Almanya'daki hazırlık kampının onuncu gününde basın mensuplarının karşısına geçen Hırvat teknik adam, lige kadar daha uzun bir süreleri olduğunu ve baskı altında olmadıklarını ifade ederek, "Ancak yakın zamanda Şampiyonlar Ligi ön elemesi var, çok önemli. Halihazırda biraz geç kaldık, takımı oluşturmak ve onlarla çalışmak için. Bunu telafi edebilmek için aktif şekilde çalışıyoruz" diye konuştu.
İyi bir kamp dönemi geçirdiklerini ifade eden Bilic, gelecek sezon da burada kamp yapmak istediklerini vurgulayarak, "Hava gerçekten çok iyiydi. Son iki gün yağmurluydu ama bu da aslında olumluydu. İki saha da kaldığımız tesise çok yakın. Yemekler harikaydı. Konaklama koşulları çok iyiydi. Her yönüyle çok iyi bir seçim oldu" değerlendirmesinde bulundu.
Sabahları koşu, bireysel ve fitness antrenmanları yaptıklarını anlatan Bilic, "İstediklerimizi yerine getirdiler. Bu dönemler tehlikelidir. Yoğun antrenman temposu gibi. Çok büyük bir sakatlık yaşamadık. Son karşılaşmayı da oynasak her şey daha güzel olacaktı. Tek eksiklik buydu. Çünkü en iyi hazırlık karşılaşmadır" ifadelerini kullandı.
İşe başladığında takımın ligin en kötü savunma yapan 4-5 takımından biri olduğunu hatırlatan Hırvat çalıştırıcı, sezon bittiğinde Galatasaray ile en iyi takım savunmasını yapan iki takımdan biri olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savunmayı çalışırsınız ve golü golcüleri satın alırsınız. Ancak golü mutlaka almanız gerekir. İşin ofansif yönünde eksikliğimiz vardı. Manuel Fernandes, Hugo Almeida, Jermaine Jones, Dany Nounkeu ve Gökhan Töre artık bizimle değil. Bunların tamamı bize katkı yapan futbolcular. Cenk Tosun iyi bir futbolcu. Burada iyi çalıştı. Transferlerin önemi burada devreye giriyor. Ben ve kulüpteki herkes Gökhan'ın önemini biliyoruz. Geçen sezon ciddi bir gelişim kaydetti. Sahanın son 3'te 1'inde büyük fark yaratıyor. Lige kadar daha uzun bir süremiz var. Baskı altında değiliz. Ancak yakın bir zamanda Şampiyonlar Ligi ön elemesi var. Çok önemli. Halihazırda biraz ge kaldık, takımı oluşturmak ve onlarla çalışmak için. Bunu telafi edebilmek için aktif şekilde çalışıyoruz."
- "Üç dört oyuncu transfer edebiliriz"
Stat konusunda büyük dezavantaj yaşadıklarını ve Olimpiyat Stadı'nda oynamaya devam edeceklerini açıklayan Bilic, transfer çalışmalarıyla ilgili de şu ifadeleri kullandı:
"Üç ya da dört oyuncu olabilir, listemiz ve istekler ile talepler var. Umarım onlar mümkün olduğunca kısa zamanda aramıza katılırlar. Planımız 4 futbolcu almak. Bir savunmacı ve ofansif özellikle 3. futbolcu. 'Bilic mutsuz ve huzursuz' diye yazıyorsunuz. Bu asla doğru değil. Takıma katkı sağlayacakların gelmesini ben de istiyorum. Transferlerin olmasını istiyorum. Bahsettiklerimi alabilirsek bu ön eleme için büyük fırsat getirecek. Diyelim ki kimse gelmedi, o zaman bu takımla en iyisin yapmaya çalışacağız."
Bazılarının kendisi ve ailesi ile ilgili yazdıklarından haberdar olduğunu ifade eden teknik direktör Bilic, "Tamamen yanlış. Hangi sistemle oynayacağımızı tartışmıyoruz, teknik adamlığıma değil, kişiliğime yapılmış saldırılar. Buna hoşgörü göstermem mümkün değil. Heyecan kaybı, isteksizlik ve öz güven kaybı oluşturmuyor. Hayatım boyunca oluşturduğum kariyerin bu şekilde zedelenmesine izin vermem. Bunlar utanmazsızca şeyler" diye konuştu.
Tek hedefinin takımı daha iyi yerlere getirebilmek olduğunu aktaran Bilic, "Bunlar parasal menfaatlerin peşinde mi bilmiyorum. Belki de yazacak daha iyi şeyleri yok, bunlar halli ilginç ve dikkati çeken şeyler. Bununla ilgili her gün açıklama yapmak zorunda değilim. Bunlar tamamen yanlış ve uydurulmuş şeyler. Baktım ki başa çıkmakta zorlanıyorum. O zaman başka tedbirler alırım" dedi.
Bilic, hakkında çıkan "transferlerden komisyon alıyor" iddialarıyla ilgili de şu ifadeleri kullandı:
"Bir taraftan bir antrenör olarak transferlere müdahil olmamayı seçebilirsiniz. Bunun bir sınırı vardır. Ancak transfer sizin işinizi doğrudan etkiler. Uluslararası düzeyde birçok tanıdığım var. İzliyoruz, bilgi topluyoruz ve Önder Hoca ile olumluysak yönetime bildiriyoruz. Bazıları ben ısrar ettiğimde Bilic'in buradan parasal menfaat beklentisi var diye düşünebilir. Buraya gelen her oyuncu Beşiktaş getiriyor. Benim, Özen'in ve yönetimin ortak girişimiyle. Atiba transferinde bir ay kesintisiz bir şekilde çalıştık. Pazarlıklar yürüttük, ısrarcı olduk. Ben ısrar etmesem yüksek ihtimalle burada olmayacaktı.
Takımı nasıl güçlü hale getirdiğini geçen sezon gördünüz. İki seçenek vardır. Israr edersiniz, böyle dedikodular çıkacağını bilerek ısrarcı olursunuz. Ya da eliniz ve kolunuz bağlı oturur, sorumluluk almazsanız. Ben bütün risklere rağmen birincisini tercih ediyorum. Gerçekten çok yakışıksız, adil olmayan ve utanmazsızca şeyler. Ben yine hepsine karşı açık ve dürüst davranmaya çalışıyorum."
- "Anlaşmazlıklar fikirlerle ilgili"
Futbol Genel Direktörü Önder Özen ile ilgili açıklamalarda bulunan Slaven Bilic şunları söyledi:
"Bana da duyumlar geldi bunlarla ilgili. Bir yıldır iyi bir iletişimimiz var. Daha dün akşam konuştuk oyuncular ve stratejiyle ilgili. Bizim ilişkimizde de inişler ve çıkışlar olabilir. Anlaşmazlıklar, fikirlerle ilgili. Kalacak ve gideceklerle ilgili. Fikirlerin çatışmasından ve anlaşmazlıklardan iyi bir yere varabilirsiniz. İki zeka her zaman birinden iyidir. Çatışma bazen sizi iyi noktalara getirebilir. Konuşmalarımızı devam ettiriyoruz. Önder Özen ile gidecek ve kalacaklar, listedekiler konusunda anlaşmazlıklar olabilir. Bunu tamamıyla birbirimizin fikirlerine saygı duyarak yapıyoruz. Teknik heyetteki muhtemel değişiklikler de bu şekilde gerçekleştir.
Ekibimiz çoğunlukla Türklerden konuşuyor. Ben burada olduğum sürece bu ekiple devam etmek isterim. Çatışan düşünceleri duymaktan gocunmam. Zaten böyle bir sorun ortaya çıkmadı. İbrahim Üzülmez efsane bir futbolcu. Oyunculuğunu da beğendiğim bir oyuncu. Kulüp çalışanlarından kendisiyle ilgili bilgileri aldım. Kulüpte onun bulunmasını asla sorun etmem. O bize yardımcı olacaksa. İlk 6 olarak nitelendirdiğim teknik ekipte memnuniyetsizlik ve yetersizlik düşüncem yok. İbrahim kulüpte farklı noktalarda Beşiktaş ailesine katkıda bulunur, ben de bundan mutluluk duyarım."
Slaven Bilic, kampa çağırdığı gençler oyuncularla ilgili ise Furkan ve Tugay'ı vize sorunları sebebiyle İngiltere'ye götüremeyeceklerini ifade ederek, "Yardımcı antrenörümüz Eren Şafak, Furkan'ın parlak bir geleceğinin olacağını söylüyor. Ümit de geçen sezon ciddi oranda maç sayısına ulaştı. Ümit'in sağ ayağıyla oynaması bize büyük kaktı sağlayabilir. Çünkü solda İsmail Köybaşı ve Ramon Motta'yı kullanıyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Yeni sezonda oyuncu değiştirmeden sistemden sisteme geçen bir takım oluşturmak istediğini aktaran Hırvat çalıştırıcı, "Bu, hangi oyuncuları transfer edeceğimize bağlı. Gökhan Töre gelirse farklı oynarız. On seçenek değil, 2-3 alternatif var. Pedro, Atınç ve Sivok'u hazırlık maçında o sebeple o şekilde oynattık" dedi.
- "Prandelli'yi çok beğeniyorum"
Trabzonspor'un başına geçeceği konuşulan Boşnak kökenli teknik direktörü Vahid Halilhodziç'i eski Yugoslavya'dan tanıdığını belirten Bilic, "Çok büyük futbolcuydu. Dinamo Zagreb'te. İyi bir teknik adam. Brezilya 2014'te de başarılı oldu. Ona iyi şanslar diliyorum. Prandelli'yi de çok beğeniyorum. Saha içi ve dışında büyük bir beyefendi. Türk futboluna büyük katkılar sağlayacak. İkisi de iyi hamle. İkisine de Beşiktaş'a karşı olmamak kaydıyla iyi şanslar diliyorum" diye konuştu.
Dünya Kupası'nın harika geçtiğini ifade eden Bilic, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çok iyiydi, dün geceye kadar da her şey beklendiği gibi gidiyordu. Hırvatistan, Kolombiya ve İtalya üzüldü. İnanılmaz bir maç ve inanılmaz bir sonuç. Çok büyük bir şok. Brezilya, hiçbir takımın üzerinde olmadığı kadar baskıyla çıkmak zorunda demiştim. Dün bu onları yedi bitirdi. Milli marşlar okunurken oyuncuları ağlarken görüyorsunuz. Neymar'ın yokluğu duygu yoğunluklarını yukarıya çıkardı. Almanya'da forma giyenlerin hepsi büyük deneyime sahip. Brezilya kontrolsüz oynarken onları darmadağın ettiler. Brezilya'nın kalmasını isterdim. Duygusal insanlar. Güney Amerikalıları seviyorum. Benzer bir durum, Türkiye-Hırvatistan maçında da olmuştu. İlk 5 dakikada Türkiye çılgınca saldırırken biz ipleri elimize almıştık. Brezilya da bu duygu yoğunluğunun kurbanı oldu."