Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Hayata Dönüş Operasyonu' davası

'Hayata Dönüş Operasyonu' davası

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-09 11:40:08

'Hayata Dönüş Operasyonu' davası
Bayrampaşa Cezaevi'nde "Hayata Dönüş Operasyonu" sırasında görev sınırlarını aşarak 12 kişinin ölümüne sebep oldukları, 29 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri öne sürülen dönemin 39 jandarma görevlisinin yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 2 tutuksuz sanık ile tarafların avukatları katıldı.

Mahkeme Başkanı Hayri Özdal, tanık emekli Binbaşı Zeki Bingöl'ün hakkında zorla getirilme kararıyla ilgili mahkemeye gönderilen yazıda, tanığın adresinde bulunamadığını belirterek, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan istenilen belgelerin geldiğini bildirdi.

"Hayata Dönüş Operasyonu" ile ilgili Jandarma Genel Komutanlığı tarafından olaydan önce hazırlanan cezaevleri inceleme gezisiyle ilgili raporda, "protokol uygulamaları ile F tipi cezaevlerine geçiş sürecinde cezaevlerinin son durumunu yerinde görmek, olası bir direnişte müdahale birliklerinin hareket tarzlarını etüt etmek, cezaevi müdahale planlarının uygulanabilirliğini denemek ve kurumlararası işbirliği ile sorunları değerlendirmek" üzere Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Daire Başkanı Jandarma Kurmay Albay Ali Aydın ve Ceza ve Tevfikevleri Şube Müdürü Jandarma Kıdemli Binbaşı Cemal Vural'dan oluşan heyetle 25-30 Eylül 2000'de Kocaeli-Gebze, İstanbul-Kartal-Ümraniye-Paşakapısı-Bayrampaşa-Metris, Tekirdağ, Çanakkale ve Bursa cezaevlerinde incelemelerde bulunulduğu belirtildi.

Raporda, bahsedilen cezaevlerinin yapısı ve durumuyla ilgili tek tek tespitler, sorun, istek, öneriler ve raporu hazırlayanların kanaatlerine yer verildi.

Bayrampaşa Cezaevi ile ilgili bölümünde, 5 yıldır giriş yapılamayan cezaevinin devletin değil, tutuklu ve hükümlülerin egemenliği altında olduğu belirtilen raporda, inceleme esnasında DHKP-C cezaevi temsilcisinden cezaevi müdürüne tehdit pusulası geldiği aktarıldı.

Cezaevinde, 5 yıldır sayım ve arama yapılamadığından içeride olduğu varsayılan bazı tutuklu ve hükümlülerin kaçmış olabileceği anlatılan raporda, şu ifadelere yer verildi:

"Herhangi bir olay meydana gelir ve kan dökülür endişesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı, jandarmanın yaptığı bütün taleplere rağmen cezaevine jandarmanın girmesine sayım ve arama yapmasına izin vermemiştir. Jandarma personeli, müdahalenin kansız neticelenmeyeceği inancında ve görev tamamlandığında yargılanacağı endişesinin taşımaktadır.

Direnişi mutlak ve şiddet beklenenler grubundaki hükümlülerin elektriği, suyu, yiyeceği kesilip, tecrit edilerek kendi kendilerine cezaevini tahliye etmeleri için cezaevlerinin kuşatılıp beklenmesi gerekiyor. Herşeye rağmen müdahale gerekenlere ise önce gaz atılıp, tahliyeye mecbur edilmeli. Bu duruma rağmen çıkmadıkları takdirde müdahale planları doğrultusunda zor kullanılarak cezaevlerine girilmelidir.

Bu cezaevi son derece kritik olup, F tipi cezaevlerine geçiş için tahliye esnasında tutuklu ve hükümlülerin şiddetli direnişi beklenmektedir. Müdahalenin bizzat Jandarma Özel Kuvvetler Komutanlığı'nca yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır."

Duruşmada, katılanların avukatı Severay Ballıkaya, raporun 5. sayfasının eksik olduğunu ve bu sayfanın tekrar Jandarma Genel Komutanlığı'ndan istenilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, tanık Zeki Bingöl'ün Koruma Şube Müdürlüğü tarafından korunduğunu, tespit edilen adresinin yanlış olduğunu belirterek, Bingöl'ün zorla getirilmesi için yeniden İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılmasına karar verdi. Mahkeme, Halil İbrahim Tüysüz'ün tanıklıktan çekilme kararı vermesi için bir neden bulunmadığı için hakkında zorla getirilme kararı çıkartılmasına hükmetti.

Eksikliklerin giderilmesine karar veren mahkame, duruşmayı erteledi.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara