İhsanoğlu, kent merkezindeki bir otelde, çeşitli siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine hitaben yaptığı konuşmada, bir müddet önce Çankaya'da, Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında çok ufak bir hadise olduğunu ve bu hadisenin krize neden olduğunu belirterek, "Bir Anayasa fırlatmasıyla Türk ekonomisi çöktü ve Türkiye çok şey kaybetti. O yer, kavga, öfke, tartışma yeri değildir. Orası huzur, vakar, sükunet, denge, devletin itibarının ve devlet kurumları arasında uyumun sağlandığı yerdir. Bu hususları göz önünde bulundurduğunuz zaman Türkiye'nin bu seçimlerde çok kritik bir karar vereceğini göreceksiniz" ifadelerini kullandı.
Etrafımızda olan biten hadiselerin bize etkisinin olmadığının hiçbir zaman denilemeyeceğini kaydeden İhsanoğlu, şöyle devam etti:
"Komşuda ateş varsa o ateş sizin evinize, pencerenize, çatınıza, bacanıza da gelir, temelinize de sirayet eder ve o ateş Allah korusun bizim penceremizi de tutabilir. Bu şaka değil. Biz ateşleri söndüren ve bölgedeki ihtilafları çözen taraf olmalıyız. Bölgedeki ihtilaflarda taraf tutan ülke olmamalıyız. Bizim hedefimiz Avrupa Birliği'dir, Türk ekonomisini daha büyütmektir, insan hak ve hürriyetlerinin daha kamil bir şekilde uygulanmasıdır, milli birlik ve beraberliğimizi daha güçlü hale getirmektir. Ayrılıkçı fikirlere, temayüllere ve ırkçılığa 'hayır' dememiz lazım. Bizim Türkiye ve Türk milleti olarak Anayasa'daki millet tarifi etrafında toplanmamız ve bu tanım etrafında her türlü bölücülük, ayrılık karşısında bunu savunmamız lazım. Ben Trabzon'un bu konularda ne kadar hassas olduğunu bildiğim için bu hususun altını çizmek istedim."
İhsanoğlu, Türkiye'nin bir rejim arayışında olmaması gerektiğini ifade ederek, "Türkiye'nin rejimi bellidir, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden, hatta Osmanlı döneminden, Meşrutiyet'in ilanından beri. Osmanlı Devleti arkasından kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi hükumeti, arkasından kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti, hep parlamenter sistemi tercih etmiştir. Dünyada başka türlü sistemler var ama onlar farklı bir sosyal yapı ve tarihi gelişmelerden geliyorlar. ABD'nin adı birleşik devletlerdir. Yani önce devletler vardı, eyaletler vardı, bunlar kendi aralarında birleştiler ve o sistemi kurdular. Siz ABD başkanının yetkilerinin çok fazla olduğunu gördüğünüz için, güçlü bir lider olduğundan dolayı diyorsunuz ki biz de böyle olalım. Olamazsınız çünkü sizin tarihi gelişmeniz farklı" diye konuştu.
Mevcut sisteme göre seçilecek cumhurbaşkanının bu anayasal sisteme sadık kalması, ona göre amel etmesi gerektiğini belirten İhsanoğlu, "Bugün mevcut anayasaya göre seçileceksiniz, ondan sonra 'ben bunu beğenmiyorum' delip başka türlü hareket edeceksiniz. Bu kabul edilemez" dedi.
İhsanoğlu, daha önce 57 ülkenin bulunduğu İslam İşbirliği Teşkilatı'nın genel sekreterliğini yaptığını anımsatarak, bu süre içinde insan hakları ile ilgili konulara çok büyük önem verdiğini ve İslam ülkeleri arasındaki ticaret hacmini büyüttüğünü söyledi.
-"Cumhurbaşkanının devletin başı olmakla beraber milletin de babası olması lazım"
"İnsanların bulundukları görevde düzgün, açık bir görev anlayışı ve vizyonu olursa ve bunu da kendi çalışma arkadaşlarına, milletlerine, devletlerine kabul ettirirlerse çok büyük başarı elde edebilirler" diyen İhsanoğlu, şunları kaydetti:
"Ben diyorum ki biz ülke olarak İslam dünyasının en gelişmiş ülkesi olarak demokrasimizle sanayileşen toplumumuzla büyüyen orta sınıfımızla çok daha güzel örneklere imza atabiliriz. Bizim hedefimiz Avrupa Birliği'ne girmektir. Türkiye Avrupa Konseyi'ne ilk günden itibaren girmiştir. NATO'ya girmiştir. Bir çok uluslararası kuruluşa girmiştir. Avrupa'nın değişik kurumlarına girmiştir fakat Avrupa ile olan maceramız, fasıllar açılıyor ama kapanmıyor. Bunların kapanması lazım. Bizim dış politikamızın daha uyumlu temeller üzerine kurulması ve bu konularda hamle yapmamız lazım. Ben eminim ki yeni cumhurbaşkanı seçildiği zaman her ne kadar icranın başı değilse de halktan aldığı güçle, özellikle bu seçimde vatandaşların oyları ile gelen cumhurbaşkanı, Anayasa'daki ilgili hükümler ve halktan aldığı güçle Türkiye'nin iç ve dış politikasına rehberlik edebilecektir. Cumhurbaşkanının devletin başı olmakla beraber milletin de babası olması lazım. Bu anlayış içerisinde cumhurbaşkanlığına bakmak lazım. Cumhurbaşkanlığı bir fildişi kulesi değildir. Böyle mükemmel hayal içerisinde olan bir köşk değildir. Orası hizmet yeridir ve bu millete en iyi hizmeti yapmak lazım. Bu kapı hizmet kapısıdır."
İhsanoğlu sözlerini, "Trabzon'a vatan Türkiye, yiğitliğe vatan Trabzon, Bize Her Yer Trabzon" diyerek tamamladı.
(Bitti)