Çelik, partisinin MKYK Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında, cumhurbaşkanlığı seçimleri için üç adayın gösterildiğini belirterek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Yine hırsız, yalancı gibi laflarla bakın siz bir seçim atlattınız. 30 Mart'ta boyunuzun ölçüsünü de aldınız. Sizin yaptığınız bu dezenformasyonun, bu hakaret ifadelerinin, bu küfretmenin halkta bir karşılığı olmadı' diye seslendi.
Siyasetçinin nezih bir dil kullanması gerektiğini ifade eden Çelik, Türkiye'nin gündeminde bulunan cumhurbaşkanlığı konusunun MKYK Toplantısı'nda ağırlıklı olarak ele alındığını söyledi. Çelik, sürecin huzur, barış içerisinde sürmesi dileğinde bulundu.
Sivas Madımak'ta yaşanan acı olayın bugün yıl dönümü olduğunu hatırlatan Çelik, 'Ben orada hayatını kaybeden aydınlarımıza, sanatçılarımıza, vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Onların hala acılarını yüreklerinde taşıyan ailelerine de başsağlığı dileklerimi ifade etmek istiyorum. Biz ülkemizin huzurunun, birliğinin, dirliğinin ve bu nimetin farkında olmalıyız. Bu nimetin kıymetini bilmeliyiz' diye konuştu.
-'Siyasi istikrar Türkiye için büyük bir talih'-
Mezhepçi politikaların, mezhep kavgalarının ve savaşların insanları ve ülkeleri ne hale getirdiğini görmek isteyenlerin Suriye'ye, Irak'a bakması gerektiğini belirten Çelik, şunları söyledi:
'Türkiye'yi oraya götürmek isteyen çabalar oldu. Maraş olayları bunun bir provasıydı. Çorum olayları bunun başka bir görünümüydü. Madımak meselesi hala bütün detayları ile aydınlatabilmiş bir mesele değil. Görülen mahkemeler hariç. Kim Türkiye'ye böyle bir kötülük yaptı? Kim tarihimize böyle bir kara leke düşürdü? Bu aydınlatabilmiş değil. Keşke o perde büsbütün aydınlatılıp kalksa ve birileri sözüm ona vatanperverlik adına, birileri şu veya bu adına bu vatana en büyük kötülüğü niye yaptı, bunların hepsini görmemiz aslında çok çok faydalı olacaktır.'
Siyasi istikrarın Türkiye için büyük bir talih olduğunun farkında olunması gerektiğine dikkati çeken Çelik, 'Kuzey Irak'ta Bölgesel Kürt Yönetiminin bulunduğu bölgede 9 ayda hükümet kurulabildi. Merkezi Irak Yönetimi hala kurulamadı. Bölük, pörçük, parçalı bir siyaset var. Küçük küçük siyasi partiler var. Meclis'ten bir hükümet çıkarılması son derece zordur. Biz ülkemizin şu an içinde bulunduğu siyasi durumun da kıymetini bilmemiz gerekiyor. Bu siyasi istikrarımız, ekonomik istikrara dönüşmüştür' değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, 'Sağımızda, solumuzda, önümüzde, arkamızda, kuzeyimizde, güneyimizde de maalesef ateş topu halinde olan ülkeler, toplumlar var. Bu ateşin bir an önce sönmesini ve bu ateşin bize de toplumumuza da ülkemize de sıçramamasını temenni ediyoruz' dedi.
-'Anketlere göre ilk turda 50'nin üzerinde bir çoğunlukla seçilecek'-
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, 'Kamuoyu anketlerinde sonuçlar nelerdir? Sayın Başbakanın adaylığının açıklanmasının ardından muhalefet 'istifa etmesi gerektiğini' söylüyor. Başbakan istifa edecek mi' sorusu üzerine Çelik, farklı kamuoyu şirketleri tarafından yapılan 5 anketin verilerine göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda yüzde 50'nin üzerinde bir çoğunlukla seçileceğini bildirdi.
Çelik, 'Bunlar kamuoyu araştırmaları. Fakat biz halkın iradesini hiçbir zaman için cebimizde görmedik. Halkın iradesini ipotek altına alacak kuvvet ve kudrete de sahip değiliz' ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan'ın cumartesi gününden itibaren Samsun ve Erzurum ile mitinglere başlayacağını bildiren Çelik, bir seçimde ne yapılması gerekiyorsa Anayasa'nın ve kanunların çizdiği şekilde onu yapacaklarını ifade etti.
-'Her genel seçim, bir başbakanlık seçimidir'-
Çelik, şunları kaydetti:
'Sayın Başbakanın istifa etmesi gerektiğiyle ilgili olarak Sayın Kılıçdaroğlu'nun, yardımcılarının beyanları var. MHP, HDP'nin açıklamaları var. Daha önce yaptığım basın toplantısında dedim ki, Sayın Başbakan cumhurbaşkanı adayı olursa, başbakan ve AK Parti genel başkanı sıfatlarıyla aday olacak. Her genel seçim, bir başbakanlık seçimidir. Başbakan genel seçime gittiği zaman istifa ediyor mu? Bugüne kadar bunun bir örneği var mı? Dünyada bunun bir örneği var mı? Hayır, o da yok. Ben seçime gidiyorum. Ben İsmet Paşayım, 1946'da Celal Bayar ile aynı şartlarda yarışayım diye ben başbakanlıktan istifa ediyorum. Böyle bir şey var mı Türkiye'de?'
Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı adaylığını anımsatan Çelik, '(Ben milletvekiliyim, dokunulmazlığım var. Kadir Topbaş ile eşit şartlarda mücadele etmem için benim de dokunulmazlığımın olmaması lazım, ben de milletvekilliğimden istifa edeyim) dedi mi? İstifa etti mi, etmedi' diye konuştu.
-'Türkiye'de bunun bir örneği yoktur'-
Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Sayın Binali Yıldırım Ulaştırma Bakanı idi. İzmir'den aday gösterildi. Ben o zaman da Sayın Yıldırım'ın, Sayın Şahin'in, Sayın Ergin'in aslında istifa etmemeleri gerektiğini söyledim. YSK da 'istifa etmeleri gerekmez' dedi. Ama o gün, genel bir kabine revizyonu yapılıyordu. O çerçevede onlar da oraya aday oldular ve değiştirildiler. Ona da gerek yoktu.
Bırakalım bunları. Kendi kendimizi kandırmayalım. Bugüne kadar dünyada da Türkiye'de de bunun bir örneği yoktur. Sayın Başbakanın, başbakanlıktan istifa etmesi gerektiğine dair ne bir Anayasa hükmü var ne bir yasa hükmü var ne de bir YSK kararı var. YSK aldığı kararda, hangi meslek mensuplarının, hangi görevleri yapan insanların aday olmaları halinde görevlerinden istifa edeceklerine dair bir liste yayınladı. Orada milletvekilleri, bakanlar, başbakan var mı? Yok. Peki derdiniz ne o zaman? Sayın Başbakan ile genel seçime gittiğiniz zaman 'O başbakandır, biz dezavantajlı oluyoruz. O da istifa etsin, eşit şartlarda girelim' dediniz mi?'
Çelik, 'Seçim yasakları çerçevesinde ne yapılması gerekiyorsa ne yapılmaması gerekiyorsa Sayın Başbakan elbette onlara uyacaktır. Bugüne kadar da uydu. Ama onun ötesinde siz, yasaların, Anayasa'nın ve bugüne kadar Türkiye'deki uygulamaların, teamüllerin emretmediği bir şeyi başbakandan isteme hakkına sahip değilsiniz. Sayın Başbakan da istifa etmeyecek. Boşuna kendinizi yormayın' dedi.
(Sürecek)