SAÜ'den yapılan yazılı açıklamada, 2012'de düzenlenen ilk kongrenin üzerinden geçen sürede Ortadoğu siyasetinde önemli gelişmeler yaşandığı belirtildi.
Arap devrimlerinin kendi toplumsal ve siyasal iç dinamikleriyle yürümekten ziyade, devreye giren bölgesel ve küresel aktörlerin etkisiyle başlangıçta vadettiği demokratikleşme hedefinden uzaklaştığına işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Artık yeni Ortadoğu'yu yeni oluşan teo-politik antagonizmalar, yeni çatışma biçimleri ve yeni var oluş hikayeleri etrafında tartışmak zorundayız. Yine de devrimlerin başarısızlığında rol oynayan bütün aktörlerin çabalarına rağmen, hemen hemen bütün bölge ülkelerinde mevcut siyasi ve toplumsal düzenler sarsıldı ve önemli bir dönüşüm imkanı ortaya çıkmıştır.
Diğer ifadeyle Arap devrimleri başta İslam dünyası olmak üzere, birçok bölgesel ve küresel aktörü yeni tarihsel meydan okumayla karşı karşıya bırakmıştır. Bu meydan okuma, yeni Ortadoğu'da din-devlet ilişkilerinden sekülerizme, yeni toplumsal öznelliklerden yeni kimlik tahayyüllerine ve yeni diplomasiye kadar bir dizi kavramı, olguyu ve süreci yeniden düşünmeyi her zamankinden daha fazla gerekli kılmaktadır."
Açıklamada, bölgedeki hareketlilik ve ortaya çıkan yeni durumlar nedeniyle gerek politika belirleyicilerin gerekse sosyal bilimcilerin Ortadoğu'daki toplumsal ve siyasal dinamikleri yeniden değerlendirme ihtiyacı hissettikleri kaydedilerek, kongrenin güncel olaylar ve dönüşümler yanında bölgenin siyasal, ekonomik ve toplumsal yapılarına dair farklı bakış açılarını yeniden ele almayı ve tartışmayı hedeflediğini vurgulandı.
