Dolar

34,8954

Euro

36,6974

Altın

3.012,39

Bist

10.058,63

Borsa'nın lokomotifi bankacılık için analistler yılın ikinci yarısında iyimser

Borsa'nın lokomotifi bankacılık için analistler yılın ikinci yarısında iyimser

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-11 08:02:04

Borsa'nın lokomotifi bankacılık için analistler yılın ikinci yarısında iyimser
BEKİR GÜRDAMAR - ÜMİT ÇEVİK - Yılın ilk yarısında Borsa İstanbul'un lokomotifi olan ve yüzde 21,35 değer kazanan banka sektör endeksi, yılın ikinci yarısına düşüşle başlasa da uzmanlar sektör için pozitif beklenti içinde.

Borsa İstanbul'da işlem gören banka hisselerinden hesaplanan BIST Banka endeksi ilk yarıdaki BIST 100 endeksinin yüzde 15,76 olan getirisini de aşan performansının ardından ikinci yarıda etkisini artıran satışlarla 10 günde yüzde 2,5 düşüş kaydetti.

Analistler, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) tahvil geri alımında azaltımdan bahsetmesi ile başlayan süreçte en fazla olumsuz etkilenen sektörün artan faizler nedeniyle banka sektörü olduğunu belirterek, 2013 yılının ikinci yarısında sert düşüş kaydeden BIST Banka endeksinin, 2014 yılının ilk yarısında faizlerde ve döviz kurlarında volatilitenin azalmasıyla kayıplarının büyük kısmını telafi ettiğini kaydediyor.

- "Faizlerdeki gevşemenin devam edeceği beklentisiyle banka net kar tahminlerimizi yukarı yönde güncelledik"

İş Yatırım Bankacılık Analisti Kutluğ Doğanay, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede piyasaların yıla karamsar bir başlangıç yaptığını belirterek, ancak bankaların ilk çeyrek sonuçları beklentilerden daha iyi açıklanırken küresel merkez bankalarının da ucuz ve bol paranın devamına işaretiyle analistlerin Türk bankalarına ilişkin tahminlerini yukarı yönde güncellemek durumunda kaldığını söyledi.

Küresel likidite bolluğu ve yıllık enflasyon oranının düşmeye başlaması ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) toplamda 125 baz puanlık faiz indirimi ile kemerleri gevşetirken faiz indirimlerinin de devam edeceği mesajını verdiğini kaydeden Doğanay, yılın ikinci yarısında faiz indirimlerinin devam edeceğini belirtti.

Ocak ayı sonunda TCMB'nin 425 baz puan gibi büyük bir faiz artırımının ardından küresel risk iştahındaki iyimserlik ve yurt içinde siyasi tansiyonun düşmesiyle birlikte yaz aylarında yıllık enflasyonda düşüş görüleceği beklentisiyle mayıs-haziran aylarında toplam 125 baz puan faiz indirimi görüldüğünü ifade eden Doğanay, şunları aktardı:

"Yılın ikinci yarısında TCMB'den ilave 75 baz puan daha faiz indirimi bekliyoruz. Faiz hadlerine hassas bankacılık sektörü bu gelişmelerden olumlu etkilenecek. Faizlerdeki gevşemenin devam edeceği beklentisiyle banka net kar tahminlerimizi yukarı yönde güncelledik. Daha önce 2014 yılının tamamında ortalama 60 baz puan net faiz marjı daralması öngörüyorduk ancak içinde bulunduğumuz parasal gevşeme sürecinde bu yıl için net faiz marjı daralması beklentimizi 30 baz puana düşürdük. Diğer yandan baz etkisi ve 2015 yılının ikinci yarısında 100 baz puan faiz artırımı beklentisiyle 2015 yılına ilişkin net faiz marjı tahminimizde de değişiklik oldu.

Daha önce önümüzdeki yıl bankaların net faiz marjında 30 baz puan iyileşme bekliyorduk ancak bahsettiğimiz etkilerle net faiz marjı beklentimiz 10 baz puan daralma yönünde değişti. Kredi riskine ilişkin beklentilerimizde ise bir değişiklik olmadı. Kar tahminleri de güncellendi. Özellikle net faiz marjı görünümüne ilişkin beklentimizdeki değişiklikler, swap maliyetlerindeki gerileme ve aktif kalitesi görünümünde güncellemelerle bankaların 2014-15 net kar tahminlerinde de değişime neden oldu. Yenilenen tahminlerimize göre takip ettiğimiz bankaların toplulaştırılmış net karı 2014 yılında yüzde 2 büyürken 2015 yılında artacak."

- "Yılın ilk yarısında sektör net karının yüzde 5,5 düşüş göstereceğini tahmin ediyoruz"

Odeabank Ekonomik Araştırmalar ve Strateji Direktörü Ali Kırali ise yılın ilk yarısında faizlerdeki hızlı yükseliş nedeniyle bozulan net faiz marjının bankacılık karlarını da olumsuz etkilediğini kaydederek, net faiz marjındaki bozulmanın yanı sıra TL'deki hızlı değer kaybı bir yandan bankaların net ticari zarar yazmasına neden olurken diğer taraftan da tahsili gecikmiş alacaklardaki artışa paralel olarak karşılık giderlerinde artışa yol açtığını söyledi.

Mayıs ayına gelindiğinde faizlerde nisan ayından itibaren görülen gevşemenin etkisiyle düşen fonlama faizleri ve TÜFE'ye endeksli kağıtların getirisinin artmasına paralel olarak net faiz marjında hızlı bir artış gözlemlediklerini belirten Kırali, bu olumlu gelişmelere karşın, Mayıs ayı itibarıyla sektörün net karının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,5 düşüş gösterdiğini ifade etti.

Kırali, haziran ayında da net kardaki toparlanmanın süreceğini ve 2014 yılının ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre sektör net karının yüzde 5,5 düşüş göstereceğini tahmin ettiklerini dile getirerek, şunları söyledi:

"Yılın ikinci yarısında ise faizlerin sınırlı bir miktar daha gerileyeceğini ancak yılın son aylarına girilirken özellikle Fed'in genişlemeci para politikasından çıkış stratejisine bağlı olarak faizler üzerinde tekrar yukarı yönlü baskıyla karşılaşabileceğimizi düşünüyoruz. Bu kapsamda sektörde karlılıktaki toparlanmanın yılın ikinci yarısında devam edeceğini fakat yine de 2014'ün tamamında sektörün 2013 yılının yüzde 2,7 altında net kar edeceğini tahmin ediyoruz. Karlılık performansını gösteren aktif ve özkaynak karlılığı gibi rasyolar anlamında ise 2014 yılı muhtemelen sektör için son 10 yılın en kötü performansına sahne olacak."

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara