Eksen’in özel yayınına katılan İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Moşe Kamhi, Hamas’ı Gazze savaşında sivilleri canlı kalkan olarak kullanmakla suçladı. Kamhi, İsrail’in terör altyapısını vurduğunu, masum sivillerin ölümünden üzüntü duyduğunu kaydetti.
Ortadoğu’da bir süredir sukunetin yaşandığı Filistin cephesinde işler değişti. Üç Yahudi gencin katledilmesiyle başlayan bir Filistinli çocuğun hunharca öldürülmesiyle tavana çıkan gerilim sonunda Gazze ve İsrail arasında misillemelerle mini bir savaşa dönüştü. Ortadoğu’nun değişen ikliminde ortada sözü geçecek bir arabulucunun yokluğunda, Filistinli sivillerin ağır kayıplar verdiği savaşın ucu bucağı görünmüyor.
Eksen’e özel röportaj veren İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Moşe Kamhi, RSFM’le özel söyleşisinde yaşananlardan Gazze’yi yöneten Hamas’ı sorumlu tuttu. İsrail’in 2005’de işgali sona erdirerek Gazze’den tek taraflı çekildiğini anımsatan Kamhi, Gazze’den atılan roketlere ve füzelere karşı ‘meşru müdafaa haklarını kullandıklarını söyledi. Kamhi, sivil kayıplara kendilerinin de üzüldüğünü belirtti.
‘SİVİL KAYIP KIYASI YANLIŞ, NİYET CAN ALMAK’
Filistin tarafındaki sivil kayıpların büyüklüğü sorulduğunda, “Olaya tarafların sivil kayıplarını mukayese ederek bakmak biraz yanlış bir yaklaşık olur. Çünkü sonuçtan önce niyete bakmak lazımdır. Gazze’deki Hamas terör örgütü İsrail’e roket ve füzelerini yönelttiği zaman; Hayfa’nın, Tel Aviv’in Kudüs’ün, Netanya’nın Hedera’nın Sderot’un üzerine füzelerini yönlendirdiği zaman insan öldürmek amacıyla fırlatıyor” diyen Kamhi şu yanıtı verdi: “Eğer İsrail’de bunlar allaha şükür bugüne kadar can kaybına yol açmamışsa, bu onların can kaybına yol açmama niyetinden değil, İsrail’in savunmasının çok daha etkin olmasındandır.”
‘HAMAS SİVİLLERİ CANLI KALKAN OLARAK KULLANIYOR’
İsrail Başkonsolosu, Hamas’ı ise Gazze gibi nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bir bölgede sivilleri canlı kalkan olarak kullanmakla suçladı. Kamhi, “Hamas’ın füze fırlatma sistemlerini okulların, binaların hatta cami ve hastanelerin içine konulduğu zaman nüfus yoğunluğunu dikkate alınca masum insanların hayatlarını kaybettiklerini üzüntüyle görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Karşılıklı misillemele yol açan çatışmalar öncesinde üç İsrailli gencin kaçırılmasının arkasında Hamas’ın bulunduğuna dair kanıt olmadığı anımsatıldığında Kamhi, ”Bizim elimizde o üç genci kaçıranların Batı Şeria ve Gazze ile bağlantıları olan Hamas üyeleri olduğuna dair istihbarat var. Halit Meşal kendisi yalanladı ama bakın ne dedi “Biz destekliyoruz, biz onları kaçıranların arkasındayız’ dedi. Burada zihniyet farkı mevcut” yanıtını verdi. İsrail’in geçmişte kendi içinden çıkan teröristleri cezalandırdığını, ancak Filistinlilerin kendi teröristlerini ‘kahraman’ ilan ettiğini söyleyen Kamhi, “Belki sorun burada, Filistinlilerde barış kültürü olmaması” değerlendirmesinde bulundu.
‘TERÖR ALTYAPISI VURULUYOR’
Kamhi, Gazze’ye ambargo uygulamadıklarını, karşılıklı misillemelere rağmen insani yardımların da bölgeye aktarıldığını söyledi. Tek ambargonun denizden kurulduğunu anlatan başkonsolos, bunun sebebini de tüm önlemlere karşın Gazze’ye Sudan, Libya yoluyla İran’dan ve Suriye’den uzun bir güzargah üzerinden sokulan silahlarlar olarak gösterdi. Kamhi, “Eğer orada bu mühimmat olmasaydı, Gazze’de Hamas bu denli bir terör altyapısı oluşturmasaydı İsrail’in de bu ablukasına gerek kalmazdı” diye ekledi.
‘BİZİ EN İYİ TERÖREN ÇEKMİŞ TÜRKİYE ANLAR’
İsrail Başkonsolosu, Ortadoğu’daki son gelişmelerin Türkiye ile İsrail ilişkilerinin eski düzeyine getirilmesi ihtiyacını ortaya serdiğini söylerken, “Türkiye de İsrail gibi teröre maruz kalmış, terörden çok acı çekmiş bir ülkedir, onun için Türk milletinin ve Türkiye hükümetinin bizi daha iyi anlamasını bekliyoruz. Hamas olmasaydı eminim ki biz bugün Filistin yönetimi ile çok farklı biçimde ulusal devlet ilkesine dayalı bir barışı imzalamıştık” ifadelerini kullandı.
‘ASIL ÇAĞRI HAMAS’A YAPILMALI’
Kamhi, Türkiye’nin İsrail’in toplu cezalandırma yönteminin haklı infiale yol açacağı ikazı ile uluslararası toplumun duruma müdahale etmesi yönündeki çağrısını ise şöyle değerlendirdi: “Bir kere bu operasyonun amacı kesinlikle toplu cezalandırma değildir. Bu operasyondaki hedefler dikkatle seçilmektedir. Roket tesisleri, füze tesisleri, fırlatma mekanizmaları, mühimmat yığınakları ve depoları, karargahlar ve muhabere sistemleri. Eğer yanlarında bunlar hedeflenirken sivil ve masum insanlar vuruluyorsa biz ondan da üzüntü duyuyoruz. Bence çağrılar her şeyden önce yalnız İsral için değil her yerde çağrılar Filistinlilere yöneltilmeli, daha doğrusu terörist bir örgüt olan ve kendi örgütsel çıkarlarını halkların çıkarının üzerine koyan Hamas’ın oradan çıkması için çağrılar o tarafa yöneltilmelidir. Terörün olmayacağı bir ortamda İsrailliler ve Filistinliler eminim çözüm sürecini çok daha hızlı biçimde sonlandıracaklardır.”
Programın tartışma bölümüne katılan eski AK Parti kurucusu ve gazeteci/yazar Süleyman Gündüz, yaşananların bir ‘komploya’ işaret ettiğini söylerken, California Üniversitesi’nden akademisyen Pınar Tremblay, İsrail’in Hamas’ın askeri kapasitesinin sırrına ermeye çalışacağını belirterek, Hamas’ın Batı Şeria’ya yayılarak bu süreçten ‘kazançlı çıkabileceğine’ dikkat çekti.