Demirtaş, Liberal Düşünce Topluluğu evsahipliğinde bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile bir araya geldi. Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanı seçimini kimin kazanacağını halkın belirleyeceğini vurguladı. Demirtaş, "Bu tartışmanın, başlı başına büyük bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kimin kazanacağı 45 gün sonra belli olacak ama bu 45 günde yapılacak tartışmalar, bizim siyaset ve düşün dünyamızın önemli bir kazanımına dönüşebilir" diye konuştu.
Kamplaştırarak siyaset yapmanın işin kolayı olduğunu ifade eden Demirtaş, şunları söyledi:
"Bunu yapmak, gerçekten siyasetçiler açısından hiç zor değil. İzleyen biri, bu işin pratiğinde olan biri olarak ifade ediyorum ki işin en kolayıdır. Örneğin, milliyetçilik üzerinden siyaset yapmak çok kolaydır, çok basittir, argüman gerektirmez, entelektüel birikim gerektirmez, proje gerektirmez veya herhangi bir tek kimlik üzerinden siyaset yapmak kolaydır ama çözümsüzlüğün kendisidir. Yüzde 60 da oy alsanız çözümsüzlüğün kendisidir. Bunu kıramadığınız müddetçe Türkiye'de temel sorunların, Kürt sorunu, Alevi sorunu, emek sorunu, sendika sorunu, örgütlülük sorunu, çevre sorunu, kadın özgürlüğü meselesi, bütün bu başlıklarda ilerleme olabileceğini düşünmüyorum. Kısmi değişiklikler, devrim gibi sunulan değişiklikler, bir yanılsamayı ifade ediyor. Uzun süredir barışa, özgürlüğe, demokrasiye susamış bir toplum için bu bir damla su, büyük bir nimet gibi geliyor. Bunun etrafına sarılıp, kenetlenip, 'Budur' deyip büyük bir huşu içinde mutlu olmamız isteniyor. Bu değil. Biz, bir damladan daha fazlasını hak eden bir toplumuz. Her onurlu halk gibi, her onurlu birey gibi daha fazlasını hak ediyoruz. Türkiye, daha fazlasını hak ediyor."
Cumhurbaşkanı seçiminin sonucunda "her halükarda" kazanacaklarını, bu nedenle aday olduğunu dile getiren Demirtaş, şunları kaydetti:
"Bunu kastederek aday oldum çünkü koltuk kazanmak, bu seçimin sonucu veya kazandığımızda elde edeceğimiz tek sonuç değildir. Bu, büyük bir kazanımdır. Bunu aday çıkarmakla kazandık zaten. Bu kazanımı büyütmek istiyoruz. 45 gün sonra geri dönüp baktığımızda 'İyi ki aday olmuşuz' noktasına gelmek istiyoruz. Bütün bunların üzerine koltuğu da kazanırsak ona da yok demeyeceğiz. Mütevazı olmakla birlikte evet kazanırsam yok demeyeceğim. Çankaya'da bütün bu ilkeleri hakim kılmaya çalışacağım."