Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, İstanbul'da

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, İstanbul'da

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-22 12:45:28

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, İstanbul'da
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a canlı yayında, başbaşa, halkın huzurunda tartışma teklifinde bulunarak, "Bakın söz veriyorum, tek bir program. Ondan sonra hiçbir televizyon kanalı beni yayımlamasın. TRT, 24 saat seni yayımlasın. Devletin imkanları sana kurban olsun, feda olsun. 2 saat benim karşıma çık yeter" dedi.

Demirtaş, Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu tarafından Hanoğlu Düğün Salonu'nda düzenlenen toplantıda, vatandaşlarla bir araya geldi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın yapacağı çalışmanın, devletin katkı ve olanaklarından çok daha kıymetli olduğunu vurgulayan Demirtaş, bazı adayların arkasında devletin bulunduğunu, devletin imkanlarını kullandığını savundu.

Selahattin Demirtaş, cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Merak ediyorum, 'Milletin adayıyım. Ben devletin değil, milletin adayı olarak çıktım' diyor, milletin kaçının altında özel uçak, özel helikopter var? Bu nasıl millet adayıdır ki, ayağı toprağa değmiyor, bir ANA uçağında, bir ATA uçağında. Devletin helikopteri, uçağıyla il il gezip miting yapıyor. Milletin helikopteri, özel uçağı yok. Milletin altında valilerin, kaymakamların, emniyetin imkanları yok. Sen resmen devletin adayısın. Bütün devlet imkanlarını, fütursuzca, çirkince kullanıyorsun. Bu, nasıl bir millet adayıdır ki, gittiği her yerde mitinglerin bütün masraflarını devlet karşılıyor, valilikler imkanlarını seferber ediyor. Milletin böyle imkanları yok."

Erdoğan'ın devletin ve halkın kanalı TRT'yi özel televizyonu gibi kullandığını savunan Demirtaş, şunları söyledi:

"Sen bütün bunları yaparak, 'Milletin adayıyım' diyemezsin. Farz edelim ki, sen bizden daha fazla halkçısın, sen bizden daha hakikisin, o halde uçaklar, helikopterler, valiler, para pul senin olsun, bütün imkanlar sana kurban olsun. Tek bir şey istiyorum senden; canlı yayında, başbaşa, halkın huzurunda tartışalım. Bakın söz veriyorum, tek bir program. 2 saat canlı yayına çıkalım ve gazeteciler soru sorsun. Sadece 2 saat... Ondan sonra hiçbir televizyon kanalı beni yayımlamasın. TRT, 24 saat seni yayımlasın. Devletin imkanları sana kurban olsun, feda olsun. 2 saat benim karşıma çık yeter.

Madem milletin, halkın adayısın, seçim yarışında adaylarla tartışmaktan, konuşmaktan niye korkuyorsun, çekindiğin ne var? Cumhurun başkanlığına adaylığını koymuşsun, halkın başkanı olacaksın. Yani bütün halkla başkanlık hukuku kurmaya adaysın ama bir adayla bile konuşmaya cesaret edemiyorsun. Halkla nasıl konuşacaksın, halkla nasıl diyalog kuracaksın? Bunun en büyük avantajı ne biliyor musunuz? Devlet imkanları falan değil, rol yeteneği büyük. Bugüne kadar en iyi halkçı lider taklidi yapabilen başbakandır, yeteneği budur. Çok iyi taklit yapabiliyor, gerçekmiş gibi taklit yapabiliyor. Bu anlayışın şimdi süslü pullarını tek tek dökmeye başladı."

- "Kafaları basmıyor"

Kendisine AK Partililer'in "CHP projesinin adayı", MHP ve CHP'lilerin "AKP projesinin adayı" dediğini anlatan Demirtaş, iki kesimin de halkın içinden hakiki bir adayın çıkabileceğine imkan vermediğini söyledi.

Demirtaş, "Kürt siyasal mücadelesi içerisinden çıkmış bir Kürt, öyle Kürt kökenli falan değil, hakiki bir Kürt, cumhurbaşkanlığına aday olacak, buna inanamıyorlar, kafaları buna basmıyor. Bir Kürt'ün çıkıp Türk'ün, işçinin, emekçinin hakkını savunabileceğine akılları ermiyor, kafaları basmıyor. Bir Kürt'ün çıkıp, kadınların, Alevilerin, Ermenilerin, çiftçinin, köylünün hakkını savunabileceğine kafaları basmıyor. Siyasi geçmişlerinde böyle bir anlayış şekillenmemiş. Bir Kürt'ün çıkıp hem Müslümanların hem Yahudi'nin hakkını savunabileceğini rüyalarında görseler kabul edemezler. Bu yüzden paniklemişler, bu yüzden felekleri şaşmış durumda" diye konuştu.

- "Halkçıyız deyip rol yapanların maskesini düşürme zamanıdır"

"Tek dil, tek millet faşizmi"nden uzak duracaklarını ifade eden Demirtaş, "tek millet ve tek dil" dayatmasının Türkiye toplumuna hayrı olmadığını, Türklere en büyük zararı "tek dil, tek millet faşizmi"nin verdiğini söyledi.

Seçimi kadınların belirleyeceğine işaret eden Demirtaş, kadınların "3 çocuk yapın, karşınıza çıkan ilk kişiyle evlenin, çok ince eleyip sık dokumayın. Sadece erkeklere kadın olun, devlete de 3 çocuk doğurun, başka işiniz yok" anlayışını sandığa gömeceğini aktardı.

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cumhurbaşkanının, ezilenlerin duygusunu temsil etmesi, hükümetin yaptığı her yanlışa cesurca "dur" demesi gerektiğini belirterek, "Öyle bir cumhurbaşkanı olmalı ki Kürt'ün Roboskisi'nin yanında da olmalı, Somalı madencisinin de acısını paylaşmalı" dedi.

Mal varlığını açıkladığını hatırlatan Demirtaş, şöyle devam etti:

"Siyasete zengin olmak için giren ahlaksızdır, namussuzdur. Açık çağrı yapıyorum. Diğer adaylar da açıklasınlar, size ait olup da eşinizin, kızınızın, oğlunuzun, dayınızın üzerindeki malları da açıklayın. Dürüstseniz bunları da açıklayın. Halktan neyi, niye saklıyorsunuz? Ben de 8 yıldır milletvekiliyim, sen de 12 yıldır milletvekilisin, başbakansın. Topu topu benden 4 yıl fazla milletvekili maaşı aldın. Bu serveti nasıl yaptın açıklaman lazım. Bunların hepsi yetenekle olamaz, hepsine alın teri diyemezsin heralde. Cumhurbaşkanı adayısın, halkın başkanı olacaksın, bunları açıklamayacaksın nasıl olacaksın? Çocuğunun ne malı mülkü var, gemileri açıklamıyor. Halka yalan söyleyen biri halkın başkanı olabilir mi? Halkına yalan söyleyen halkından malını, mülkünü, servetini gizleyen başkanlık yapabilir mi? 'Dur' demelisiniz bunlara. Cumhurbaşkanlığı seçimi bunun için bir fırsattır; ikiyüzlü çirkin politikaların, 'Halkçıyız' deyip rol yapanların maskesini düşürme zamanıdır."

- "IŞİD gibi çeteleri, barbar grupları besleyenler, elbette ki tarih karşısında hesap verecek"

Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Lice'de meydana gelen patlamada hayatını kaybeden kişiye Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diledi.

İsrail'in Filistin halkına dönük tutumunun, dünyanın gözleri önünde vahşet uygulamaları olarak devam ettiğine değinen Demirtaş, şunları kaydetti:

"İsrail, ısrarla Filistin halkını katlede katlede diz çöktüreceğini zannediyor. Bu katliamı kınıyoruz, mazlum Filistin halkının yanında, o mücadele içinde olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Hükümetin de artık İsrail'i kınama politikasını bir kenara bırakıp, yaptırım uygulamasını istiyoruz. Askeri üsleri niye kullandırıyor bunu açıklamasını istiyoruz. Kayseri'deki pilot eğitim mekanizmasını neden feshetmiyorsun? Neden Malatya'daki üssü İsrail'e kullandırıyorsun? Neden İsrail'le askeri silah alım sözleşmeleri yapıyorsun? Bunları açıklaman lazım. Sadece 'Filistin halkının yanındayım' deyip, gece gündüz İsrail devletiyle askeri ilişkileri sürdürmeni ikiyüzlülük olarak değerlendiriyoruz."

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İsrail devletinin politikasını eleştirmenin, Yahudi karşıtlığıyla karıştırılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Kobani'de ve Suruç'taki direnişlere değinen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"IŞİD gibi çeteleri, barbar grupları besleyenler, elbette ki tarih karşısında hesap verecek. IŞİD, dönüp dolaşıp onları da vuracak. IŞİD karşısında bugüne kadar uluslararası 'Benim ben' diyen devletler bile başarı sağlayamadı. IŞİD ve El-Kaide bağlantılı gruplar o kadar vahşice hareket ediyorlar ki, dünyanın bütün düzenli ordularına karşı ilerleme sağladı. Nerede diz çöktüler? YPG karşısında. Neden? Çünkü orada bir meşru halk savunması var. İnsanlar kendi toprağını savunuyor, IŞİD gibi barbarlık yapmıyor, insanların kellesini kesip top oynamıyorlar. Gazze ile mazlum Filistin halkıyla ilgili cümle kurup da arkasından Rojava halkını söylemeyen, ağzına alamayan bir Başbakan ve Dışışleri Bakanı insanlık karşısında ikiyüzlülüklerini bir kez daha ortaya koymuşlardır. Gazze'deki halkın meşru direnişi ne kadar haklıysa Kobani'deki halkın direnişi de o kadar meşru ve haklıdır."

Haber Ara