Tüzün, Alperen Ocakları Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, helikopter kazasında yaşamını yitiren eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'ndan aldıkları terbiye nedeniyle bugüne kadar gündelik politikanın her zaman dışında bulunmaya gayret ettiklerini, toplum meselelerini de ancak ulvi siyaset penceresinden takip etmeye çalıştıklarını söyledi.
Büyük Birlik Partisinin Alperen Ocaklarının gönül bağıyla bağlı olduğu bir kurum olduğunu belirten Tüzün, "Kişilerin gelip geçici oldukları bir vazife intikalinde adını zikrettiğimiz bu iki kurum, rahmetli başkanımız zamanında senfonik bir uyumla birlikte yürürlerken, İslam davasına karınca kararınca katkı sağlamış ve kişisel menfaatleri değil her zaman millet menfaatlerini ön planda tutucu adımlar atmışlardır. Ama yiğit liderimizin aramızdan ayrılmasıyla beraber zamanla akustiği bozulan bu senfonik uyum, kişisel ikbalini önde tutucu insanların fikri bir tutum takınamamaları nedeniyle aksamış ve gitgide Büyük Birlik Partisinin, Alperen Ocaklarından kurtulma kavgasına dönüştürülmüştür" diye konuştu.
Tüzün, Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının ardından Alperen Ocaklarının kapatılması girişimlerinde bulunulduğunu, gelen tepkiler nedeniyle bu girişimlerin ört bas edildiğini savundu.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin, Alperen Ocaklarının Yazıcıoğlu ile ilgili davayı canlı ve gündemde tutmak için hazırlandığı eylemleri önlemeye çalıştığını ileri süren Tüzün, birçok eylemi engellemelere rağmen gerçekleştirdiklerini söyledi.
Destici'nin, daha önce "Büyük bir evliyayla konuştum! Bu mevzu kazadır ve siz de kapatın diyor! Yoksa Muhsin Yazıcıoğlu'nun ruhunu zedelersiniz" dediğini ancak son dönemlerde "Yazıcıoğlu'nun Hükümet tarafından öldürüldüğüne" dair imalarda bulunduğunu öne süren Tüzün, "Şunu herkes bilmelidir ki Muhsin Yazıcıoğlu davası, gündelik politikalarda pazarlık konusu yapılabilecek bir dava değildir. Elinde belge ve bilgi olan, ses kaydı dinleyip görüntü izlediğini söyleyen her kimse bunları kapalı kapılar ardında gündelik politikalarına kulvar açmak için kullanmamalı, gereğini yaparak yetkili mercilere ulaştırmalıdır" dedi.
-"BBP'ye yapılabilecek en büyük kötülük"
BBP'nin cumhurbaşkanı seçimine ilişkin duruşunu da eleştiren Tüzün, "Cumhurbaşkanı seçimi münasebetiyle bütün BBP ve bütün Alperen Ocaklılarla yapılmış bir istişare kararıymış gibi BBP Genel Başkanı tarafından dile getirilen Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek açıklaması, asla bir araya gelemeyecek olan CHP ve BBP isimlerini bir araya getirmiş ve bu da BBP kurucusu Muhsin Yazıcıoğlu eliyle oluşturulmuş Büyük Birlik ruhunu bağrından hançerlemiştir. Tüm Alperenler bilmelidirler ki bu konuda Alperen Ocaklarıyla yapılmış herhangi bir istişare yoktur. Bizimle istişare yapılmamasından da öte itibarlı itibarsız birçok vagoncuk eklenmek suretiyle CHP lokomotifi peşine takılan bir güruh arasına BBP adının yazılması, 21 yıllık temiz mazisiyle Büyük Birlik Partisine yapılabilecek en büyük kötülüktür" değerlendirmesinde bulundu.
Tüzün, şöyle devam etti:"
"Bir senfonya düşünün, içerisinde şehit liderimize cenaze günü yayınlarında 'İyi bilmezdik!' diye manşet atan Türk Solu'nun, şehit liderimizi katil diye her an yaftalayan İşçi Partisinin, tarikat liderliğiyle tencere pazarlamacılığı arasında gidip gelen Haydar Baş'ın, bil cümle Marksist-Leninist sol franksiyonların bulunduğu bu senfonyada Büyük Birlik Partisini alet çalıcılık derecesine düşürmek, o senfonyayı yöneten CHP şefinin dümen suyuna girmek demek değil midir?
Bütün Anadolu ve bütün dünya bilmelidir ki Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları, milletin iman haznelerini muhafaza etmek anlamında var iseler eğer bu millet değerlerimize çullanmaktan başka varlık sebebi tanımayan CHP var diyedir. Varlık sebebini İslam davasını sürdürmek diye açıkça ortaya koymuş bir hareket, elleri üzerinde hala on binlerce Müslümanın kan izi bulunan ve uslanmaz bir saldırganlıkla millet değerlerimizle hala çatışan CHP'nin değil dümen suyuna girmek, CHP'nin dümenini kırmayı en halis niyetlerinden biri olarak ortaya koymuştur. Şehit liderimizin yiğitçe seslenişiyle seslendiği ve 'Sen milletimizin başına bela mısın' dediği CHP, bugün Büyük Birlik Partisini yönettiğini zannedenlerce Haçlı ittifakında buluşulmuş bir kader ortağı haline getirilmiştir."
-"Sen Muhsin Yazıcıoğlu değilsin"
Destici'nin İhsanoğlu'na destek vermek suretiyle CHP ile aynı kanaatte buluşmasını, hükümetin Yazıcıoğlu'nun dosyasına ilgisiz kalmasına, çözüm süreciyle ilgili atılan adımlardan duyulan endişeye, İhsanoğlu'ndan sivil anayasa konusunda alınan söze dayandırdığını ifade eden Tüzün, "2010 yılında tam destek verdiğiniz refarandumda neden şehit liderimizin davasını masaya sürmeyip, hükümetle beraber şen aile profili çizmiştiniz? Hem işbirliği yaptığınız CHP, hem de onun şapkadan tavşan çıkarırcasına ortaya attığı çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu, kameralar önünde açık açık çözüm sürecine destek olduklarını açıklamıyorlar mı? Sivil anayasa yapmak noktasında atılan her adımın karşısında yıkıcı bir muhalefetle yer alan CHP değil midir" sorularını sordu.
"Türkiye'nin bütün yazmalı ninelerine, aksakallı dedelerine, evlatlarını mukaddesatlarına göre yetiştirmek derdindeki anne ve babalarına" seslenen Tüzün, "CHP'ye partimiz namına gerekli istişareler yapılmadan destek açıklayanları Büyük Birlik Partili saymamalarını istiyoruz. Zira Muhsin Yazıcıoğlu'nun 40 yılda alna çektiği nur çizgileri, siyaseti ticaret belleyenlerce bir hamlede zifte inkılap edebilecektir. Allah şahit olsun ki İslam dinini kuvvelendirmek için milletimizi kuvvetli kılmaktan başka muradı olanlara ne bu hareketi, ne de Muhsin Yazıcıoğlu'nu teslim etmeyeceğiz. Sayın Mustafa Destici'ye tüm yiğit Alperenler namına sesleniyoruz! Ey Mustafa Destici! Sen Muhsin Yazıcıoğlu değilsin, Alperen Ocakları da olta balıkçılığı federasyonu değildir" ifadelerini kullandı.
