Erzurum'daki Palandöken Dağı'nda bir otelde düzenlenen 30. Reform İzleme Grubu (RİG) Toplantısı'na, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve​ İçişleri Bakanı Ala, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Afif Demirkıran ile Başbakanlık adına Müsteşar Yardımcısı İbrahim Kalın katıldı.
İçişleri Bakanı Ala'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik süreci kapsamında Siyasi Kriterler, Yargı ve Temel Haklar Faslı (23. Fasıl) ve Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Faslı (24. Fasıl) konularında kaydedilen gelişmeler değerlendirilerek, güncel gelişmeler ışığında öncelikli ele alınabilecek konular görüşüldü.
Toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Efkan Ala, 23 Temmuz 1919 tarihinde toplanan Erzurum Kongresi'nin 95. yıl dönümünde, Erzurum'da, Avrupa Birliği sürecinde gerçekleştirdikleri reformları değerlendirdiklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2014 yılını, Türkiye için temel hak ve özgürlüklerin daha da güçlendirilmesine yönelik birçok reformun hayata geçirileceği bir yıl olarak tanımladığını ifade eden Ala, "Bu aynı yıl içerisinde ikincisini gerçekleştirdiğimiz Reform İzleme Grubu toplantısı ile gerçekleştirilen reformları dikkatle izliyoruz. Ülkemizin Avrupa Birliği üyeliği yolunda kararlı bir şekilde ilerliyoruz" diye konuştu.
Yakın coğrafyada yaşanan gelişmelerin Türkiye'de gerçekleştirilen reformların önemini bir kez daha gözler önüne sermiş bulunduğunu vurgulayan Ala, "Komşularımız istikrarsızlık ve krizlerle mücadele ederken, hükümetimiz Avrupa Birliği üyeliği yolunda reformlara hız kesmeden devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hayat standardını yükseltecek düzenlemelere imza atmaktadır. Türkiye, Avrupa Konseyi kurucu üyesi ve Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri yürüten aday bir ülke olarak her zaman Avrupa'nın üzerinde yükseldiği, evrensel değerlerin arkasında olmuştur ve olmaya devam edecektir. Türkiye'nin temsil ettiği hoşgörüye dayalı tarihi ve kültürel değerler, Avrupa'nın endişelerini gidermekle kalmayacak, Avrupa'nın çeşitliliğine de katkıda bulunacaktır" şeklinde konuştu.
İtalya'nın yeni üstlendiği AB Dönem Başkanlığı'nın Türkiye'nin katılım sürecine güçlü bir ivme kazandıracağı inancında olduklarını altını çizen Ala, şöyle devam etti:
"Hükümetimiz, ülkemizin adeta kanayan yarası haline gelmiş terör problemini çözmek için devrim niteliğindeki reformları kararlılıkla hayata geçirmektedir. Bu kapsamda son olarak Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun, resmi gazetede yayımlanarak, yürürlüğe girmiştir. Ağustos'ta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimi demokratikleşme yolunda çok önemli bir adımdır. Bu seçimde, cumhurbaşkanı ilk defa doğrudan halk tarafından seçilecek, Türk demokrasi tarihinde yeni bir sayfa açılacaktır."
Vatandaşların AB ülkelerine vizesiz seyahat hakkına kavuşmasının önemli bir adamı olan Vize Serbestisi Diyaloğu'nun geçen yıl Ankara'da resmi olarak başlatıldığını anımsatan Ala, bu hedefi zamanlıca yerine getirmek amacıyla Avrupa Komisyonu ile ortak çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürdüklerini söyledi.
Ala, Türkiye'de kaydedilen gelişmeler çerçevesinde gerek Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan ilerleme raporu gerekse Avrupa Parlamentosu'nun son iki raporunda yer alan, Yargı ve Temel Haklar başlıklı 23. Fasıl ile Adalet, Özgürlük ve Güvenlik başlıklı 24. Faslın açılması gerektiği yönündeki görüşleri paylaştıklarını vurguladı.
AB'yi bu fasılları bir kez daha açmaya davet ettiklerinin altını çizen Ala, toplantıda Türkiye'nin uluslararası alanda önemi haiz sözleşmelere taraf olunması konusunu görüştüklerini, bu konuyla ilgili onay süreçlerinin kısa sürede başlatılmasının kararlaştırıldığını ifade etti.
- Toplantıda alınan kararlar
İnsan ticaretiyle mücadele ve mağdurların korunması hakkında kanun tasarısı üzerinde çalışmaların, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından koordinasyonu yapılarak çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Ala, toplantıda aldıkları kararları şöyle sıraladı:
"Sınır yönetimi konusunda kurulması öngörülen yapılanmaya ilişkin sınır güvenliği kanunu tasarısı yine İçişleri Bakanlığınca hazırlanmıştır. Toplantıda, bu kanun tasarısı hakkında bilgilendirilmede bulunuldu. Toplantıda, Adalet Bakanlığınca hazırlanıp, resmi gazetede yayımlanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlallerinin önlenmesine ilişkin eylem planının uygulanmasını takip etme kararı da aldık. Hükümetimizin demokratikleşme yolundaki adımları hız kesmeden devam etmektedir. Gerçekleştirilen bu reformları uluslararası ve ulusal kamuoyuna daha iyi aktarabilmek üzere RİG üyesi bakanlıklar tarafından bir strateji geliştirilmesi, toplantıda alınan bir diğer karardır."
Bir gazetecinin, "İçişleri Bakanlığı'nın Avrupa Birliği sürecine ilişkin ne gibi çalışmaları var?" yönündeki soru üzerine Ala, şöyle yanıtladı:
"AK Parti hükümetleri döneminde gelişmiş ülkeler standardında temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin, kalkınmışlığın inşasını hedeflediğimiz bütün hükümet programlarında ortaya konmuştur. AB standartları da gelişmiş ülke standartlarıyla eşit düzeydeki standartlardır. 'Kazan kazan' anlayışı içerisinde yürüttüğümüz bir prosestir. İçişleri Bakanlığında tabii bizim daha önceki, eski Türkiye'de temel hak ve özgürlükler, kamu düzenine ve güvenliğe bir tehdit olarak algılanırdı, öyle tanımlanırdı. Bizim hükümetlerimiz döneminde aksine, güvenliğin vatandaşlarımızın bireysel hak ve özgürlüklerini kullanmaları ihtiyaç duyduğu bir kamu hizmeti olduğunu düşünüyoruz ve böyle tanımlıyoruz. Kamu düzenini sağlarken de kurallı demokrasiden bahsediyoruz ve onu inşa etmeye çalışıyoruz. Kurallara uyulduğu sürece, kuralları demokratikleştirerek, vatandaşlarımızın ifade özgürlüklerini, her alandaki temel hak ve özgürlüklerini geliştirerek ve kolayca, bütünüyle, kullanabilmelerinin önünü açan düzenlemeleri ve uygulamaları yapmayı görev olarak adlediyoruz."
Güvenliği de temel hak ve özgürleri kullanabilmek için ihtiyaç duydukları kamu hizmeti olarak gördüklerinin altını çizen Ala, "Bu bir paradigma değişimidir. Bu yaklaşım, yeni Türkiye'nin yaklaşımıdır. En çok bu hedeflere, paradigmaya uygun hareket etmesi gereken ve düzenlemeler yapması gereken yer de İçişleri Bakanlığı'dır" ifadelerini kullandı.
Bakanlık olarak masada olan çalışmalardan da bahseden Ala, şunları kaydetti:
"Bunlardan bir tanesi Kolluk Gözetim Komisyonu kurulmasına dair kanun tasarısıdır. Bu şuan TBMM'dedir. Önümüzdeki yasama yılında meclisimiz açılır açılmaz, bunu gündeme getireceğiz ve yasalaştırma çalışması içerisine gireceğiz. Bu çok önemli. Vatandaşlarımızla güvenlik hizmeti sunan kolluk görevlilerimiz ve kurumlarımız arasındaki ilişkinin standardını yükseltmesi bakımından önemli bir kurumdur. İkincisi Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kanunu Tasarısı. Bu da önümüzdeki parlamento açıldığı zaman hemen TBMM'ye gönderilebilecek durumdadır. Hükümet tasarısı olarak, TBMM'ye göndermeyi planlıyoruz. Birinci yarıyılda bu tasarıları çıkarma, yasalaştırma fırsatı buluruz. Ayrımcılıkla mücadele de çok önemlidir. İnsanların dini inançları, anlayışları, felsefi düşünceleri, etnik kökenleri itibarıyla hiçbir ayrıma tutulmamalarını garanti altına alan, eşitliklerini garanti altına alan bir tasarıdır. Bunu da çok önemsiyoruz. Bütün devlet mekanizmaları da buna göre hareket edeceklerdir."
Bakan Ala, "Türkiye'nin arzu ettiği, milletimizin 77 milyonun hedeflediği, Türkiye'yi görmek istediği yere taşıyacak standartları yükseltme çabalarımız devam etmektedir. Bu AB standartları ve projesi çerçevesinde de daha hızlı bir biçimde yürümektedir. Önümüzdeki dönemler, her dönem bir öncekinden daha fazla iş yapmış olarak, yolumuza devam edeceğimiz dönemlerdir" dedi.
(Sürecek)
