Soylu, İl Danışma Meclisi Toplantısına katılmak için geldiği Burdur'da partisinin İl Başkanlığını ziyaret etti. Soylu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, çok önemli bir döneme doğru gittiklerini ve hep beraber çok çalışmaları ve mücadele etmeleri gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin büyük hedefleri olduğunu ve bu hedeflere ulaşıldığını anlatan Soylu, muhalefetin ise bugüne kadar Türkiye'de attıkları her türlü adıma hiçbir şekilde destek olmadıkları gibi, engel olmanın uğraşısını ortaya koyduklarını bildirdi.
- Baattin benzetmesi
"Kılıçdaroğlu ile Bahçeli Türkiye'de ne üretti ki? Ne ortaya koydu ki?" diye soran Soylu, şunları kaydetti:
"Bugün karşımıza 'Evet Tayyip Erdoğan'ın karşısına da bu aday yakışır' diyebilecek bir aday çıkarabilsin. Ne yaptılar? Bu sosyal medyada Baattin gibi bir tip var. Aynen o Baattin'e benzer bir aday çıkarttılar ve ellerine kağıtlar tutuşturuyorlar. Ne söylediğini, topluma ne ortaya koyabildiğini, yarının ne ifade edebildiğini hiçbirimizin anlamadığı, geçmiş dönemlerde hangi başarıyı elde ettiğini, çektiği fotoğraf ve albümlerle Türkiye'de çektirdiği, dünya liderleriyle konumu dolayısıyla çektirdiği fotoğraflarla Türkiye'de cumhurbaşkanlığı yapabileceği konusunda bir iddiayı ortaya koyan, bana göre zayıf ve zavallı bir aday çıkardılar."
- "Seçimin sonucu onlar için hüsran olacak"
Soylu, bu durumun Türkiye'ye yapılan bir yanlış olduğunu, Türkiye'nin 21. asra iyi başladığını kaydetti. Türkiye'nin Tayyip Erdoğan'ın karşısında kuvvetli bir cumhurbaşkanı adayına ihtiyacı olduğunu belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Bunun da sebebi şudur: Çünkü biz de kendi programlarımızı kendi projelerimizi ortaya koyduğumuz, taahhütleri denetleyebilecek bir aday arıyoruz. Rekabet edebilecek bir aday arıyoruz ama Kılıçdaroğlu ve Bahçeli kendi koltuklarından korktukları için ve bu seçimin sonucunu kendilerine mal edilmesini istemedikleri için, 'İşte bir aday çıkardık. 3-5 cümle de etrafında ediyoruz' diye bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyorlar. Ama bu seçimin sonucu onlar için hem hüsran olacak hem de bu seçimin sonucu onlar için başka bir değişimin başlangıcı olacak. Bu çok nettir."
Soylu, Türkiye'de gerek MHP gerekse CHP'ye oy verenlerin 77 milyonun parçası olarak bu ülkenin geleceğini, zenginleşmesini ve ülkenin daha iyi bir noktaya gitmesi konusunda cumhurbaşkanlığı seçimine odak alacaklarını ifade etti.
Soylu, şöyle devam etti:
"Bunu 'Dostlar alışverişte görsün' diye ortaya konulan bir aday mı yoksa bir elinde Türkiye'nin yerli uydusunu yapmak gibi büyük bir iddiayı dillendiren, diğer elinde ise Türkiye'nin yarın 25 bin dolar gelir seviyesine, 150 milyar dolarlık tarım üretimine, Türkiye'nin 55 milyar dolarlık turizm gelirine, 500 milyar dolarlık ihracatına ve 2 trilyon dolarlık gayri safi hasılasına ulaşabilecek anlayışıyla 237 ülkeye ihracat yapan bir Türkiye var bugün. Yani bugün bir dünya devleti var. Bugün dünya içerisinde sözü dinlenen pasaportunun dünyanın her tarafında itibar sağladığı bir Türkiye var. Bugün 21 asrın başından itibaren ayaklarının üzerinde duran alt yapısını oluşturan, insan kaynağını önemli bir şekilde dünyadaki rekabet ettiğimiz ülkelerin insan kaynakları seviyesiyle bir araya getirmeye çalışan, bir taraftan ihtilaflarımızı çözüm sürecinden tutunda Dersim meselesinde özre kadar, Türkiye'nin 30 Eylül'de açıkladığı demokratikleşme programına kadar birçok meselede ihtilaflarımızı ortak bir dille çözmeye çalışan ve bunun için risk alan bir lider..."
- "Kılıçdaroğlu CHP'nin başına gelmiş bir musibettir"
Soylu, Türkiye'de Aleviler üzerinden siyaset geliştirmenin, başörtülüleri üniversiteye, kamu alanlarına, sosyal alanlara kısıtlayarak ortaya konulan siyasetin toplumu kutuplaştırmak anlamına geldiğini kaydetti.
Türkiye'de Kürtler üzerinden, onları ötekileştirerek ortaya konulan siyasetin, cinsiyet ayrımına yönelik siyasetin, engellilerin yok sayılmasını bir şekilde değerlendirerek ortaya konulan siyasetin toplumu kutuplaştırmak olduğunu anlatan Soylu, "Tüm bunları toplumsal ve siyasal normalleşmeye dönüştürmeye çalışan bir liderin karşısında maalesef herhalde Bahçeli ile Kılıçdaroğlu'nun o dar siyaset anlayışının çıkarabileceği aday buydu" dedi.
Türkiye'de cumhurbaşkanını ilk kez halkın seçeceğini hatırlatan Soylu, bunun uzun zamandan beri vesayet sisteminin, uzun zamandan beri Türkiye'de halkı demokrasiyle buluşturmaya çalışmak istemeyenlerin görmek istemediği bir kabus olduğunu vurguladı.
İlk kez halkın, devletin en tepesine kendi iradesiyle kendi toplumsal değerleriyle kendi inançlarıyla kendi farklılıklarıyla kendi kültürleriyle ve kendi anlayışıyla oturacağını anlatan Soylu, şöyle konuştu:
"Bunu siyasetin gücüyle gerçekleştirecektir. Maalesef bugün burada özellikle bu anlayışı bu Kılıçdaroğlu'nda görememenin üzüntüsü içerisindeyiz. Yaptığı şu: Hakaret etmek, iftira atmak. Türkiye'de bu toprakların değerleriyle bezenmiş bir insanın bile ağza almayacağı sözleri ortaya koymaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu Türkiye'deki siyasetin başına ve CHP'nin başına gelmiş bir musibettir ve milletimiz bu musibete 30 Mart'ta da cevabını verdi. Adam anlamıyor. 12 Eylül 2010 referandumunda da cevap verdi, yine anlamıyor. 2011 seçimlerinde de cevap verdi, yine anlamıyor. Eline bir proje tutuşturmuşlar, bu projeyi bir şekilde Türkiye'de uygulamaya çalışıyor."
(Sürecek)