ABD birleşik Irak’tan yana
ABD, IŞİD terör örgütünün eylemlerinin ardından, Irak’ta yaşanacak bir bölünmeye olumlu bakmazken, Amerikalı uzmanlar bölünmenin, bir çözüm getirmeyeceğini düşünüyor.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-06-30 11:29:15
ABD, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütü öncülüğündeki silahlı grupların eylemlerinin ardından, birliğin olmadığı Irak’ta yaşanacak bölünmenin karşısında yer alırken, Amerikalı uzmanlar Irak’ın bölünmesinin ülkenin sıkıntılarını ertelemekten başka bir çözüm getirmeyeceğini düşünüyor.
IŞİD öncülüğündeki grupların iki hafta gibi kısa bir sürede Musul'u alması ve daha sonra da bölgedeki diğer şehirlerin kontrolünü ele geçirmeye başlamasıyla gelişen olaylar, Irak’ı bölünmenin eşiğine taşıdı.
Bir taraftan IŞİD’in her geçen gün bölgeyi kuşatması ve başkent Bağdat’a doğru ilerlemesi, diğer taraftan da Kerkük’ün kontrolünü üstlenen Kürtlerin "Irak için yeni bir yönetim biçimine ihtiyaç olduğunu" açıkça ifade etmeleri, ülkenin Sünniler, Şiiler ve Kürtler olarak üçe ayrılacağının işareti olarak yorumlanıyor.
Irak’ta, Suriye gibi bir iç savaşın yaşanması, bölgedeki tüm ülkelerin yanı sıra Irak’taki çıkarlarını korumak isteyen 2003 yılının işgalcisi ABD’yi de yakından kaygılandırıyor.
Askerlerini 2011’de Irak’tan çeken ABD’nin, ülkenin bütünlüğünün korunması için son dönemde sarf ettiği yoğun çaba gözden kaçmıyor. Zira ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Başkan Barack Obama’nın direktifiyle geçen hafta gittiği Irak’ta bazı görüşmeler yaptı ve “Washington’ın Iraklı birliklere yönelik desteği yoğun şekilde devam edecek. Böylelikle Irak ordusu terör tehdidiyle daha etkili bir şekilde mücadele edecek” mesajını verdi.
Ancak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani’nin verdiği mülakattaki sözleri ise Irak’ın geleceğindeki belirsizliklerin işareti olarak değerlendirildi. Barzani'nin, “Artık Kürt halkının geleceğini tayin etme vakti geldi. Şu an IŞİD denilen oluşumun ortaya çıkışına tanık oluyoruz. Yeni devletle çok uzun bir sınırı paylaşıyoruz. Bu bizim suçumuz değil, Irak’ın çöküşüne biz neden olmadık” ifadeleri endişeleri artırdı.
“En güçlü Irak birleşik Irak”
Kürtler açık bir şekilde bağımsızlığı dillendirse de Washington’ın bu talebi onaylaması zor. Zira Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, cuma günkü basın brifinginde, Kürtlerin isteklerinin hatırlatılması üzerine, "Irak’ın birliğinin korunmasına yönelik politikalarında herhangi bir değişiklik olmadığının" altını çizdi.
Harf, “Birleşik bir Irak’ın en güçlü Irak olacağını söyledik. Ülkedeki krizle mücadele etmek için Sünni, Şii ve Kürtleri içine alan kapsayıcı bir hükümetin bir an önce oluşturulması gerektiğini daha önce ifade ettik” diyerek Washington’ın pozisyonu ortaya koydu.
“Bölünme Irak’ın sıkıntılarını gidermeye çözüm olamaz”
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ABD’deki uzmanlar da Irak’ta yaşanacak bir bölünmenin, ülkenin problemlerine bir çözüm getirmeyeceği gibi hem ABD’nin hem de bölge ülkelerinin buna karşı çıkabileceğini düşünüyor.
Askeri, istihbarat ve dış politika uzmanı Mark Perry, "Irak’ta Kürtlerin özerklikten memnun olduğunu, onların sadece Irak devleti içinde daha büyük bir role sahip olmak istediklerini" söyledi.
“Böyle bir bölünmenin sıkıntıları gidermede çözüm olacağını düşünmüyorum” diyen Perry, en son ne zaman bölünmüş bir ülkenin işleri yoluna koyduğunu sorarak, “hiçbir zaman” yanıtını verdi.
Bölünmenin Irak’ın sıkıntılarını yok etmeyeceğine dikkati çeken Perry, “Bölünmeler basit bir şekilde problemleri erteliyor ve genellikle savaşlara neden oluyor” yorumunu yaptı. Perry, Washington’ın da Irak’taki siyasi yelpazedeki Sünnileri, Şiileri ve Kürtleri içine alan bir anayasal sürecin, farklılıkları, bölünmeden çözmenin en iyi yol düşüncesinde olduğunu vurguladı.
“Sınırları gözden geçirmeye başlayınca Pandora'nın kutusunu açarsınız”
Atlantic Council uzmanlarından Faysal Itani de Irak’ta bir bölünmenin ülkenin sorunlarını gidereceğine inanmıyor. Itani, “Kürtlerin bağımsız bir devlete sahip olma yolunda zorlukları bulunmadığını düşünüyorum. Ancak bir Sünni-Şii ayrımı çok daha kompleks, bu bölünmeyi resmen yapabilecek birini göremiyorum. Kim yapabilir? Nasıl?” sorularına yanıt bulunmadığını ifade etti.
Itani, olası bir bölünmenin de Irak’ı çevreleyen komşu ülkeleri memnun etmeyeceğini belirterek, “Komşu ülkelerin kendileri zaten çok mezhepli nufüsa sahip ve bölgesel ve mezhepsel ayrım fikrinden de korkmuş durumdalar” diye konuştu. Sınırların yeniden çizilmeye kalkışılmasının beraberinde birçok sorunu da getireceğine değinen Itani, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sınırları bir kez gözden geçirmeye başladınız mı, Pandoranın kutusunu açarak kaynak ve toprak için mücadeleye, etnik temizliğe iten sebeplere ve daha fazla çatışmaya kapı aralamış oluyorsunuz. Herhangi bir sınır değişimi oldukça kanlı olabilir ve çok büyük insani acıya yol açabileceği gibi, tüm bu istikrarsızlık ortamında ABD’yi müttefiklerini ve çıkarlarını korumak için harekete geçmesine mecbur bırakabilir”.
“Bölünme Ortadoğu’yu daha da istikrarsızlaştırır”
John Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Araştırmalar Okulu’nun Ortadoğu uzmanlarından Daniel Serwer da Irak’ın bölünmesinin bölgeyi daha da istikrarsızlığa sürükleyeceğini düşünüyor.
Bölge ülkelerinin yanı sıra ABD’nin de böyle bir senaryoyu onaylamayacağını dile getiren Serwer, “Washington’ın, Irak’ın bölünmesi fikrinden memnun olacağını hiç sanmıyorum. Böyle bir duruma ABD kesinlikle karşı çıktığı gibi Türkiye gibi ülkelerin de karşı çıkması için çalışacaktır. Çünkü bölünme Ortadoğu’yu daha da istikrarsızlaştıracaktır” ifadesini kullandı.
Serwer, bölünme noktasında anlaşmaya varılsa bile iş sınırların çizilmesine geldiğinde ortalığın karışacağını kaydetti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara