AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ödemeler dengesi istatistiklerinden derlediği bilgiye göre Türkiye'nin 2014 mayıs ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığı, piyasa beklentilerinin altında gerçekleşen mayıs ayı verisinin de etkisiyle 52 milyar 636 milyon dolarla 2013 nisan ayından bu yana gördüğü en düşük seviyeye geriledi. 2013 nisan döneminde yıllıklandırılmış cari işlemler açığı 52 milyar 239 milyon dolar düzeyindeydi.
Cari açık ekonomi yönetiminin makroihtiyati tedbirler çerçevesinde aldığı kararlar neticesinde yılbaşından bu yana düşüşünü hız kesmeden sürdürdü.
Ekonomistler, mayıs ayı cari işlemler açığının beklentilerden daha iyi gelmesinde dış ticaret açığının geçen yılın aynı ayına göre sert gerilemesinin, hizmetler dengesinin geçen yıla göre daha iyi düzeylerde gerçekleşmesinin ve yatırım giderlerindeki sert düşüşün etkili olduğunu ifade ediyor. Gelecek aylarda da cari açıktaki gerilmenin süreceğini belirten ekonomistler, Türkiye'nin cari açığının yıl sonunda 50 milyar doların altına gerileyeceğini öngörüyor.
Ekonomistler, mayıs ayı ödemeler dengesi verilerini ve yılsonu tahminlerine ilişkin AA Finans'a değerlendirmelerde bulundu.
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, mayıs ayında cari işlemler açığının piyasa beklentisinin altında gerçekleştiğini, bavul ticareti ve taşımacılık gelirlerindeki güçlü seyrin cari açığın beklenenden iyi gelmesini sağladığını ifade etti..
Avrupa ekonomilerindeki toparlanmayla ihracattaki canlanmanın, net altın ihracatı dengesindeki iyileşmenin ve iç talepteki yavaşlamanın cari açığın iyileşmesine büyük katkı sağladığını belirten Sözer, "Ocak-mayıs döneminde cari açık geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,5 azalarak 19,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Cari açıktaki düzeltmenin yılın geri kalanında da süreceğini düşünüyor ve yılsonu için 49,5 milyar dolarlık (milli gelire oranla yüzde 6) tahminimizi koruyoruz" dedi.
- "Cari açıktaki iyileşme beklenenden güçlü oldu"
Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi ise cari açıkta mayıs ayında gözlenen belirgin iyileşmede, dış ticaret açığının geçen yılın aynı ayına göre sert gerilemesinin, hizmetler dengesinin geçen yıla göre daha iyi düzeylerde gerçekleşmesinin ve yatırım giderlerindeki sert düşüşün etkili olduğuna dikkati çekti.
Turizm gelirlerinin geçen yıla göre artış gösterdiğini, yatırım geliri dengesinin ise geçen yıla göre çok daha düşük açık verdiğini, bavul ticaretinde ise yıllık bazda ufak bir artış yaşandığını belirten Bürümcekçi, cari açıktaki iyileşmenin beklenenden güçlü olmasında esas faktörün geçen yılın aynı ayında gözlenen "doğrudan yatırım gideri" artışının tekrarlamaması olduğunu dile getirdi.
Finansman tarafında; portföy kanalında olumlu görünümün ağır bastığını ve resmi rezervlerde 1,9 milyar dolarlık artış gözlendiğini belirten Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Yakın dönem cari açık seyri açısından altın ithalatının haziran ayında önceki aya göre yükselmesine karşılık geçen yıla göre yine de düşük kalması olumlu bir sinyal oldu. Bu yıl altın dış ticaret dengesinin 2013 kadar açık vermeyeceğini, bu nedenle de yıllık cari açıkta iyileşme getireceğini düşünüyorduk. Ancak ilk beş aydaki gerçekleşme beklediğimizden iyi bir tabloya işaret etmektedir. Önceki iki yılda olduğu gibi ana eğilim açısından ihracat ve ithalat verilerini altın etkisini dışlayarak izlemek daha sağlıklı olmaya devam edecektir. Olumlu tarafta bir diğer gelişme ise, ihracatın (altın hariç) haziran ayında artış eğilimini koruması oldu. Öte yandan, petrol fiyatlarının geçen yılın aynı dönemine göre bir miktar yükseliş eğiliminde olması ise cari dengeye zaman içinde olumsuz yansıma getirebilir."
Bürümcekçi, 2014 yılında yüzde 3 olan gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme tahminlerine paralel olarak, cari açığın 50 milyar dolara (GSYH'ya oranla yüzde 6,2) gerilemesini beklediklerini ve son gelişmelerle bu tahminin üzerindeki risklerin dengeli göründüğünü ifade etti.
- "Küresel konjonktür Türkiye ekonomisinden yana"
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz da cari açıkta yeniden dengelenme temasının olumlu devam ettiğini belirterek, "Bu ay beklentilerden iyi gelen veri önümüzdeki aylarda iyileşmenin sonra erebileceğine yönelik endişeleri azaltacaktır" dedi.
Haziran ayında İstanbul Altın Borsası verilerinde gözlemlenen altın ithalatındaki artış nedeniyle oluşabilecek 500 milyon civarında ilave açığa karşı da beklentilerden iyi gelen verinin tampon işlevi gördüğünü ifade eden Yılmaz, "Cari açıktaki iyileşmenin yılsonuna kadar sürmesini öngörüyoruz ve dünya ticaretinde beklediğimiz canlanmayla birlikte küresel konjonktürün Türkiye ekonomisinden yana olduğu görüşündeyiz" değerlendirmesini yaptı.
Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı da Avrupa'daki ekonomik toparlanmanın, kurdaki değer kaybının, özel tüketim talebindeki ılımlı seyrin, tüketici kredilerine dair alınan önlemlerin ve dışarıdan enerji ithalatındaki ılımlı seyrin ve dış ticaretteki toparlanmanın sürdüğünü söyledi.
Bütün bunların cari açıkta belirgin bir iyileşmeyi sağladığına dikkati çeken Kanlı, şunları kaydetti:
"Buna bavul ticaretindeki artış, hizmetler ve gelirler kalemlerindeki iyileşme eğilimi de destek veriyor. Finansman tarafında ise yurt içinde doğrudan yabancı yatırımlarının yılın ilk beş ayında yüzde 25 oranında artış gösterdiğini görüyoruz. Bu kalem Avrupa büyümesiyle doğrudan bağlantılı ve bu bölgedeki toparlanma doğrudan yatırımlara da yansıyor. Mayıs ayında portföy yatırımları cari açığın finansmanına destek vermeye devam ederken, krediler kanalıyla finansman cari açığın finansmanında önemli rol oynamaya devam ediyor. Nitekim bankalar ve banka dışı kuruluşlar mayıs ayında nette yurtdışından 2,7 milyar dolar ve 900 milyon dolar kredi sağladı."
Kanlı, gelecek dönemde de cari açıktaki düzelmenin devam etmesini ve yılsonunda cari açığın 46 milyar dolar olacağını tahmin ettiklerini belirterek, "Bundan sonraki süreçte cari açıktaki düzelmenin daha fazla konuşulacağını düşünüyorum ve bu Türkiye'nin dair risklilik algılamalarında önemli bir iyileşmeye yol açacaktır" dedi.
Gedik Yatırım Başekonomisti İbrahim Aksoy ise cari açıkta geçen yıl mayıs ayına göre 4,2 milyar dolarlık önemli daralmanın 1,5 milyar dolarının şirketlerin geçen seneki yüksek kar transferinin baz etkisinden ve 1,1 milyar dolarlık kısmının altın ticaretindeki değişmelerden kaynaklandığını söyledi.
Daralmanın 2,7 milyar dolarlık bölümünün geçici etkilerden kaynaklı olduğunu ifade eden Aksoy, "Mayıs sonrası dönemde tek seferlik etkilerin ortadan kalkması, faiz indirimleri ve Irak'taki gelişmelerin ihracata olumsuz etkisiyle cari açıktaki daralmanın yavaşladığını görme ihtimali oldukça yüksek" değerlendirmesini yaptı.