Kırıkkale Valililiği tarafından düzenlenen iftar programına katılan Çelebi, programın ardından inşaatı devam eden Nur Camii ve Külliyesini gezdi.
Çelebi, burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehirlerin süsü olan camilerin tarihle bağları güçlendirdiğini dile getirdi.
Camilerin hayatın ve toplumun merkezinde yer aldığını anlatan Çelebi, "Camiler, Asr-ı Saadet'ten, peygamberimizin Mescid-i Nebevi'yi inşasından itibaren toplumun merkezinde, Müslümanların kalbinin attığı mekanlar olarak gelmişlerdir. Her türlü dertler, tasalar, hüzünler, neşe ve sevinçler burada paylaşılmıştır" dedi.
- "Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın, Bu Ramazan Her Zaman" teması
Çelebi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın son yıllarda ramazan aylarında belirli bir tema etrafında çalışmalarını sürdürdüğünü ve bu yılki temanın "Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın, Bu Ramazan, Her Zaman" olarak belirlendiğini anımsattı.
Bu tema etrafında farkındalık oluşturmak için dikkat çekmek istedikleri hususların olduğuna dikkati çeken Çelebi, şöyle devam etti:
"Bunlardan birincisi modern yalnızlar. Cicili bicili, renkli hayatın içinde hakikaten yalnız insanlar var. Ekran başında, bilgisayar başında, aparman dairelerinde, iş merkezlerinde birçok insan var ama kendilerini yalnız hisseden insanlar var. Dolayısıyla bu yılki temamız çerçevesinde modern yalnızlara bir el uzatmak, onlarla beraber olmak farkındalığını hissettirmek istiyoruz.
Bir diğeri toplumumuzda yetimler var. Onlara el uzatılmalı, onlara şefkatle muamele edilmeli. Yetimler sadece bizim toplumumuzun değil, bütün toplumlarda var olan bir gerçek. Peygamberimizin yetimlerle ilgilenen insanlara vermiş olduğu müjde çok manidardır. Yetimi görüp gözeten, kollayan, yetime sahip çıkan insanları peygamberimiz kendisiyle birlikte cennette olarak müjdelemiştir."
- "Sokak çocuklarını gündeme taşımak istiyoruz"
Çelebi, yine sokak çocuklarını da "Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın, Bu Ramazan, Her Zaman" teması etrafında gündeme taşımak istediklerini belirtti.
Sokak çocuklarının son yıllarda sayılarının gittikçe azaldığına değinen Çelebi, "Ama henüz tamamen bitmiş diyemeyiz. Özellikle büyük şehirlerde biz sıcacık soframızda çorbamızı, çayımızı yudumlarken belki evimizin 300-500 metre ilerisinde sokak çocukları bulunabilmekte. Nerede, nasıl konakladıkları bilinmeyen çocuklara da el uzatma zamanıdır bu ramazan ayı" diye konuştu.
Çelebi, yaz kurslarının toplumda bir gelenek haline geldiğini ve bu kurslara gelen yavruların öncelikle manevi atmosferi hissettiklerini ifade etti.
Çocukların bu kurslarda, camiyi, hocayı tanıdıklarını, ibadetin nasıl icra edildiğini görüp izlediklerini anlatan Çelebi, "Hepimiz kendi çocukluğumuzu şöyle bir düşündüğümüzde camiye gittiğimizi hatırlarız. Camilerden aldığımız o güzel bilgiler bize sonraki hayatımız için hep kaynaklık, rehberlik etmiştir. Dolayısıyla çocukların camiye gelmesi, camiyi tanımaları, cami görevlileri ile haşır neşir olmaları, Kur'an-ı Kerim ve peygamber efendimize ait güzel bilgileri öğrenmeleri kendileri için son derece önemli" ifadesini kullandı.