Rüzgarın günün büyük bölümünde 15 knot ölçüldüğü Koca Çalış Plajı, ülkelerindeki hava şartlarının kitesörf öğrenmeye elverişsiz olan Rusya, İngiltere, Hollanda, Almanya ve Belçika'dan gelen turistleri cezbediyor.
Kitesörf öğrenmek isteyen turistler, Fethiye'deki kitesörf okulundan başlangıç için 8 saatlik eğitim alarak adeta su üzerinde rüzgarla dans ediyor. Deniz üzerinde sporcuların yaptığı akrobasi hareketleri plajda güneşlenen turistler tarafından ilgiyle izleniyor.
Koca Çalış Plajı'ndaki su sporları okulu işletmecisi eğitmen Yener Aykurt, gazetecilere yaptığı açıklamada, Fethiye'de 14 yıl önce kitesörf eğitimi vermeye başladıklarını söyledi.
Okullarında kitesörf eğitimi alan öğrencilerin yarısının yabancılardan oluştuğunu belirten Aykurt, son yıllarda Rusya'dan kitesörf öğrenmek için gelenlerin sayısında ciddi bir artış olduğunu dile getirdi.
Aykurt, 8 saatlik eğitimle kitesörfü her yaş grubundan spor sevene öğretebildiklerini, bu sporun gelişmesi ve yeni sporcular yetiştirilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.
Kitesörf merkezinin güney bölgeleri olduğuna işaret eden Aykurt, eskiden en iyi kitesörf alanının Alaçatı olarak bilindiğini ancak son yıllarda Gökova'nın kitesörün merkezi haline gelmeyi başardığını vurguladı.
Aykurt, Alaçatı'nın daha çok rüzgar sörfü için uygun bir konumda olduğunu, kitesörfün Türkiye'de daha çok Gökova, Sargerme, Fethiye, Ayvalık ve Gökçeada'da yapılabildiğini ifade etti.
- "Dünyanın en favori sporları arasında gösteriliyor"
Kitesörf yapılması için belli bir şiddette rüzgar olması gerektiğini bildiren Aykurt, şöyle konuştu:
"Fethiye, kitesörf için çok uygun bir yer. Zaten bu spor Türkiye'de ilk burada başladı. İlk eğitmenlerinden birisi de benim. Saat 09.00 ila 11.00 arasında öğrencilere rüzgar sörfü eğitimi veriyoruz. Öğlenden sonra rüzgarın da şiddetlenmesiyle kitesörf eğitimlerine başlıyoruz. Yerli ve yabancı öğrencilerimizin eğitimine ilk olarak karada başlıyoruz. Daha sonra denizde rüzgarın da yardımıyla kaymaya başlıyorlar."
Aykurt, "Kitesörf gittikçe yayılıyor ve dünyanın en favori sporları arasında gösteriliyor. Öğrenmesi diğer sporlara göre zor ama çok keyif verici bir tarafı var. Bu spora başlayanların belli bir süre sonra yaşam tarzlar değişmeye başlıyor" dedi.
Yener Aykurt, 2007'de Kitesörf Türkiye Şampiyonası'nın final ayağını Fethiye'de gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, yeniden böyle bir şampiyonaya ev sahipliği yapmak istediklerini, yerel yönetimin bu konuda kendilerine destek olmasını istedi.
Rodos ve Fethiye arasında dünya çapında bir şampiyona yapmayı planladıklarını anlatan Aykurt, parkur ile ilgili sıkıntılar nedeniyle bazı problemleri aşamadıklarını dile getirdi.
Aykurt, düzenlemeyi planladıkları bu yarışın iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmesi açısından önemli olacağını, destek gördükleri takdirde birçok organizasyona ev sahipliği yapabileceklerini ifade etti.
- "Doğasıyla çok özel bir yer"
Tatil için Belçika'dan gelen Jamon Masurf ise tatillerinin ilk haftasında kültür turlarına katılarak zaman geçirdiğini, sonrasında ise sportif aktivitelere başladığını anlattı.
Kitesörf ile denizde uçan paraşütlerin ilgisini çekmesiyle tanıştığına işaret eden Masurf, şöyle devam etti:
"Spor aktivitesi arayışı içindeyken denizde uçan paraşütleri gördüm ve bu sporu yapmaya karar verdim. Kısa bir süre içinde de eğitimini alarak su üzerinde kaymaya başladım. Burası doğasıyla çok özel bir yer. Ayrıca her zaman denizden gelen rüzgarı sayesinde su üzerinde rahatlıkla ilerleyebiliyoruz."
Rusya'dan ailesiyle kitesörf yapmak için gelen Anna Vakovleva da 8 yıldır yaptığı kitesörf sporundan çok büyük keyif aldığını kaydetti.
Fethiye'deki parkurun sürekli esen rüzgarı ve sıcak deniz suyu ile sporun rahat yapılmasına olanak tanıdığını vurgulayan Vakovleva, daha önce birçok ülkeye bu sporu yapmak için gittiğini ancak Fethiye'nin kendisinde ayrı bir yeri olduğunu sözlerine ekledi.
