile temsilcileriyle bir araya gelerek değerlendirme toplantısı yapan barış heyeti, bugün de kentteki sendika temsilcileriyle görüştü.
Hakkari Belediye Başkanlığı meclis salonunda düzenlenen toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir, iki gündür Hakkari'de bulunduklarını ve kente gelişlerinin temel nedeninin iki aile arasındaki husumetin daha fazla büyümeden bir an önce selametle, sulhla nihayete erdirilmesi olduğunu söyledi.
Bu konuda kentin tüm dinamikleriyle bir araya gelme, istişare etme ve ortak akılla sükuneti sürdürülebilir kılma konusunda çaba gösterdiklerini vurgulayan Baydemir, şöyle konuştu:
"Sükuneti kalıcı hale getirme ve mümkün mertebede kalıcı nihai bir sulh oluştuktan sonra kentten ayrılma noktasında bir gayretimiz var. Öncelikle Hakkari'de bulunan bütün sivil toplum örgütlerimize şu ana kadarki sağduyulu yaklaşımları ve olayların büyümemesi konusundaki net tutumları konusunda teşekkür ediyorum hem de ortak sorumluluğumuzun devam ettiğini, birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğimizi ifade etmek istiyorum. Dün çok yoğun ziyaretlerimiz oldu. Mağduriyet yaşayan ailemizin de serin kanlı, metanetli ve şu ana kadar ortaya koyduğu tavrından dolayı kendilerine minnettar olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Olabilecek en kısa zaman dilimi içerisinde Hakkari ilimizde yaşamın tamamen normale dönmesi konusunda herkesin desteğine, çabasına, katkısına ihtiyaç duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum."
Ziyaretlerinin bundan sonra da devam edeceğini ve olayın gerçekliğine inmeleri gerektiğini kaydeden Baydemir, olayın bütün gerçekliğiyle açığa çıkarılıp adaletin tecelli ederek toplumun vicdanını rahatlatmanın herkesin görevi olduğunu dile getirdi.
Baydemir, hayatın normale dönmesi konusundaki girişimleri sonuç verinceye kadar kentte kalacaklarını bildirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kullanılan silah devlet silahıdır ve devlet kurşunudur. Yani koruculuk sisteminin yaratmış olduğu başka handikaplardan, trajedilerden birini daha yaşıyoruz. Bunun için, bütünlükçü bir çözüm için Hakkari ve Türkiye'deki dinamiklerin tümünün bu acıya ortak olması çağrısında bulunuyoruz. Şüphesiz ki bizim açımızdan iki aşiret, iki aile ya da üç aşiret, üç aile, dört aile söz konusu değildir. Bizim açımızdan Hakkari toplumunun tamamının ailesi tektir. Hepimiz yek bir milletin evlatları, fertleriyiz. Her ailede doğru tutum sahibi olanlar olabilir, her ailede yanlış tutum sahibi olanlar olabilir. Dolaysıyla bizim açığa çıkarmak istediğimiz, yanlış tutum sahibini ya da hukuku ihlal edenlerin kamunun vicdanında, halkın vicdanında ve şüphesiz ki adalete hesap vermelerini sağlamak olacaktır. Bu itibarla da birey olarak Osman Baydemir'in bir hatasından benim kardeşimin, benim halamın, benim kuzenimin sorumlu tutulması devri artık kapanmış olmalıdır."
Baydemir, kentteki husumeti bitirmenin herkesin ortak ödevi olduğuna dikkati çekerek, hakkın, haklının açığa çıkarılması, adaletin tecelli ettirilmesi, toplumun vicdanının tatmin olması konusunda çabalarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Baydemir ve beraberindekiler açıklamanın ardından Hakkari Valisi Yakup Canbolat'ı ziyaret etti.