Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Soma'daki maden faciası

Soma'daki maden faciası

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-07 10:44:27

Soma'daki maden faciası
Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız, Soma'da 301 kişini hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili ortaya çıkan kriminal rapor görüntülerine göre, madende Mayıs ayının 11'inden itibaren ciddi bir anormalliğin olduğunun görüldüğünü ifade ederek, "Olaydan bir gün önceki gaz ölçümlerinde 250 PPM'i geçen ölçümler tespit edilmiş, bu ölçümlerde burada çalışmak mümkün değildir. Oysa bilindiği gibi 12 Mayıs tarihinde madende faaliyetin olduğu, çalışıldığı gayet açık ve net herkesin gözü önündedir. Adım adım tehlike geliyorum diyor ama buna karşılık gerekli tedbirler alınmıyor" dedi.

Balkız, Soma'daki maden kazası sonrası başlatılan soruşturmaya ilişkin baro binasında düzenlediği basın toplantısında, Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan kriminal raporun, soruşturmada şu ana kadar elde olan en önemli delil konumunda olduğunu ifade etti.

Raporun, madende 16 noktada bulunan kamera kayıtlarının incelenmesine dayandığını ve bu görüntülerde madende 11 Mayıs'tan itibaren ciddi anlamda anormallik olduğunu görüldüğünü dile getiren Balkız, daha önce de madende göz ölçümü yapan sensör dijital kayıtlarında da karbonmonoksit gazı değerlerinin yüksek çıktığının tespit edildiğini hatırlattı.

- "Tehlike geliyorum diyor ama gereken tedbirler alınmamış"

Balkız, standartlara göre 50 PPM'nin üzerindeki karbonmonoksit gazının bulunduğu alanlarda çalışmanın durdurulması gerektiği halde bunun yapılmadığının anlaşıldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Kamera kayıtlarında, yaşanan faciadan 2 gün önce yoğunlaşan bir karbonmonoksit gazı dumanının bütün madeni kapladığı, bitkin ve yorgun düşen işçilerin bantlara tutunarak çıkmaya çalıştıklarının görülüyor. Kameraların 7-8'inde ise görüntü alınamamış. Bunların elektrik kesintisinden, elle müdahale edilmesinden veya o andaki güç kaynağının azalmasından olabileceği söylenmiş. Bu alanlar ve bu saatler ile ilgili kamera kayıtları elimizde yok ancak mevcut kamera kayıtlarına göre hareket edilecek olursa ayın 11'inden itibaren ciddi bir anormalliğin olduğunu görüyoruz.

Yine 30-31 mart tarihi itibariyle elimizdeki 470 No'lu sensörde karbonmonoksit gazının 178 PPM ortalama değere ulaştığı görülür. 12 Mayıs tarihinde, olaydan bir gün önceki gaz ölçümlerinde ise 250 PPM'i geçen ölçümler tespit edilmiş, bu ölçümlerde burada çalışmak mümkün değildir. Oysa bilindiği gibi 12 Mayıs tarihinde madende faaliyetin olduğu, çalışıldığı gayet açık ve net herkesin gözü önündedir. Adım adım tehlike geliyorum diyor ama buna karşılık gerekli tedbirler alınmıyor."

- İfadeler bitti, bilirkişi incelemesi bekleniyor

Soruşturma dosyasından edindikleri bilgiye göre, bugüne kadar 28 kişinin sanık, 397 kişinin de tanık sıfatıyla ifadesine başvurulduğunu ifade eden Balkız, "Hazırlık dosyasında müşteki ve tanık olarak alınması gereken ifadelerin hepsini almış durumda ve bugün itibariyle ifade alımı bitmiştir" dedi.

Balkız, iddianamenin düzenlenebilmesi için olayı aydınlatmaya yönelik bilirkişi raporuna ihtiyaç duyulduğunu ancak daha önce ön raporunu savcılığa sunan heyetin madende gerekli çalışma koşulları oluşmadığı için henüz incelemesini yapamadığını belitti.

Bilirkişi heyetinin son olarak 23 Haziran tarihinde savcılarla birlikte madende inceleme yapmaya yönelik uygun koşullar olup olmadığını tespit etmek üzere bir araya geldiğini belirten Balkız, ancak keşif için gerekli koşulların oluşmadığı kanaatine varıldığını bildirdi.

-"Müfettişler hakkında soruşturma izni gelmedi"

Balkız, soruşturmada önemli bir konunun da madende denetim yapan ilgili kurum müfettişlerinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi konusu olduğunu ifade etti.

Bunun için savcılığın, madende son olarak denetim yapan müfettişler hakkında soruşturma açılabilmesi için mevzuat gereği bakanlıktan izin istediğini hatırlatan Balkız, şunları kaydetti:

"Müfettişlerle ilgili henüz soruşturma izni verildiğine ilişkin, ana dosyada ve cumhuriyet savcılığında bir bilgi ve cevap yazısı yoktur. Buradan ilgililere çağrıda bulunuyorum; Soma unutturulmayacaktır. Soma'yı bütün Türkiye izliyor ama Manisa Barosu daha dikkatli izliyor. Dolayısıyla bu soruşturmanın bir an evvel tamamlanması için ve şehitlerimizin hakkının, hukukunun ortaya çıkması, hakkın tecellisi için idari makamların bu soruşturma izinlerini bir an evvel vermeleri gerekir. Gözümüz üzerlerindedir."

- Baro 153 aile için görevlendirme yaptı

Zeynel Balkız, işçi ailelerinin tazminat talepleri için bugüne kadar hak sahibi 153 işçi yakını için avukat görevlendirmesi yaptıklarını ve dava dilekçelerini mahkemeye sunduklarını belirtti.

Açılan davalarda eşler için 200-250 bin, çocuklar için 100-150 bin, anne, baba ve kardeşler için ise 50 ile 100 bin lira arasında değişen manevi tazminat talep edildiğini kaydeden Balkız, maddi tazminat miktarının ise dava sırasında bilirkişiler tarafından tespit edileceğini sözlerine ekledi.

Haber Ara