John Carter 33 yaşındayken beyin tümöründen hayatını kaybetti. Ailesi oğullarının karaciğerini, böbreklerini ve kalbini bağışlamaya karar verdi. Fakat oğullarının kalbinin kime nakledileceği hakkında bir bilgileri yoktu. Hastane kuralları gereği bilinen tek şey onun 14 yaşında Scott adında biri olduğuydu.
Oğullarını kaybetmelerinin 5. yılında aile şaşırtıcı şekilde organ naklinin yapıldığı çocukla tanıştı. Katıldıklarını bir anma töreninde 19 yaşındaki konuşmacıyı dinleyen Freda Carter gözyaşlarını tutamayarak ‘’Bu çocuk benim oğlumun kalbini taşıyor’’ dedi. Annenin içgüdüleri onu yanıltmadı. Konuşmacı olan genç, 5 yıl önce John’un kalbiyle hayata bağlanan 14 yaşındaki Scott’dı.
Freda Carter, her zaman oğlunun kalbini taşıyan kişiyle tanışıp ölmeden önce oğlunun kalp atışlarını bir kez daha hissetmek istediğini fakat hastanenin buna izin vermediğini söyledi. Carter’ın tek bildiği çocuğun adı ve yaşıydı.
Fakat geçtiğimiz kasım ayı John Carter’ın ailesi organ bağışıyla ilgili bir anma törenine katıldı. Scott Rutherford törende konuşma yaptığı sırada 66 yaşındaki kadın onun oğlunun kalbini taşıdığını hissetti.
‘’Konuşmaları dinlemek için oturdum ve elimdeki kağıtta konuşmayı yapan kişinin ismini gördüm. O an içime garip bir his doğdu’’ diyen Carter ‘’Onun oğlumun kalbini alan kişi olduğunu düşündüm. Mantıksız geldi. Çünkü Scott çok yaygın bir isimdi ve o ülkenin herhangi bir yerinde olabilirdi’’diye ekledi.
Konuşma sırasında fenalaşan Carter bunun annelik içgüdüsü olduğunu biliyordu. Carter’ın üzgün ve kötü göründüğünü farkeden St George hastanesi hemşireleri onu kilisenin arkasına götürdü.
Konuşma devam ederken Scott Rutherford kendisinin 14 yaşındayken John adında birinin kalbinin bağışlanmasıyla hayatını yeniden kazandığını söylemesiyle annenin içgüdüleri gerçeğe dönüştü.
Hemşireler sağlık kontrolünden geçirdikten sonra Scott isimli gencin de iznini alarak Carter’ın onunla tanışmasına izin verdiler.
Freda Carter ‘’Scott yanıma geldi, kollarını açtı ve bana içten bir şekilde sarıldı. Yaptığımız şey için bize minnet dolu olduğunu söyledi’’ diyen 66 yaşındaki anne daha sonra oğlunun kalp atışını hissetmek için Scott’dan izin aldı. Ve yıllar sonra John’un kalbinin atışlarını hissetti.
Carter’ın 70 yaşındaki eşiyse ‘’John, Scott’ın bedeninde yaşıyor. O aslında ölmedi’’dedi.
2008 yılında gerçekleşen kalp nakli Scott’ı ölümüne saatler kala hayata döndürmüştü. Şu an aktörlük yapan genç çocuğun nadir görülen ve beyin arterlerini etkileyen bir hastalığı vardı. Şimdiyse çok daha sağlıklı ve aileye minnettar.