Osmanlı döneminde hattın merkezi olan İstanbul, yeniden dünyanın bir çok yerinden hat sanatına gönül verenlerin uğrak noktası haline geldi.
Bağdat'ta gelişen, Osmanlı döneminde doruğa ulaşan hat sanatını öğrenmek, hattın ustalarından icazet almak için İstanbul'a gelen yabancı öğrencilerin sayısı ise her geçen gün artıyor.
Güney Afrikalı hat sanatçısı Muhammed Hobe de bunlardan biri... Güney Afrika'da doğan ve 11 yaşında Müslüman olan Hobe, hat sanatına başlama serüvenini AA muhabirine şöyle anlattı:
"Yaşadığımız şehirde 13 yaşımda Waterwall İslam Enstitüsü'ne gitmeye başladım. Orada hocalarım bazı Arapça kitapları kopya etmemi istedi. Yazımın güzel olduğunu fark eden hocalarım, beni cesaretlendirdi. Bunun üzerine hat sanatı ile ilgilenmeye başladım. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hilal Kazan, 2008'de bir sergi dolayısıyla Güney Afrika'ya geldi. Ben de ilk kez kendisiyle o zaman tanıştım. Kazan'a çalışmalarımı gösterdim. Kazan da yeteneğim olduğunu ancak eğitim almam gerektiğini söyledi."
- İstanbul yolculuğu
Kazan'ın da çabalarıyla bir yıl sonra İstanbul'a gelen 34 yaşındaki Hobe, hattat Hasan Çelebi'den dersler almaya başladı.
Hattı öğrenmek için ilk başlarda günde 10 saatten fazla vakit ayırdığını anlatan Hobe, hat icazeti almak için 3 yıl gece gündüz çalıştığını dile getirdi.
Osmanlı devrinde yetişen son hattatlarından Hamid Aytaç'ın öğrencisi Hasan Çelebi'nin "Hattat olmak için günde 30 saatten fazla çalışman gerekiyor" dediğini aktaran Hobe, "Hasan Çelebi çok yumuşak ve anlayışlı birisi olmasına rağmen ondan icazet almak çok zor. İcazet almak hat yolculuğunun ilk adımıdır, asıl zorlu süreç ondan sonra başlar. Daha iyi olmak, kendi stilinizi bulmak için bundan sonra daha çok çalışmanız gerekmektedir" dedi.
Muhammed Hobe, sadece hat icazeti almak için geldiği İstanbul'u çok sevdiğini ve buraya yerleştiğini belirterek, artık geçimini de hat sanatından sağladığını söyledi.
- "Hat ibadet gibi..."
İstanbul'da, hat dersi almak için dünyanın çeşitli yerlerinden gelen yüzlerce kişi ile tanıştığını anlatan Hobe, şöyle devam etti:
"Burada benim gibi ülkelerini geride bırakarak, icazet almaya gelen çok sayıda insanı görünce çok şaşırdım. Hattat Hasan Çelebi'den ders almak için Tunus, Nijerya ve Suudi Arabistan gibi birçok ülkeden çok sayıda sanatçı İstanbul'a geliyor. Örneğin bir arkadaşım İngiltere'den 5 yıldır hat öğrenmek için İstanbul'a gelip gidiyor. İnsanlar hat sanatını öğrenmek için uzun yıllar çalışıyor."
Hat sanatının kendisini değiştirdiğini de vurgulayan Hobe, "Eskiden oldukça kolay sinirlenen biriyken hat yapmaya başladıktan sonra daha sabırlı bir insan haline geldim. Hat, bir tür meditasyon veya ibadet gibi" ifadelerini kullandı.
- Erdoğan'a hediye
Muhammed Hobe, Türkiye'nin dünyada ve bölgesinde çok güçlü ve önemli bir ülke haline geldiğini ifade ederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da çok sevdiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın son dönemde büyük sıkıntılar yaşadığını dile getiren Hobe, "Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarında sık sık 'Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır' ayetine yer vermesi dikkatimi çekti. Ben de bu ayet üzerinde bir hat çalışması yaptım. Bu çalışmayı da inşallah Başbakan Erdoğan'a hediye etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
- "İstanbul'dan dünyaya yayılıyor"
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hilal Kazan da 77 yaşında hala aktif olarak çalışan hocası Hasan Çelebi'den ders alabilmek için tüm dünyadan öğrencilerin İstanbul'a akın ettiğini söyledi.
Bu şehirde eğitim aldıktan sonra ülkelerine dönen öğrencilerin dersler verdiklerini kaydeden Kazan, "Birçoğu Japonya'da, Amerika'da ve Çin'de hat üzerine workshoplar düzenliyor, kurslar açıyor. İstanbul'a gelerek ders alıp dönen bu öğrencilerin, hattın daha geniş kitlere ulaşmasında büyük rolleri var. Kısaca hat İstanbul'dan dünyaya yayılıyor" diye konuştu.