Çiçek, İsrail'in Gazze'de sivillere yönelik başlattığı ve aralıksız devam ettirdiği saldırları karşısında olağanüstü toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamentolar Birliği (İSİPAB) Troyka toplantısında yaptığı konuşmada, "Ortadoğu'da gerginliğin tırmanmakta olduğu mevcut hassas dönemde, İslam İşbirliği Teşkilatı PArlamentolar Birliği Troykası'nın, üye ülkelerin de katılımıyla, İsrail'in Filistin'in ayrılmaz bir ğarçası olan Gazze'deki Müslümanları hedef alan, bütün hukuk kurallarını çiğneyen ve insanlık tarihin ekara bir leke olarak geçecek saldırılarını ele almak üzere toplanması son derece isabetli ve zamanlı bir girişim olmuştur. Filistin davasının, Kudüs'ü şerifin azimli savunucuları olan biz İSİPAB üyesi ülkelerin meclis başkanları ve milletvekilleri ne yazık ki dost ve kardeş ve Filistin halkının işgal altındaki topraklarında giderek daha fazla saldırganlık ve baskııyla karşı karıya kaldığına, Müslümanların çocuk, kadın ve yaşlı ayrımı yapılmaksızın öldürüldüklerine şahit oluyoruz" diye konuştu.
İsrail'in son yıllarda artan saldırıların herkesi derin kedere sevk ettiğini ifade eden Çiçek, "Bugünkü toplantımız Filistinli kardeşlerimizin en zor zamanların hep yanında olduğumuzun ve olacağımızın kanıtıdır. İSİPAB üyeleri olarak İsrail'in barış sürecindeki uzlaşmaz, inatçı tutumu ve saldırganlıkları karşısında tepkimizi ortaya koyuyoruz. Filistin halkının bağımsız ve egemen bir devlete sahip olmaya yönelik haklı davasını desteklemeliyiz" sözleriyle Filistin davasının İSİPAB üyesi ülkelerin her zaman önceliğinde olduğuna işaret etti.
"İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri operasyonlarıyla bölgede meydana gelenler, tüm İslam dünyasında derin bir infial uyandırmıştır" diyen Çiçek, "Vahşetin en şiddetli bir şekilde sürüdüğü bu ortamda bu vahşeti ve zalimliği şiddetle kınıyoruz. İsrail'in uluslararası hukuku ve insani değerleri hiç sayarak insanlık suçu işlediğini bir defa daha şahit oluyoruz. Filistin kardeşlerimiz maalesef toplu cezalandırmaya maruz kalıyor. Sivillere, kadınlara ve çocuklara karşı aşırı vahşi güç kullanılması asla tasvip edilemez" diye konuştu.
Çiçek, sivil can kaybına yol açan hava operasyonları da dahil olmak üzere, Filistinlilerin mal mülklerine zarar verilmesi, yasadışı yerleşim yerlerinin inşası, Filistinlerin El-aksa camisinde ibadet haklarının kısıtlanması gibi İsrail uygulamalarının uluslararası hukuku ayaklar altına aldığına dikkati çekti.
İsrail'in tutumunun hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini söyleyen Çiçek, "Maalesef bu askeri operasyon ilk değil. İsrail geçmişte de çeşitli gerekçelerle düzenlediği saldırılarla Gazze'nin alt yapısını tahrip ederek Filistinli kardeşlerimizi yıldırmayı hedefliyor" ifadesini kullandı.
Son saldırıların mazlum Gazze halkının acılarını daha da arttırdığına işaret eden Çiçek, saldırıların İsrail'e yönelik haklı bir infiale sebep olduğunu kaydetti.
-"Hangi vicdan kabul edebilir"-
Çiçek, İsrail'in aralıksız devam ettirdiği saldırılarda 600'den fazla Filistinli kardeşimizin şehit olduğunu, 3 bin 500'den fazlasının yaralandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Plajda küçücük çocukların şehid edilmesi insanlık değerlerinin hiçe sayılması demektir. Gazze sahilinde oynayan 4 çocuğa bomba yağdırılarak, Gazze'de sadece ölenler değil, insanlık ve insanlığın ortak aklı da katledilmiştir. Dünyadan habersiz masum çocukların bile oynarken kasten bombayla parçalanmasını hangi vicdan ve hangi insnalık anlayışı kabul edebilir! Filistin halkına tek taraflı olarak dayatılmaya çalışına ateşkes şartlarının kabul edilmediği gerekçesiyle 17 Temmuz'da kara harekatıyla sivillerin hedef alınması derin bir üzüntü ve endişeye neden olmuştur. Bu saldırıları şiddet ve nefretle kınıyoruz.
Askeri harekatın derhal durdurulması gerekmekte.Öncelikli hedefimiz toplu cezalandırma yöntemiyle sürdürülen bu vahşi saldırıların durdurulması. Kalıcı bir ateşkes sağlanmadığı takdirde İsrail'in çeşitli bahanelerle Gazze'ye yönelik saldırıları devam edecektir. Kalıcı ateşkes için İsrail'in uluslararası topluma hesap verebilir olmasının sağlanmasını gerekmektedir. Bunun sağlanması uluslararası toplumun etili tepki göstermesine bağlı. Devletler, kurum ve kuruluşların herkesin harekete geçerek Ortadoğu'daki şiddet saldırılarını dünya felaketine dönüşmeden durdurmaları gerekmektedir. Uluslararası toplumun Gazze'de yaşananalar karşısındaki vicdan testinden başarıyla geçmesini temenni ediyorum. İsrail'in 2011 ve 2012 yıllarında taahhüt ettiği çerçevede tutukladığı Filistinleri serbest bırakmasını istiyoruz."
-"Genel Yas ilan edilmeli"-
Türkiye'nin, İsrail saldırılarının durdurulması ve kalıcı ateşkes için yapılacak tüm çabaları desteklediğini ve bu çabalara katkı sağlamak istediğini belirten Çiçek, "Bu bağlamda cumhurbaşkanımız, başbakanımız ve dış işleri bakanımız çok sayıda diplomatik temaslarda bulunmuş ve telaş göstermekteler. Gazze'de şehit edilen kardeşlerimiz için Türkiye'de üç günlük yas ilan edilmiştir. Konunun tüm dünyanın farkında olması açısından genel bir yas ilan edilmesi gerektiğini dile getirmek istiyorum" dedi.
Hunharca ve vahşice saldırlarda yüzlerce Müslümanın hayatını kaybettiğini, binlerce kişinin yaralandığını kaydeden Çiçek, güç şartlarda yaşam mücadelesi veren Gazzelerin, evleri okulları ve hastanelerinin tahrif olduğunu bildirdi.
Çiçek, "Yardımların hiçbir engele takılmadan Gazzelilere ulaştırılması için insanlık dışı kısıtlamaların kalkması gerekmektedir. BM başta olmak üzere uluslararası toplumu İsrail üzerinde baskı kurmaya çağırıyoruz. İsrail saldırıların bir diğer hedefi El-Fetih ve Hamas arasında ki tarihi uzlaşma olmuştur. Fetih ve Hamas uzlaşmasını engellemeye yönelik çabalar karşısında Filistinli kardeşlerin bu oyuna gelmemeleri en samimi arzumuzdur. Cenabı Allah'ın mazlum Filistin halkına yardımcı olmasını niyaz ediyorum" diye konuştu.