Dağkapı Meydanı'nda oturma eylemi yapan ailelerle kaldıkları çadırda bir süre görüşen Yıldırım, burada yaptığı açıklamada, annelerin acılarını paylaştığını ve eylemlerine saygı duyduklarını söyledi.
Ailelerin güzel bir gayret ortaya koyduğunu ifade eden Yıldırım, yapılan eylemin dünyadaki tüm çocuklar için olduğunu vurguladı.
"Dini, dili, ırkı ne olursa olsun hangi savaş ve kriz olursa olsun orada annelerle çocukların acı çektiğini gördük. Siz de çocuklarınızı istiyorsunuz. Umarım çok kısa süre içerisinde örgüt bu çocukları gönderir" diyen Yıldırım, çocukların zorla da götürülse kendi iradeleriyle de gitse çocuk olduklarına işaret etti.
Yıldırım, sivil toplum kuruluşları olarak çocukların serbest bırakılmalarını, annelerin göz yaşının dinmesini istediklerini belirtti.
- "Çocuklar da gelecek, barış da olacak"
"Sizi televizyonda her gördüğümüzde evlerimize ateş düşüyor. Yüreklerimiz parçalanıyor. Onun için gözyaşlarınız bizim de gözyaşlarımız, bu çocuklar bizim de çocuklarımız. Bu durumu görüp de üzülmeyen hiç kimse yok" ifadelerini kullanan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Cenevre Sözleşmesi gereği örgütün çocukları bırakması gerekir. Sadece bu çocuklar değil, Kürt çocukları da IŞİD'ın elinde olanlar da bırakılmalıdır. Örgütler çocuklardan ve annelerden ne istiyor? Biz annelerin göz yaşının dua olacağına, gök yüzüne çıkacağına inanıyoruz. Çok kısa sürede bu çocukların geleceğine inanıyorum. Anneleri de duruşlarından dolayı tebrik ediyorum."
Yıldırım, sivil toplum kuruluşları olarak ailelere destek olmak için ellerinden gelen tüm imkanları seferber edeceklerini dile getirerek, "Çocuklar da gelecek, barış da olacak" diye konuştu.
Birgün Dağkapı Meydanı'nda çocuklarına kavuşan ailelerle basın toplantısı yapmayı ümit ettiklerini anlatarak, şöyle konuştu:
"Herkese çağrıda bulunuyorum; düşünceniz ne olursa olsun, ateist, laik, ulusalcı, İslamcı, milliyetçi, PKK'lı, bütün çocuklar için herkesin el birliğinde bulunması gerekir. Sadece bu çocuklar için değil, küçük yaşta cezaevine giren çocuklar için, kaçırılan Kürt çocukları için, Afrika ve tüm dünyadaki çocuklar için bütün görüşler bir araya gelmelidir. Çocuklar hepimizindir, bütün çocuklar için akan bu gözyaşları hepimizi kurtaracak."
- "Çocuklarımızla beraber çifte bayram istiyoruz"
Aileler adına açıklama yapan Sabri Önal ise gözyaşları içinde evlatlarının geri verilmesi için mücadele ettiklerini, onlara kavuşana kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.
Türkiye'de herkesin kardeşlik içinde yaşamasını istediklerini ifade eden Önal, "Ramazan ayının hürmetine çocukların bırakılmasını istiyoruz. Çocuklarımızla beraber çifte bayram istiyoruz" şeklinde konuştu.
Yıldırım daha sonra Diyarbakır Valiliği karşısındaki Anıtpark'ta oturma eylemi yapan anneleri ziyaret etti.
Annelerin çocuklarının cezaevinden çıkmasını istediklerini belirtmeleri üzerine Yıldırım, annelere hak verdiğini söyledi.
Yıldırım, çözüm sürecinin önemine değinerek, "Dağdan inenlerin barış için affedilmesini istiyorsunuz. Allah o günleri göstersin. Sizin eylemlerinizle barış süreci yol alacaktır. Dağkapı Meydanı'ndaki aileleri de ziyaret ettik. İdeolojisi ne olursa olsun annelerin yüreğindeki ateş aynı. Bu merhamete sevdalandık. Çocuklarını isteyen her annenin yanındayız" ifadelerini kullandı.
Kamuoyunda, "Kırmızı fularlı kız" olarak bilinen ve PKK'ya katıldığı belirtilen Ayşe Deniz Karacagil'in annesi Nuray Erçağan eyleme katılma amacının barış sürecine katkı sunmak olduğunu belirtti.
Karacagil, annelerin her zaman barış istediğini vurgulayarak, yetkililerden üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelerini beklediklerini ifade etti.
Şehrizade Anar da, tüm anneleri yanlarında görmek istediklerini anlatarak, sadece kendi evlatları için değil tüm çocuklar için eylem yaptıklarını aktardı.
Acıların ortak olduğunu belirten Anar, "Bu coğrafyaya barış gelmedikçe çocuklar ve anneler birbirinden kopacak. Biz temelli bir barış istiyoruz" diye konuştu.