Dolar

34,9448

Euro

36,7331

Altın

2.986,72

Bist

10.125,46

CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP TBMM Grup Toplantısı

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-22 12:50:37

CHP TBMM Grup Toplantısı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye eğer Ortadoğu bataklığından çıkmak istiyorsa, yeniden sözü dinlenen bir ülke konumuna gelmek istiyorsa, saygın bir ülke olmak istiyorsa, tercihini Ekmeleddin Bey'den yana yapmak durumundadır" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, Ortadoğu'daki sorunun çözümü açısından önemli bir fırsat olduğunu söyledi.

İhsanoğlu'nun, Ortadoğu'da, İslam dünyasında ve Batı'da ağırlığının olduğunu, sözünün dinlendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Önemli bir fırsatı yakalamış durumdayız. Türkiye eğer Ortadoğu bataklığından çıkmak istiyorsa, yeniden sözü dinlenen bir ülke konumuna gelmek istiyorsa, saygın bir ülke olmak istiyorsa, tercihini Ekmeleddin Bey'den yana yapmak durumundadır. Eğer bu tercihi yapabilirsek Ortadoğu'daki rolümüz, saygın bir rol olacak. Herkese büyük görevler düşüyor. Şikayetçiysen, sorunun çözülmesini istiyorsan, ağırlığı olan birisi olsun istiyorsan, dünyada itibarı olan birisi olsun istiyorsan, 57 ülke üzerinde ağırlığı olan birisini istiyorsan tercihimiz açık, yönümüz belli, Ekmeleddin İhsanoğlu Bey'den yana oyumuzu kullanmak zorundayız."

Diyarbakır'dan gelen bir davet üzerine sivil toplum örgütlerinin toplantısına katıldığını, sordukları sorulara, bütün samimiyetiyle cevap verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Erdoğan kalktı, 'Bu Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'a gitti, otelde konuştu' dedi. Hayatımda duyduğum en saçma şeylerden birisi. Nerede konuşsaydık?" diye sordu.

Çözüm süreci konusunda düşüncelerini sivil toplum kuruluşlarına anlattığını belirten Kılıçdaroğlu, karşılıklı saygı ölçüleri içinde düşüncelerin aktarıldığını söyledi.

-"Haram medyadan da al gel"

İktidarın, "biz sorunu çözeceğiz, CHP karşı çıkıyor" dediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi bu kozu elinden aldık, elinden alınca beyefendi rahatsız oldu. Şimdi ben ona söylüyorum, eğer sen benim yaptığımı yapabilirsen, seni kutlayacağım. Sen de o sivil toplum kuruluşlarının davetine icabet et, seni de çağırdılar. Git sende aynı otelde, ama istiyorsan meydanda, onlar sana soru sorsunlar, sen de cevabını ver. Yapabilir misin? Bunu yapmak için adamda yürek, cesaret lazım, olaylara adam gibi bakmak lazım, sorunları çözmede samimi olmak, içten pazarlı olmamak lazım. Biz böyle bir partiyiz. Gittim, konuştum, bütün sorulara da yanıt verdim. Şimdi sıra sende, cesaretin varsa git. Ama istiyorsan havuz medyasını da al, havuz medyası diyoruz bazı arkadaşlar itiraz ediyorlar, 'havuz güzel bir şey, bu haram medya' diyorlar, haram medyadan da al gel. Bizim düşüncelerimiz açık. Kapalı kapılar arkasında farklı, kapının önünde farklı konuşmayız. İster iç politika olsun, ister dış politika olsun, düşüncelerimiz gayet açık, net, herkesin önündedir."

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a seslenerek, "Yüreğin, cesaretin varsa davetlisin, sen de git sorulara cevap ver" diye seslendi.

-"İnşallah bana kardeşim demez"

Dışişleri Bakanlığı'nın 15 Temmuz'da, "Libya'ya gitmeyin, orada yaşayan Türkler de buraya gelsinler" diye açıklama yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Kıbrıs Barış Harekatı'nın yıl dönümüydü 20 Temmuz. Sayın Cumhurbaşkanı gitti, bizden de arkadaşlar gittiler. Kıbrıs Barış Hareka ile Libya arasında özel bir dostluğumuz oluştu. Batılılar bize ambargo uyguladılar, uçak yakıtı, jetlerimize tekerlek vermediler. Bütün bunları aşmamıza yol açan rahmetli Kaddafi'ydi. Kaddafi, bütün hangarlarını açtı, bize uçak yakıtı da gönderdi, jetlerimiz için tekerlek de gönderdi, her türlü ihtiyacımızı karşıladı. Özel bir dostluk Libya halkı ile Türkiye halkı arasında oluştu. Ama bunlar geldiler, Kaddafi'yi sırtından bıçakladılar ve linç ettiler. Davutoğlu, bavuluna para doldurup, Kaddafi'nin öldürülmesinden sonra koşa koşa Libya'ya gitti, 'acaba bir şeyler kapabilir miyiz?' diye. Suriye'de ne olduysa, Libya'da da aynı şey oldu. Kime 'kardeşim' dediyse, oraya felaket getirdi. O nedenle söylüyorum, inşallah bana kardeşim falan demez."

"Bugün grup toplantısı yapmış, önceden de açıklamış, 'Kılıçdaroğlu ile ilgili bir film göstereceğiz' diye. Bizde meraklı bekledik, nedir acaba diye. Oğlumla çünkü 'parayı sıfırla' diye bir konuşma yapmadım, ablasını göndermedim, bir şey yapmadım, rüşvet, haram yemedik. Acaba nedir bu diye bende merak ettim" diyen Kılıçdaroğlu, görüntünün, Savaş Ay'ın yaptığı bir programdan olduğunu söyledi.

-"Kimse eline su dökemez"

Erdoğan'ın, "Gafil Kılıçdaroğlu, şerefli ol, omurgalı ol, ecdadından dik durmayı öğren" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Ben şerefli olmayı babamdan öğrendim, omurgalı olmayı ailemden, çevremden, arkadaşlarımdan, öğretmenlerimden öğrendim, ecdadımdan dik durmayı öğrendim, çünkü ben hiçbir zaman bizim askerin başına çuval geçirilirken çark etmedim. Söylediği sözleri hiç meraklanma ben biliyorum da bu nitelikler sende var mı acaba? Ben onu merak ediyorum.

Yalan desem, kimse eline su dökemez, şereften bahsediyor, hangi şeref? Herhalde bir arkadaşı şeref var ondan bahsediyor. Omurgalı olmaktan... Omurgan yok ki, bugün söylediğini yarın yalanlıyor. Eşini, ailesini, ülkesini kişisel kariyeri için kullanıyor. Çocuklarını bile kişisel kariyeri için kullanıyor. Yalanın büyük ustası, sadece ben söylemiyorum, bütün dünya biliyor."

Başbakan Erdoğan'ın, "Kılıçdaroğlu'nu Rahşan affı kurtardı" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bürokraside 27,5 yıl çalıştığını, Maliye Bakanlığı'na, Bağ-Kur'a, hesap uzmanlığı dönemine bakmalarına rağmen bir şey bulamadıklarını söyledi.

-"Erkeksen karşıma çıkarsın"

Teftiş Kurulu'nun, SGK'nın genel müdürü olduğu dönemdeki bütün inşaat ihalelerini incelediğini anlatan Kılıçdaroğlu, burada da yapılacak herhangi bir işlemin bulunamadığını aktardı.

"Bütün uğraşmasına rağmen bir şey bulamadı, bulamazsın kardeşim. Çünkü bana haram yememeyi, kul hakkına el uzatmamayı, yalan söylememeyi öğrettiler" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Başbakansın, devletin bütün imkanları elinde, her şey var. Bir Kasımpaşalı gibi söyleyelim, erkeksen, senin istediğin havuz medyasıyla, pardon afedersiniz, haram medyasıyla, senin istediğin gazetecilerle, sadece Sosyal Sigortalar Kurumu'nu görüşmek üzere oturalım. Sen soracaksın, istediğin soruyu sor. Arzu ediyorsan yanına Melih Gökçek'i de alabilirsin. Çıkarız, ben sana sadece bir soru soracağım ama sen, sınırsız istediğin soruyu sorabilirsin. Her soruya verilecek cevabımız var, çünkü bizim alnımız kirli değil. Ben ona sadece bir soru soracağım; Sen gittin Libya'ya, İnsan Hakları Ödülü aldın, sana 250 bin dolar para verdiler. Sen dedin ki, 'ben bu 250 bin doları hayır kuruluşlarına vereceğim.' Sana sorum şu; önceden söylüyorum ki hazırlık yap. Çünkü bizde öyle gizli kapaklı işler yok, adam gibi soru soruyoruz, adam gibi cevap isteyeceğiz. Sen bu 250 bin doları hangi hayır kurumuna verdin? Çıkabilir mi televizyona? mümkün değil. Eğer erkeksen karşıma çıkarsın. Kıvırmak, arkadan konuşmak yok."

Erdoğan'ın davet etmesi durumunda kendisinin de gelebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Çünkü bizim yolsuzlukla işimiz yok. Yalan dolanla, malı götürmekle, memleketi pazarlamakla, kişisel kariyer peşinde koşmak gibi bir düşüncemiz yok. Biz sadece bu ülkede insanların huzur içinde yaşamasını, siyasetin ahlaklı olmasını istiyoruz" dedi.

-Salonda arbede

Kılıçdaroğlu herkese, mutlu, huzurlu bir bayram diledi.

Bu arada, Kılıçdaroğlu salondan ayrılırken, eski Samsun CHP Asarcık İlçe Başkanı Bülent Baskın, işsiz olduğunu ve evine ekmek götüremediğini ifade ederek, Kılıçdaroğlu'ndan yardım istedi.

Korumaların ve partililerin müdahale etmesiyle kısa süreli arbede yaşanırken, Baskın salondan çıkarıldı.

(Bitti)

SON VİDEO HABER

Emlakçılar arasında silahlı çatışma: 2 ölü

Haber Ara