İhsanoğlu, Erzurum'un Palandöken ilçesi Yıldızkent semtindeki bir düğün salonunda verilen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, başkanlık sisteminin eğer millet istiyorsa, kabul ediyorsa bunun gereği olan altyapı, yani devletin yeniden dizayn edilmesi, valilerin seçimle gelmesi, her vilayetin kendisine göre yasama organlarının, kanunlarının olması noktasına geldikten sonra söz konusu sistemin üzerine bir başkanlık sistemi kurulabileceğini söyledi.
Sistemin ancak millet istedikten sonra yapılabileceğini anlatan İhsanoğlu, "Ben eminim ki millet bunu istemiyor. Türk milleti, parçalanma, bölünme istemiyor. Türk milleti, birlik ve beraberliğini istiyor. Herhalde bunu en iyi anlayacak insanların arasındayım. Tarih boyunca, Türkiye'nin Türklüğü, Türk milletinin birliği ve beraberliğinin en zor imtihanlarını veren bölgemiz, şehrimiz Erzurum'dur" şeklinde konuştu.
- "Türkiye'nin önü açılsın"
Tarih boyunca Erzurum'un, ülkenin, milletin, devletin en sağlam kalesi olduğunu vurgulayan İhsanoğlu, şunları kaydetti:
"Burada yetişen gaziler, şehitler, Nene Hatunlar var. Kahraman kadınlarımız burada yetişmiştir. Bugün şehitler derneğini ziyaret ettim. Sayın başkan, Erzurum'un son yıllarda 500'e yakın evladını şehit verdiğini söyledi. Bu kadar şehitler veren bir şehirde, devletin, milletin bölünmesi kabul edilebilir mi? Ben size soruyorum, 'bunu kabul eder misiniz?' İşte bu yüksek kültürler için biz diyoruz ki milletin birleşmesi lazım. Millet gelecek seçimlerde oyunu birlikten, beraberlikten yana olan adaya versin. Sevgiden, saygıdan, birlikten ve dirlikten yana olan adaya versin ve Türkiye'nin önü açılsın."
Farklı partililere de seslenen İhsanoğlu, "Yine siz 2015'teki seçimlerde istediğiniz partiye oy veriniz, istediğiniz hükümete, 'bu hükümet hizmetler yapıyor, güzel şeyler yapıyor' diyorsanız, devam etsin diyorsanız... Ha başka bir şey istiyorsanız onu da yapabilirsiniz. Türkiye'nin istikrarı bu şekilde sağlanır. Eğer siz devlet başkanına, başkanlığına, kavgacı, ötekileyici, ülkeyi ayrıştıran veya birbirlerine farklı muamele yapan partilere, siyasi hareketlere, düşüncelere eşit mesafede olmayan birisini getirirseniz, tepede en ufak hata eğer olursa bu millete çok pahalıya mal olur" diye konuştu.
Bundan 15 yıl önce milletin çok büyük krizler yaşadığını dile getiren İhsanoğlu, "O zamanın başbakanıyla cumhurbaşkanı arasında ufak, yanlış bir hareket Türkiye'de çok pahalıya mal oldu, çok büyük zararlar oldu. Ekonomi çöktü. İnsanlar paralarının yüzde 50'sinden fazlasını kaybetti. Biz bunun çok büyük acısını çektik" dedi.
- "Tepede böyle bir kavga olursa sistem kaldırmaz, çöker"
Türkiye'nin bir daha tepede sigortasının attırılmasına tahammülü olmadığını belirten İhsanoğlu, şöyle devam etti:
"Bu parlamento da olabilir, kavgalar oluyor, bilmem neler oluyor. Maalesef seyrediyoruz bunları ve üzülüyoruz ama sistem kaldırıyor. Fakat tepede böyle bir kavga olursa sistem kaldırmaz, çöker. Türkiye'nin böyle bir tehlikeyle karşı karşıya gelmesini kimse istemez. Hele bugünlerde etrafımızı ateş çemberleri sarmıştır. Suriye'deki durumu görüyorsunuz. Irak'taki durumu görüyoruz. Maalesef Filistin'deki İsrail'in bu gaddarca tecavüzlerini görüyoruz. Müslümanların, Arap kardeşlerimizin ve Filistinlilerin çaresizliğini görüyoruz. Bugün Irak'ta devlet üçe parçalanıyor. Bir devletle sınırdaşken, üç devletle sınırdaş olacağız. Aynı şey Suriye'de de oluyor. Suriye'nin kaça bölüneceğini bilmiyoruz. Bir kısmı bölündü zaten. Geri kalan kısımların nasıl olacağını bilmiyoruz. Binlerce, onbinlerce insan öldürüldü. Milyonlarca insan yurdundan oldu. Türkiye'de bir milyondan fazla insan var."
İhsanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aziz milletin, komşularımızın tarih birliği olan bize en yakın olan komşularımızın bu perişan halinden çok üzülüyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı olarak bu meselelerle yakından uğraştım. Gaziantep'te, Kilis'te bunlara psikolojik tedavi merkezleri, travma merkezleri açıldı. Ülkemizin böyle bir travma yaşamasını kim ister? Hiç kimse istemez. Evlatlarımızın, torunlarımızın daha huzurlu daha müreffeh bir Türkiye'de yaşamasını istiyoruz. Ülkemizin itibarlı bir dış politikası olmasını istiyoruz. Niye bizim pilotlarımız rehine alınıyor? Niye diplomatlarımız rehine alınıyor? Gariban tır şoförlerimiz, ekmek parasında koşan şoförlerimiz niye rehine alınıyor? Niye başka komşularımızın veya o bölgede yaşayan devletlerin insanları rehine alınmıyor da Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları, diplomatları, bürokratları, pilotları rehine alınıyor? Bunun cevabını dinlemek istiyorum. Neden? Niye bize bu muamele yapılıyor? Biz değil miyiz ki bu memleketin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşa, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' diyen adam değil mi? Peki bu sulhu niye kaybediyoruz?"
"Neyin peşinde, hangi emellere hizmet ederek yapıyoruz? Türkiye'nin yeniden birçok şeyi düşünmesi lazım" diyen İhsanoğlu, "Bir ay sonra yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleri gerçekten hayati ehemmiyete sahip bir seçimdir. Bu seçimlerde halkımız eminim ki doğru kararı verecek. Ben çok eminim ki Erzurumlular fark atacaklar ve Türkiye'ye sahip olduklarını bir daha ispat edecekler. Allah bu millete, devlete zeval vermesin" ifadelerini kullandı.
İhsanoğlu, programın ardından beraberindekilerle Yakutiye Kent Meydan'nına geldi. Burada halkı selamlayan İhsanoğlu, Cumhuriyet Caddesi'nden Havuzbaşı'na doğru yürüdü.
Vatandaşlarla sohbet eden İhsanoğlu, caddede yürürken ayağının kayması sonucu, dengesini kaybederek düşme tehlikesi geçirdi.
Bir kahvehanede halkla çay içen İhsanoğlu, daha sonra, Erzurum Havalimanı'na geçerek, özel uçakla Bursa'ya hareket etti.
(Bitti)