AA muhabirine kentsel dönüşüm konusunda yapılana yeni düzenlemeler hakkında bilgi veren Öngören, 6545 numaralı Türk Ceza Kanunu ile "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 28 Haziran tarihli Resmi Gazete'de yayımlandığını hatırlattı.
Öngören, bu kanun ile riskli alanların belirlenmesi ve ilan edilmesi hakkındaki Bakanlar Kurulu kararlarının "ivedi yargılama" kapsamına alındığını söyledi.
Gürsel Öngören, riskli alanlarda uygulanacak olan acele kamulaştırma kararlarına karşı açılacak olan davaların da "ivedi yargılama" kapsamına alındığını, normalde 3 yıl süren davaların ivedi yargılamayla üç-beş ayda bittiğini kaydetti.
Riskli alanlarda kentsel dönüşüme katılmayan vatandaşların durumunun dramatik resimlerle kamuoyuna duyurulduğuna dikkati çeken Öngören, "Fikirtepe' de 30 bin metre kare alan içinde 10 metre derinliğinde hafriyat yapılmış ve 200 metre kare bir ev hafriyat çukurunun ortasında tek başına yıkılmadan 'direnen ev' olarak fotoğraflanmıştı. Bu tip direnen vatandaşları sistemin dışına çıkarmak ve kitlenen kentsel dönüşümü açmak için 6306 sayılı kanunda düzenlenen 'acele kamulaştırma' yolunu bakanlık uygulamaya karar vermişti. Bu yolla riskli alanlarda direnen kişilerin mülkleri kamulaştırılacak ve paraları verilerek sistemin dışına çıkarılacak ve kentsel dönüşüm devam edecek" diye konuştu.
Öngören "Yeni yargı paketi" ile hem acele kamulaştırma işlemleri hem de 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" a dayanarak, bir bölgede kentsel dönüşümü toplu olarak yapmaya yönelik riskli alan ilanı hakkındaki Bakanlar Kurulu kararlarının da ivedi yargılama kapsamına alındığını söyledi.
- "Devlet kentsel dönüşümün arkasında duruyor"
Öngören, "Yeni Yargı Paketi" olarak bilinen paketten kentsel dönüşüme ilişkin iki düzenleme çıktığını belirterek, "Bu değişiklikle, idari yargıda birkaç yıl süren, riskli alanlardaki kentsel dönüşüm davaları birkaç ay içinde bitirilecek" dedi.
İvedi yargılamanın idare mahkemeleri veya Danıştay'da yapılan yargılamayı yaklaşık on kata kadar kısaltan bir yol olduğuna işaret eden Öngören, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğunu vurguladı.
Öngören, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Açılan davada yedi gün içinde ilk inceleme yapılır. Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren on beş gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla on beş gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır. Bu davalar dosyanın tamamlanmasından itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır.
Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçeleri üç gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır. Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi on beş gündür. Temyiz istemi en geç iki ay içinde karara bağlanır. Karar en geç bir ay içinde tebliğe çıkarılır. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir. İvedi yargılamada kentsel dönüşümü ve işlemlerini geçici olarak durdurmak için davacılar yürütmenin durdurulmasını da isteyebilirler. Mahkemede yürütmenin durdurulması isteğine ilişkin olarak verilecek kararlara üst mahkemede itiraz edilemez."
"Yeni Yargı Paketi" ile Fikirtepe gibi kentsel dönüşüm alanlarında yapılacak olan acele kamulaştırmalara karşı mağdur olanlar veya haksızlığa uğrayanlar tarafından mahkemeye başvurulması halinde davaların üç-beş ayda bitirileceğini anlatan Öngören, mahallesi veya oturduğu sitesi haksız olarak riskli alan kapsamına alınanların haksız bakanlar kurulu kararlarını bu yolla kısa sürede Danıştay'da iptal ettirebileceklerini söyledi.
Öngören, 14 Haziran'da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kentsel dönüşümün alt yapısını oluşturan, imar planlarının yapılma ve değiştirilme ilkelerini belirleyen "Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği"ni de çıkarttığını vurguladı.
Gürsel Öngören "Bildiğiniz gibi çarpık kentleşmeyi ortadan kaldırmak için önce şehrin tamamını veya ilçenin tamamını ulaşım ağından kat yüksekliğine kadar yeniden planlamak gerekiyor. Şehir planlamasının, bütünsel bir bakışla yapılması da bu yönetmelikle sağlanıyor. Netice olarak, eskisi gibi gündemde ön sırada olmasa da, kentsel dönüşüm sakin sakin ilerliyor, uygulamada ortaya çıkan aksamalar veya gecikmelere çözüm üretme çabaları devam ediyor ve devlet kentsel dönüşümün arkasında duruyor" değerlendirmesinde bulundu.