BDP 3. Olağan Kongresi, İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonu'nda yapıldı.
Divan eşbaşkanlıklarına Fırat Anlı ile Leyla Güven'in seçildiği kongrede, HDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken, İmralı'da ömür boyu hapse mahkum edilen Abdullah Öcalan'ın mektubu okundu. Mektubunda, yaşanılan koşullarda yenilenmeye şiddetle ihtiyaç duyulduğunu belirten Öcalan, şunları kaydetti:
"Türkiye 60 yılı aşkındır gladyonun ayrıştırma ve çatıştırma pratiğine kurban edilmektedir. Bu oyun günümüze doğru da en çok Kürtler üzerinde tezgahlanmaktadır. HDP'ye yönelik saldırıların altında da bu gerçeklik yatmaktadır. Bu oyunu ancak hem bölgesel demokrasiye ilkesel yer vermeyi ulusal düzeyde resmi bir çatı sadece çatı değil demokratik ulus toplumunu da bütünleştirmekle bozabiliriz. Yani Türkiye gerçeğinde yerel ve ulusal demokrasi aynı oranda örülmeden kapitalizmin, günümüzde neoliberalizmin gladio kapanından sağlıklı bir çıkış gerçekleştirilemez."
BDP'nin gerçekleştireceği reformun güncel politik tıkanmayı, kilitlenmeyi açacak en uygun taktik adım olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Öcalan, "İlerde gerektiğinde yeni taktik adımlar ve stratejiler geliştirilebilir. Örneğin seçimlerde iki gruba yetecek kadar milletvekili seçilirse her iki partinin de grupsal temsili uygun bir taktik olabilir" görüşünü savundu.
-"Partimiz negatif bir eylem çigisi izlemeyecektir"
Eş Genel Başkan adayı Emine Ayna, BDP'nin adının Demokratik Bölgeler Partisi olarak değiştirileceğini söyledi. Önlerine konulan birçok sorumluluk ve görev olduğunu belirten Ayna, "Her partinin uzun orta ve kısa vadeli hedefleri olur. Bizim en kısa hedefimiz başkan Öcalan'ın özgürlüğü olacak. Çözüm sürecinden çok büyük talep ve beklentilerimiz var. Bu talep ve beklentilerimizi, partimiz aracılığıyla meşru anlamda planlayacağız" ifadesini kullandı.
Eş Genel Başkan Adayı Kamuran Yüksek de HDP'nin, Türkiye'de bütün halklar adına Türkiye'nin geleceği için siyaset yapacak bir parti olduğunu söyledi.
Demokratik Bölgeler Partisinin siyasal kadrolara sahip olacağına işaret ederek, "Parti, toplumun kendi kendini yöneteceği bir parti olacaktır. Bu nedenle hem Türkiye'nin hem Kürtlerin geleceğini şekillendiren bir parti olacaktır. Demokratik Bölgeler Partisi belediyeler üzerinden, halka demokratik bir gelecek inşaa etmesinde katkı sağlayacak bir parti olacaktır. Yerelden merkeze doğru bir yaklaşım içinde olacak ve partimiz, negatif bir eylem çigisi izlemeyecektir" diye konuştu.
-"Bu yürüyüşünde asla yalnız olmayacak"
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da BDP'nin bu zamana kadar değişik isimler adı altında olsa da sürdürdüğü mücadelede her dönem öncü bir rol oynadığını söyledi.
Sadece Kürdistan toplumu bakımından değil aynı zamanda Türkiye toplumunun demokratikleşmesi ve önünün açılması bakımından BDP'nin bu zamana kadar ki tutumunun ayırt edici bir faktör olduğunu belirten Yüksekdağ, "Demokratik Bölgeler Partisi ile devam etme yönelimiyle bir araya gelme var burada. Edindiğim sonuç, bugün burada Kürdistan'ın 4 parça siyasetini etkileyecek, bütün Türkiye'yi, batı toplumunu etkileyecek bir irade ortaya konuyor. Demokratik Bölgeler Partisi, bu yürüyüşünde asla yalnız olmayacak" dedi.
Kongreye cumhurbaşkanı adayı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın yanı sıra HDP milletvekilleri de katıldı.