Erzurum Kongre Binası bahçesinde düzenlenen törene, TBMM Başkanı Çiçek, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,​ İçişleri Bakanı Efkan Ala, Vali Ahmet Altıparmak, AK Parti Erzurum Milletvekili Adnan Yılmaz ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, Erzurum Çocuk Korusu konser verdi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, burada yaptığı konuşmada, içinde bulundukları şehrin ve önünde bulundukları mekanın bir devrin başladığı yer olduğunu söyledi.
"Türk milleti, 600 yıl üç kıtada adalet ve hüküm sürdükten sonra bugün Gazze'de, bizim kardeşlerimize bu zulmü yaşatanlar, yeryüzünde gidecek yer bulamadıklarında, kucak açarak sığınacak mekanı onlara sunmuş olan bu milletin evlatları olarak, 600 yıllık adaletli hükümdarlıktan sonra maalesef büyük bir sıkıntıya düştük" diyen Ala, şunları kaydetti:
"İstiklal Savaşı'nı sürdürdüğümüz yıllardaki kadar büyük sıkıntıyı milletimiz tarihinde hiç yaşamadı. Bu sıkıntıdan çıkış yolu aranırken, Gazi Mustafa Kemal, Erzurum'a geldi. Erzurum'da kongreyi topladı. Bunu çok iyi anlamamız lazım. Her zaman başı dara düştüğünde, onun kalkacağı yer olarak, onun arkasında duran hemşehrilerim. Yani bu milletin ne zaman başı dara girse Erzurumlular ve Erzurum'dan bir çıkış üretme ferasetini göstermiş olan hemşehrilerim, işte böyle bir sıkıntılı dönemde bir kongre toplanıyor ve bu kongrede artık zulme ve bütün bu yurt dışından, bizim milletimizin dışından, ülkemize yönelen taarruzlara itirazını yüksek sesle dile getirildiği bir yer olarak Erzurum bu kongrede birtakım kararlar alıyor. İşte o kararlardan en önemlisi, bundan sonra milletimiz yönetecek ve her türlü baskıya, mandaya, emparyalizme hayır diyecek."
- "Milletimizin başı derde girdiğinde, Meclis kapatılacak yer değildir"
En problemli zamanda burada bugünkü adıyla bir meclisin toplandığını anlatan Ala, şöyle devam etti:
"Bu şu demektir, milletimizin başı en çok dara girdiğinde, meclisimiz toplantıya çağrılacak yerdir. Toplantıda değilse çağrılacak yerdir, toplantıya. Eğer öyle bir meclis yoksa meclis oluşturulacak ve o mecliste o kararlar alınacaktır. Yani milletimizin başı derde girdiğinde, meclis kapatılacak yer değildir. Meclis, evet 'problemler çoğaldı, onun için yaptık darbeyi, yönetime el koyduk ve meclisi dağıttık' demek işte Mustafa Kemal'in burada başlattığı işe, yaptığı ruha, tam aksi hakarettir. Ona vurulmuş büyük bir darbedir. Bunun altını kalın çizgilerle çiziyorum. Yani TBMM sistemin merkezinde, yetki dağıtan, yetkili yer olarak, her zaman en problemli dönemlerde de daha fazla açık olacağız, çalışacak ve gözümüz gibi korumamız gereken irademizin tecelli ettiği yerdir."
Ala, "İşte 23 Temmuz'da, 95 yıl önce verdiğimiz kararı yani 'millet yönetecek kararını', şimdi 10 Ağustos'ta taçlandıracağız, evet bundan sonra devletin başına, cumhurun başına kimin geleceğine de millet karar verecek diyeceğiz ve sandıkta onun kararını vereceğiz. Milletin adamını, milletin başına getireceğiz" diye konuştu.