IŞİD bu ülkenin planlarını mahvetti
Çin uzmanı Frank Sieren, son Irak krizinin Irak'a büyük yatırım yapan Çin açısından ABD’ye göre çok daha riskli olduğu görüşünde.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-07-01 00:50:20
DW''E değerlendirmelerde bulunan Frank Sieren'e göre Çin şimdiye kadar Irak politikasında son derece başarılıydı. İki savaşa da tek asker dahi göndermeden bu savaşların asıl galibi olmuştu. ABD ise yaklaşık 4 bin 500 kayıp verdi. Savaşlarda yüz binden fazla Iraklı sivil ölürken, faturası 79 milyar doları bulan Irak serüveni ABD’ye barış temettüsü de kazandırmadı.
Frank Sieren'in Irak'taki yeni süreçle ilgili değerlendirmesi şöyle
Irak petrolünde Çin söz sahibi
George W. Bush Irak’ın petrol zenginliğine artık Amerikan şirketlerinin hükmedeceğini sanıyordu. Ancak savaştan sekiz ay sonra Saddam Hüseyin’in saklandığı çukurdan çekip çıkarılmasının ardından senaryo tamamen değişti. Saddam sonrasının Irak’ından ilk petrol çıkarma ruhsatını alan PetroChina adlı Çin şirketi oldu. Çin şirketleri çok daha yüksek bedel ödeyerek Irak’ın ham petrol sahalarını Amerikalılardan kaptı.
Günümüzde Irak petrollerinin yarıdan fazlasını Çinliler işletiyor. En verimli petrol kuyuları ya Çin ya da Amerikan olmayan şirketlerle Çinlilerin kurdukları ortaklıklar tarafından işletiliyor. Seçimle işbaşına gelen Irak hükümeti ülkedeki Amerikan aleyhtarlığını hesaba katmak zorunda olduğu için Amerikan şirketlerinin boy göstermelerine izin veremezdi. Demokratik seçimle göreve gelen Irak hükümeti, iktidarını borçlu olduğu Amerikan süper gücüne karşılık veremedi. ABD hayal kırıklığına uğradı ve 2011 yılında birliklerini Irak’tan çekerek petrol işini Çinlilere bıraktı. Çin zamanla Irak’taki en büyük yatırımcı oldu. Irak, petrollerinin yüzde 80’i Çin’e ihraç ediliyor.
IŞİD Pekin'i tedirgin ediyor
IŞİD’in Bağdat yönündeki ilerleyişi sırasında ele geçirdiği her yere kara sancağını dikmeye başlaması Çin’i tedirgin etti. Ülkenin güneyindeki Çin ortaklı petrol tesisleri için şimdilik tehlike söz konusu değil. Ama cihatçıların kanlı eylemleri petrol ticareti üzerindeki etkisini göstermeye başladı. IŞİD militanlarının Irak’taki en büyük rafineriyi işgal etmeleri nedeniyle petrol talebi azaldığından, güneydeki kuyulardan satılan petrol azaldı.
Bu da Irak Şam İslam Devleti adlı örgütün petrol yataklarıyla rafinerilerin stratejik önemini kavradığını gösteriyor. Sünni radikaller hayal ettikleri Şeriat devletinin günde beş vakit namaz kılmakla ayakta tutulamayacağını biliyorlar.
Petrol sevkiyatı tehlikeye düşebilir
Irak’ta göz gözü görmüyor. Çin şirketlerinin daha uzun yıllar bu ülkede çıkarılan petrolle Çin’in enerji ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunabileceğine ihtimal verilmiyor. Irak Başbakanı Nuri El Maliki Sünnilerle Kürtleri dışladığı sürrece Bağdat’a gönderilen 300 Amerikan askerî danışmanının durumu değiştirmesi mümkün değil. Görünürde Maliki’nin siyasi alternatifi de bulunmuyor. Ayrıca Washington yeniden kara savaşının içine çekilmek de istemiyor.
İçişlerine karışmama politikasının sonu mu?
Irak krizi aynı zamanda Çin dış politikası için de büyük bir sınav olacak. Bağdat Büyükelçisi’nin Irak yönetimine sunduğu mesajda Pekin’in ülkede güvenliği yeniden tesis etme ve Irak kentlerini yeniden kontrol altına alma girişimlerini desteklediği belirtilmekteydi. Irak hükümeti bu "desteğin" karşılığında elçilik mensuplarıyla Irak’ta çalışan Çinlilerin can güvenliğini garanti altına alma sözü verdi. Irak’ta on bin Çinli çalışıyor. Bağdat’ın verdiği güvenlik garantisi Çin’in bu ülkedeki çıkarlarının korunmasına yetmeyecek.
DW
SON VİDEO HABER
Haber Ara