Diyanet İşleri Başkanlığı'nın öncülüğünde İstanbul'da düzenlenen Dünya İslam Bilginleri Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi Toplantısına katılanlar, cuma namazını Sultanahmet Camisi'nde kıldı.
Cuma hutbesini okuyan Görmez, insanın unutan bir varlık olduğunu, ramazanın, Müslümanların unuttuklarını, kendilerine hatırlattığını söyledi.
Kendini unutanın Allah'ı da unuttuğunu belirten Görmez, "Allah'ı unutanlardan olmayın. Allah'ı unutursanız, Allah de size kendinizi unutturur. İnsanı dünyada en büyük sıkıntıya sokacak şey, insanın kendisini unutmasıdır. İşte ramazan bize bu unutkanlıklarımızı hatırlatmaya gelir. Bize kendimizi, Rabbimizi hatırlatmaya gelir. Ramazan, kaybettiklerimizi buldurmaya gelir" dedi.
Görmez, insanın en büyük kaybının, hayatının anlamını, yaratılış gayesini unutması olduğunu ifade ederek, "Kardeşlik bağlarının, dostluk ilişkilerinin, aile ve komşularla olan olan ilişkilerin kaybedilmesi, en büyük sıkıntılarımızdandır. İşte ramazan bunları bize buldurmaya, hayatın manasını, varoluşun gayesini, yaratılışın hikmetini yeniden hatırlatmaya gelir. Yalnızlığımızı gidermeye gelir. İnsanlarla ilişkilerimizi yeniden kurar, kardeşlerimizle bizi yeniden buluşturur. En büyük esaret, insanların duyularına, arzularına köle olmasıdır. Ramazan bizi özgürleştirmeye, mal, makam, şehvet, servet tutkusuna esir olmaktan kurtarmaya gelir" diye konuştu.
- "Sebebini kimse İslam'da arayamaz"
İslam dünyasında kan ve gözyaşının durmadığına işaret eden Görmez, şöyle devam etti:
"İftarlarımız zehir, sahurlarımız hüzün sofrası. Çünkü biz bu gece barış, huzur içinde çocuklarımızla sahur yaparken, Gazzeli kardeşlerimizin başlarına bombalar yağıyordu. İftarlarımızı, sahurlarımızı rahatça yaparken, dünyanın değişik yerlerinde bombalarla, silahlarla iftarlarını ve sahurlarını yapan kardeşlerimiz var. Elbette bunların sebeplerini dışarıda aramak nafile. Bunların sebepleri bizde. Bugün İslam dünyasında meydana gelen hadiseler, katliamlar, cami bombalamalar, intihar saldırıları, kardeş kavgaları, 'Allahu Ekber' diyerek birinin kardeşini katletmesi, 'la ilahe illallah' diyerek bir başkasının can vermesi... Aman Allah'ım. Ne büyük musibet, felaket, vahşet.
Çağdaş dünya bu vahşetin sebeplerini bulmakta zorlanıyor. Bunların sebeplerini, kainata, bitkisiyle, hayvanıyla bütün canlılara şefkatiyle merhameti emreden İslam'ın kitabında ve peygamberinde aramak gibi bir cinayete müracaat ediyor. Bunların sebeplerini kimse İslam'ın rahmet esaslarında arayamaz, aradığını bulamaz. Kimse sebeplerini, Asr-ı Saadet'te hazreti Osman'ın katliyle başlayan fitne dönemlerinde aramasın, Kerbela'da aramasın. Herkes bunların sebeplerini nefsinde, bu çağda arasın. Zira bunlar, işgallerin, zulümlerin gölgesinde yaralanmış bilinçlerin, bunun karşılığını ölümcül öfke intikam duygusuyla insanlığa göstermesinden kaynaklanıyor."
- "Bu millet bizim umudumuz"
Program nedeniyle İstanbul'a gelen din alimlerinin hemen hepsinin kendisine, "Bu millet bizim umudumuz. Siz tarih boyunca dünyanın neresinde olursa olsun, mazlum, mağdur olmuş insanların umudu olmuş bir milletin çocuklarısınız" dediğin aktaran Görmez, bunun önemini herkesin anlaması gerektiğini dile getirdi.
Görmez, gerçekten de Türk milletinin, tarih boyunca yeryüzündeki bütün mazlumların umudu olduğunu vurgulayarak, "Bize söyledikleri şu, 'siz umudunuzu kaybetmeyin, umudumuz olmaya devam edin.' Mazlumların umudu olmaya devam etmek için birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daima ayakta tutmamız lazım" ifadelerini kullandı.
Görmez hutbenin sonunda, İslam dünyasındaki olayların son bulması için dua ederek, Gazze'de ölenlere rahmet, yaralılara şifa dileğinde bulundu.
Görmez ayrıca cuma namazını da kıldırdı. Heyet, cuma namazının ardından dinlendiği otele geçti.