Emekli öğretmen Özdoğan, Kırkkızlar Mahallesi'ndeki evinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Çekmeköy'de lokanta işleten oğlu Serda Özdoğan'ın (40) arkadaşlarına "Suriye'ye gidip 15 gün kalacağım. Allah için onlara dua edeceğim, onlara inşallah bir yardımım dokunur" diyerek 1 Mayıs'ta İstanbul'dan ayrıldığını öğrendiklerini söyledi.
Oğlunun aynı gün uçakla Gaziantep'e gittiği bilgisine ulaştıklarını anlatan Özdoğan, sadece SIM kartını yanına alan oğluna mesaj göndermesine rağmen bir türlü ulaşamadığını, mayıs ayının son haftasında ise "Türkmen Hasan" isimli bir Suriyeli'nin "Çocuğunun yanındaydım. Çocuğun yiğitçe çarpıştı, şehit oldu. Mezarını görmek istiyorsan, Hatay'a gel, mesajlaşalım, senle görüşelim, sana gösteririm" şeklinde mesaj attığını belirtti.
Bu kişinin daha sonra "oğlunun mezarını göstereyim" şeklinde başka bir mesaj attığını dile getiren Özdoğan, "Türkmen Hasan'ı birkaç kez telefonla aradım. En sonunda bir gün ulaşabildim. Konuştuk, bana şunları söyledi; 'Biz, 40 kişi dinlenme yerindeydik, bombalandık. Birinci bombalanmada ben yaralandım. Serda sağdı. İkinci bombalanmada Serda şehit olmuş. Mezarı bellidir'. Neredesiniz dedim, 'Halep'teyiz' dedi. Hangi grupta olduklarını söylemedi. 'Üstü başı, telefonu, neyi varsa bir şeylerini gönder bana, inanayım, inanmıyorum' dedim. Telefonu kapattı, daha da haber alamadık" diye konuştu.
Özdoğan, oğlunun evli ve iki çocuk babası olduğunu belirterek, "Gelinim ve torunlarımı yanıma getirdim. Biz de kalıyorlar. Oğlum, Başbakan'ı da çok severdi. Başbakan'dan ve yetkililerden oğlumun bulunması için yardım bekliyorum" dedi.
Kurtuluş Özdoğan, oğlunun bulunması için Dışişleri Bakanlığına başvurduklarını sözlerine ekledi.