Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı İşler:

Başbakan Yardımcısı İşler:

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-18 21:26:59

Başbakan Yardımcısı İşler:
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nın (TİKA) Gazze'de 15 bin gıda paketi yapıp ailelere dağıttığını bildirerek, "Gazze büyük bir hapishane haline çevrildi. Dışarıdan oraya insani yardım malzemelerini sokamıyoruz" dedi.

Başbakan Yardımcısı İşler, Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesinde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile İlim ve Kültür Merkezi'nin açılışını yaparak iftarda vatandaşlarla bir araya geldi.

İşler, İlim ve Kültür Merkezi'nin toplantı salonunda düzenlenen programda yaptığı konuşmada, pek çok yerde çeşitli tesislerin açılışını yaptıklarını ancak insana yapılan yatırımlara büyük önem verdiklerini ifade etti. İlim ve Kültür Merkezi'nin, Şuhut ve çevresine hayırlı olmasını dileyen İşler, "Burada Allah nasip ederse, geçmişte nasıl ilçeden hafızlar yetişmişse, Kur'an bülbülleri yetişmişse, inşallah bundan sonra da bu güzel binada değerli hocalarımızın yönetiminde Türkiye ve dünya çapında hafız ve alimlerimiz yetişecek. Bu güzel eserde emeği geçen, başta Naci ve Celal Koloğlu kardeşleri tebrik ediyorum. Şuhut Kültür Vakfı yöneticilerini ve üyeleri ile Bakanımız Veysel Eroğlu'nu kutluyorum" diye konuştu.

-"Her alanda Türkiye'ye normalleşmeyi getirdik"

"Bu ülkede ne zaman bir askeri darbe olmuşsa, ne zaman bir muhtıra verilmişse, ilk etapta Kur'an kurslarına gözler dikilmiş ve imam hatiplere tırpan vurulmuştur" diyen İşler, 28 Şubat sürecinde Kur'an okutulması ve öğretilmesinin yasakladığını, anımsattı.

Gelinen dönemde normalleşmenin yaşandığına dikkati çeken İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her alanda Türkiye'ye normalleşmeyi getirdik. 5'inci sınıftan itibaren imam hatiplerin önü açılmış oldu. Bütün okullara seçmeli ders olarak Kur'an-ı Kerim eğitimi ve siyer-i nebiyi koyduk. Bir başka normalleşme de yine başörtüsü meselesi... Bu ülkede uzun yıllar problem oldu. Çocuklarımız okulların, üniversitelerin kapılarından çevrildi. Çok şükür bunların hepsi aşıldı, şimdi üniversitelerde kızlarımız okullarına girebiliyor. Sadece onunla yetinmedik, kamuda da başörtüsü serbest hale getirildi. Böylece çok şükür bir sıkıntıdan daha ülkeyi kurtarmış olduk."

İslam dünyasının bu ramazan ayında da acılar, sıkıntılar yaşadığını anlatan İşler, şunları kaydetti:

"Suriye'de kan dökülüyor, gözyaşı var. Irak'ta kan ve gözyaşı var. Gazze'de de 11-12 gündür, İsrail pervasız bir şekilde Gazze'ye saldırıyor. Sahur, iftar vaktinde aileler sofra başında tepelerine yağan bombalarla öldürülüyor. Kadınlar ölüyor, çocuklar ölüyor, kundakta bebekler ölüyor. Bu acılar, bizlerin içini dağlıyor. Gerçekten içimiz yanıyor. Etrafımıza bakıldığında, etrafımız ateş çemberine döndürüldü. Bir huzursuzluk, istikrarsızlık almış başını gidiyor. Bu coğrafyada yegane istikrar adası Türkiye. Türkiye'nin istikrarını korumak için hepimizin üzerine düşen görevleri var. Bunu korumak için kilitlenmeliyiz. Bunun nimetini, kadrini, kıymetini bilmemiz lazım."

-"TİKA, dünyanın dört bir yanındaki mazlumlara, garibanlara, kimsesizlere yadım eli uzattı"

İslam dünyasında bu acılar yaşanırken, herkesin gözü, kulağının Türkiye'de olduğunu dile getiren İşler, "Bizim büyük olmamız lazım. Daha zengin olmamız lazım. Herekse insanlık, dostluk, kardeşlik elini uzatmamız lazım" ifadelerine yer verdi.

İşler, bir dünya markası haline gelen TİKA'nın, bugün dünyanın dört bir yanındaki mazlumlara, garibanlara, kimsesizlere yadım eli uzattığını söyledi.

TİKA vasıtasıyla hastane, sağlık ocağı, cami, okul, aşevi yaptıklarını anlatan İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sivil toplum örgütlerimiz, derneklerimiz, vakıflarımız, dünyanın dört bir yanında, Afrika coğrafyasında çok şükür insanlara, insanlık elini uzatıyor. Bizler hiçbir zaman sömürgeci olmadık. İmparatorluklar kurduk ama hiçbir zaman insanları sömürmedik. Böyle bir ecdadın torunları olmakla da iftihar etmemiz lazım. Emperyalist ülkeler, gittikleri her yeri sömürdüler, insanların adeta iliklerini kuruttular. O coğrafyalarda geride yetim bıraktılar, geri kalmışlık bıraktılar. Şimdi ise o ülkelerin insanları acı içerisindeler, hayatlarını fakirlik, yoksulluk içinde sürdürme çabası içindeler. Şimdi biz artık oralara insanlık, dostluk, kardeşlik elimizi uzatıyoruz."

-"TİKA ile hemen Gazze'ye gittik, 15 bin paket yapıp ailelere dağıttık"

Gazze'nin 11 gündür bombalar altında inim inim inlediğini ve oraya da ilk yardım elini uzatanın Türkiye olduğuna işaret eden İşler, şunları kaydetti:

"TİKA ile hemen Gazze'ye gittik, 15 bin paket yapıp ailelere dağıttık. Bugün itibari ile dağıtım işinin bitmiş olması lazım. Gazze büyük bir hapishane haline çevrildi. Dışarıdan oraya insani yardım malzemelerini sokamıyoruz. Gıda yardımı, sağlık yardımı sokamıyoruz ama biz iç piyasadan temin ettiğimiz paketlerle o kardeşlerimizin acılarını dindirme gayreti içinde olduk, yaralarına merhem olma gayreti içinde olduk. Biz böyle insancıl projelerimizde bütün dünyaya var olduğumuzu gösterme gayreti ve çabası içerisindeyiz. Her coğrafyada varız. Bundan dolayı da bu hizmetlerin devam edebilmesi için 77 milyonun üzerinde ümmetin sorumluluğu var. 77 milyonun sorumluluğu bilincinde olarak, Türkiye'nin istikrarını koruma konusunda, hepimizin elimizi taşın altına koymamız lazım."

-"İnsana yapılan yatırımlara önem veriyoruz"

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise insana yapılan yatırımlara önem verdiklerini söyledi.

Şuhut'un, geçmiş dönemde Türkiye'de hafız yetiştiren ender bölgelerden birisi olduğunu ancak daha sonra bu özelliğini yitirdiğini anlatan Eroğlu, İlim ve Kültür Merkezi ile kaybolan bu özelliği geri getirmeyi düşündüklerini belirtti.

Söz konusu merkezin yapımında emeği geçenlere teşekkür eden Eroğlu, şunları söyledi:

"İlim ve Kültür Merkezi için güzel bir proje hazırlandı. Türkiye'de örnek bir proje olsun istedik. İnşallah içinde bulunduğumuz bu güzel mekanda eğitim yapılacak. Burası halka açık bir mekan. Temennimiz, burada çok güzel gençlerin yetişmesi, vatana millete faydalı gençler yetişmesidir."

Haber Ara