Ortadoğu'da Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), kuzeyde Ukrayna-Rusya arasında yaşanan gerginlikler arz kesintisi endişesini gündeme getirirken, Libya'da işgalci grupların elinde bulunan petrol limanlarının açılacağına ilişkin gelen haberlerse arzda artış beklentileri yarattı. Analistler bu durumu ayı ve boğa piyasası arasında dalgalanma olarak nitelendirirken, son dönemde Libya'ya yönelik iyimser beklentilerin fiyatlarda daha etkili olduğunu öne sürüyor.
İlk kez, 11 Haziran Çarşamba günü IŞİD militanlarının Musul'u ele geçirmesiyle gündeme gelen petrolde arz endişeleri, ülkenin en büyük petrol rafinerisi Beci'nin kontrolünün de kaybedilmesinin ardından gündemde üst sıralara yerleşti. Bu dönemde 110 dolar seviyelerinde bulunan Brent petrolün varil fiyatı, 19 Haziran Perşembe günü yaklaşık 9 ayın zirvesine ulaşarak 115,67 doları gördü. Aynı dönemde WTI'nın varil fiyatı ise 104 dolar seviyelerinden 107,68 dolara çıktı.
Irak'taki olayların ülkenin petrol üretim alanlarına sıçramayacağı beklentilerinin de fiyatlara oluşturduğu baskıyla düşüşe geçen Brent petrolün varil fiyatı, 15 Temmuz'da 104,38 dolara geriledi. WTI'nın varil fiyatı ise son 2,5 ayın en düşüğü 99,02 doları gördü.
Böylece, son bir aylık süreçte Brent petrolün varil fiyatı yüzde 9,7 değer kaybederken, WTI'nın varil fiyatındaki gerileme yüzde 8'i aştı.
- Libya'da üretim
AA muhabirine açıklama yapan Citigroup Emtia Araştırmaları Stratejisti Eric Lee, küresel petrol piyasasının, ayı piyasası (kötümser/düşüş) eğilimli temeller ile boğa piyasası (iyimser/yükseliş) eğilimli jeopolitik gelişmeler arasına sıkıştığını belirterek, "Libya'dan ve potansiyel olarak İran'dan gelen ayı piyasası riski var. Ancak, petrol fiyatlarının Rusya-Ukrayna arasında devam eden gerginlik ve Irak endişelerinden destek bulması bekleniyor" dedi.
Libya'da petrol piyasası görünümü ile üretim sahalarının etkinliğini artırma yeteneğinin belirsizliğini koruduğunu, piyasaların ise öncekilerden daha az şüpheyi fiyatlamayı tercih ettiğini ifade eden Lee, Irak ve Ukrayna'nın ise halihazırdaki uzun jeopolitik risk listesine eklendiğine işaret etti.
Lee, şunları kaydetti:
"2014 yılında İran, Irak, Nijerya ve Libya'nın ham petrol kapasitelerini kullanamamasıyla, sıkıntılı petrol tedarikçileri çoğalmış oldu. Petrol kesintileri 2013 yılından bu yana görülen en yüksek seviyede. IŞİD, Irak ve Suriye'nin bazı bölgelerinde etkinliğini artırmış durumdayken, İran ve Libya'nın petrol üretimini artırmasına yönelik iyimserlik yetersiz kaldı. Ayrıca, Rusya-Ukrayna krizi, petrol piyasasındaki jeopolitik risk listesine yeni eklenen gelişmelerden biri oldu. Irak ve Rusya'daki gelişmelerin, yakın vadede önemli derecede arz kesintisine dönüşmesi muhtemel olmamasına karşın, uzun vadeli üretim beklentilerinde jeopolitik riskler önemli derecede yüksek. Citigroup IŞİD'in Bağdat'ın dışında ve Güney'deki petrol altyapılarının uzağında olmak üzere, Irak'ın kuzeyinde sınırlı kalacağını varsayıyor. Ancak henüz devam eden güvenlik sıkıntısı, dünyanın gelecek on yıl için hesaba kattığı Irak'taki üretim büyümesi için iyiye işaret değil."
Gelişmekte olan piyasaların petrol talebi performansının da iyi olmadığına dikkati çeken Lee, yılın ikinci yarısında artan talebin, Irak, İran ve Libya'dan gelen üretimdeki potansiyel büyümenin yanında, Kuzey Amerika'da yükselen arzla karşılanmasının beklendiğini aktardı.
Stratejist Eric Lee, bu yaz ham petrol piyasasının sıkı geçeceğini öngören kişilerin, gerçekleşen olaylarla hayal kırıklığına uğradığını belirterek, şunları kaydetti:
"Citi, her zaman ham petrol fiyatlarının bu yaz sıkılaşacağı görüşüne şüpheli yaklaştı ama Brent eğrisindeki tam çöküş gerçekten de bir şok. Spekülatif satın alma ve fiziksel ham petrol stoklamalarının her ikisindeki artış, yükselen jeopolitik risklerden kaynaklandı. Rusya-Ukrayna ve Irak gibi aslında ham petrol akımını aslında engellememiş jeopolitik gerginlikler sonucu, alıcılar tedarikçilerinde alternatiflere yöneldi. Bunun sonucunda gelen ekstra alım ve stoklamalar nedeniyle de vadeli ve fiziksel piyasaların her ikisinde fiyatlar arttı. Citi'nin stoklara ilişkin baz durum senaryosu, 2015 yılında OPEC'in stok birikimine neden olan üretim artışını görmeden önce, yılın ikinci yarısında aşağı yukarı yatay bir stok birikmesine işaret ediyor."
- "Mevcut hassasiyet ayı piyasasına daha yakın"
Uluslararası Petrol Broker ve Danışmanlık Şirketi PVM Oil Petrol Analisti Tamas Varga ise yılın ikinci yarısının başlamasıyla, petrol piyasası beklentilerinde sıkılaşma yaşandığını belirterek, petrol fiyatlarındaki son gerilemenin Libya'nın ham petrol ihracatına kaldığı yerden devam etmesi potansiyelinden kaynaklandığını kaydetti.
Bunun bir sonucu olarak da Brent türü ham petrolün, Batı Teksas türü ham petrolden (WTI) daha fazla düştüğüne işaret eden Varga, sözlerini şöyle tamamladı:
"Libya'nın ham petrol ihracatının kaldığı yerden devam etmesi durumunda, bu geri dönüşün küresel piyasalara fazladan günlük 600 bin varil petrol arzı eklemesi bekleniyor. Bu, ayı piyasası açısı. Boğa yanı ise, İsrail gerilimi ve Irak'taki çatışmalar nedeniyle, Ortadoğu'dan her an arz kesintisinin olabileceği. Bana göre, Libya'daki gelişmelerden dolayı piyasalardaki mevcut hassasiyet ayı piyasasına daha yakın. Ancak Libya'daki durumun olumlu sonuçlanması beklenmemektedir ve bu da yılın ikinci yarısında daha yüksek petrol fiyatları göreceğimiz anlamına gelir."