Müslümanlara karşı suçların polis istatistiğinde ayrı bir kategori olarak değerlendirmesi, NSU Araştırma Komisyonu raporunda tavsiye edilmişti. Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Meclisi, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) Cinayetleri Araştırma Komisyonu raporunda yapılan tavsiyelerin ardından Müslümanlara karşı düşmanlığın ayrı bir kategoride toplanması için harekete geçti. Meclisin geçen haftaki oturumunda Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) hariç tüm partilerin bu talebe destek verdiği bildirildi.
Kararla bugüne kadar sadece yabancı düşmanlığı ya da nefret suçu olarak kaydedilen istatistiklerin, bundan böyle "Müslüman düşmanlığı suçu" olarak istatistiklere girmesi bekleniyor. Böyle bir uygulamanın ülke genelinde hayata geçip geçmeyeceği henüz net değil. Almanya'daki tüm eyaletler isterlerse kendi eyalet meclislerinde bu tür kararlar alabiliyor.
Almanya'da bugüne kadar Müslümanlara yönelik saldırılar "nefret suçu" olarak adlandırılırken, Yahudi düşmanlığı ve homofobi (eşcinsellere duyulan nefret) ayrı suç kategorisinde değerlendiriliyor.
İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu, Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Meclisi'nin aldığı kararı memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.
Yeneroğlu, konuya ilişkin açıklamasında, "Müslümanlara karşı siyasi saiklerle işlenen suçlar bugüne dek 'yabancı düşmanlığı' kategorisinde değerlendiriliyordu. Bu şekilde Müslümanlara yabancı sıfatı verilmiş oluyordu. Aynı zamanda İslam düşmanlığı sebebiyle işlenen suçların sayısı belirsiz kalıyordu ve yasama ve yürütmenin hafife almasına vesile oluyordu. Bu sorunun eyalet meclisi tarafından geç de olsa dikkate alınmış olmasından dolayı memnunuz" ifadesini kullandı.
Yıllardan beri Müslümanlara ve İslami teşkilatlara karşı işlenen suçların ayrı bir kategoride toplanıp değerlendirilmesi gerektiğini vurguladıklarını hatırlatan Yeneroğlu, şunları kaydetti:
"Müslümanlar yabancı değillerdir ve İslam düşmanlığı hafife alınamaz. Bu sebeple Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Meclisi'nin eyalet olarak federal hükümet bazında 'Müslüman düşmanlığı' saikiyle işlenen suçların ayrı bir kategoride toplanıp değerlendirilmesine yönelik takipte bulunacağına dair almış olduğu kararı memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak sadece bireylere karşı işlenen suçların kayda geçmemesi için 'Müslüman düşmanlığı' kavramı dar bir biçimde tanımlanmamalıdır. İslam düşmanlığı saikiyle işlenen suçlar tüm boyutlarıyla kaydedilmelidir ki bu kayıtlardan yapılacak çıkarımlar etkili tedbirler alınmasını mümkün kılsın.'