NTV haber kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Davutoğlu, Filistin meselesinin bütün bölgeyi etkileyecek bir gelişme olduğunu ve olabilecek bir patlamanın domino etkisiyle çevreye yayılacağını vurguladı. Davutoğlu, "İsrail'in 2 senede bir şu ya da bu gerekçeyle Gazze'nin altyapısını tahrip ederek, Gazzelileri yıldırmaya çalıştığını" ifade etti.
Artık geçici ateşkesin yararsız olduğunu söyleyen Davutoğlu, daha önceki tecrübelerden de hareketle kalıcı bir ateşkes sağlanmaz ve Gazze'deki abluka devam ederse, ateşkesin yine ihlal edileceğini vurguladı.
Plajda şehit edilen küçük Filistinli çocukları hatırlatan Davutoğlu, "Bunların, insanlık vicdanını harekete geçirmesi lazım. Mısır'da Mursi döneminde Gazze kapıları açıktı ama şimdi Mısır'daki yönetim de Gazze kapılarını kapattı ve İsrail bu kez çok daha cüretkar bir şekilde bastırıyor" diye konuştu.
Arap ülkelerinin önemli krizlerle karşı karşıya olmasından da kaynaklanan "Filistin'in sahibi yok" görüntüsünü olduğunu dile getiren Davutoğlu, Türkiye ve Katar dışında, İsrail'e karşı net tavır sergileyen ülke olmadığını belirtti.
Ahmet Davutoğlu, iki tarafın da güvendiği ülkelerin denetiminde Gazze'de bir nefes borusunun açılması gerektiğinin altını çizerek, "Bu çok da fazla bir talep değil" dedi.
İsrail Dışişleri Bakanı'nın "süreci Türkiye ve Katar'ın baltaladığı" yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
"Ben hiçbir zaman İsrail Dışişleri Bakanı'nı ciddiye almadım çünkü tutumu belli. Hem işgal ediyor hem de tasfiye edilmeleri gerektiğini söylüyor. Lieberman barışı sabote etmemiş olacak, çocukları katleden İsrail uçakları barışı sabote etmemiş olacak; Türkiye Filistin'in haklarını savunduğu için barışı sabote etmiş olacak. Öyle mi? Türkiye'de tarafsız kalalım diyenlerin mantığı bu.
Biz sesimizi çıkarmazsak, o vicdan uyanmıyor. Mesele illa birkaç günde sonuç almak değil, vicdanı ve hukuku ayakta tutacak şekilde bir uluslararası psikolojik ortam oluşturmak. O bakımdan, çabalarımızı sürdüreceğiz."
- "Ahlaki bir problemdir"-
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun dış politikayı eleştirmesine yönelik, şunları söyledi:
"İhsanoğlu gibi bu konularda olgunluğa ulaştığını düşündüğüm, geçmişte düşünmekte olduğum birisi için çok üzücü. İhsanoğlu ya bölgedeki gelişmeleri takip etmiyor ya da bildiği halde üstünü örtüyor. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi bölgesinin en önemli örgütünün genel sekreterliğini yapan birisi, eğer 'niye sadece Türkler kaçırılıyor?' diye soruyorsa o zaman bizim de şunu sorma hakkımız var, 'siz Genel Sekreter olarak bugün bölgedeki bu durumu bilmiyor musunuz? Hangi ülkelerin diplomatlarının kaçırıldığını bilmiyor musunuz?' Bilmiyorsa 'cehalet' deriz. Cumhurbaşkanlığına hazırlamaktan fırsat bulup da bu olaylara vakti olmamış. Bir de bunları bildiği halde açık bir şekilde üstünü örtüyor, sırf Başbakanımızı Cumurbaşkanı adayı olarak, bizleri hükümet temsilcisi olarak zor durumda bırakmak için yapıyorsa o ahlaki bir problemdir. Sadece bir cehalet değil ahlaki bir problemdir."
(Sürecek)