İzmir'de kurulu fabrikasında yaptığı üretimini, iç pazarın yanı sıra 50'ye yakın ülkeye ihraç eden Ege Seramik, kapılarını AA'ya açtı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (ISO 500)" yer alan Ege Seramik, modern ve ileri teknolojiye sahip üretim hattı ve sektörde modayı belirleyen üretimiyle dikkati çekiyor.
Seramik sektörü ve firma hakkında AA muhabirine bilgiler veren Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, gerçekleştirdikleri modernizasyon yatırımlarıyla seramik sektöründe bir çok yeniliğin öncüsü olduklarını ifade etti.
Türkiye seramik sektörüne, son dönemde hayata geçirdikleri "dijital baskı" teknolojisiyle farklılık getirdiklerini ve katma değeri yüksek ürünler ürettiklerine işaret eden Yedigüller, kaliteli ve zengin ürün portföyleriyle hem iç hem de dış pazarda önemli bir yer edindiklerini söyledi.
Yedigüller, yenileme yatırımlarını katma değerli ürün satışlarını artıracak şekilde sürdüreceklerini dile getirerek, "Üretimimizin yüzde 40-45 ihracat, yüzde 55-60 iç piyasada tüketiyoruz. Pazara sunduğumuz yeni koleksiyonlar, hem yurt içinde hem de yurt dışındaki pazarlarda dikkat çekiyor. Genel hedefimiz, katma değerli ürün üretmektir. Şu anda kurulu kapasitemizin karşılığının ideal bir kapasite olduğuna inanıyoruz. Kapasite artırmadan, katma değerli ürünlerle karlılığı artıran ürünler üretmeyi tercih ediyoruz" diye konuştu,
-"Dijital ve büyük ebatlı ürünler fark yarattı"
Seramik sektöründe Türkiye'de bir ilke imza attıkları dijital teknolojiyle doğadaki bütün renkleri yansıtan, doğada kullanılan bütün materyallerin hepsini seramiğe yansıtmayı başardıklarını ve bununla da hem yurt içi hem de yurt dışında büyük beğeni toplayan ürünler elde ettiklerini dile getiren Yedigüller, bunun doğal sonucu olarak ihracatta önemli başarılar yakaladıklarını ifade etti.
Yedigüler, seramik sektöründe İtalya ve İspanya'nın yaşadığı sorunlarla birlikte Türk seramik sektörünün önünü açtığını ve kendilerinin de bu fırsatı iyi değerlendirdiklerini belirtti.
Sektörün ve firmaları için AB ülkeleri ile Türk cumhuriyetleri ve Ortadoğu Arap ülkelerinin başlıca ihracat pazarları olduğunu kaydeden Yedigüller, "Ege Seramik olarak ise ihracat pazarlarımız arasında İsrail, ABD ve Kanada öne çıkan ülkeler. 80x80, 45x90 ve 60x120 santimetre gibi büyük ebat, sırlı granit ve teknik granit ürünlerle bu pazarlarda bulunuyoruz. İsrail, ABD, Kanada ihracat anlamında en zor pazarlar ve bu 3 pazarda kalitemizle etkin olmuş durumdayız. Bu ülkelere Türkiye'den yapılan ihracatın önemli bir bölümünü biz yapıyoruz" diye konuştu.
-"Sektördeki atıl kapasite için yeni pazarlar gerekiyor"
Türk seramik sektörünün, atıl üretim kapasitesi bulunduğunu ve bunu tam olarak kullanabilmesi için ihracatta büyüme trendini sürdürmesi gerektiğini belirten Yedigüler, şunları söyledi:
"Yıllık 485 milyon metrekare kurulu kapasiteye sahip olan Türk seramik sektörünün 180 milyon metrekaresi iç piyasa, 100 milyon metrekaresi de ihracat olmak üzere 280 milyon metrekare civarında bir satışı var. Üretim ile satış mukayese edildiğinde yüzde 60-65 civarında bir kapasite kullanımı var. Seramik sektöründe kapasite kullanım oranı 3'te 1 oranında düşük görünüyor. Bunun için yeni pazarların geliştirilmesi ve yeni pazarların bulunması gerekiyor. O pazarların etki alanlarının geliştirilmesi gerekiyor. Özel sektör ve devletin birlikte çalışmasıyla çözülecek bir konu gibi görünüyor. Sektörde atıl kapasitenin olması iç piyasada fiyatları olumsuz etkiliyor."
-Kentsel dönüşümün sektöre etkisi
Yedigüler, kentsel dönüşüm projeleri ile inşaat sektöründe 2010 yılından sonra başlayan canlanmayla ortaya çıkan büyük inşaat projelerinin seramik sektörüne de olumlu yansıdığını dile getirdi.
Yurt içinde 180 milyon metrekare olan seramik satış miktarının bu yıl 185 milyon metrekareye çıkmasının beklendiğini kaydeden Yedigüller, "Kentsel dönüşümle birlikte artan talep seramik sektörüne olumlu yansıdı. İnşaat sektörüyle birlikte seramik sektörü de büyüdü" dedi.
Yedigüller, seramik sektörünün önemli problemlerinin başında enerji maliyetleri olduğunu, enerji maliyetlerinde iyileşmenin sektöre İtalya ve İspanya ve diğer rakiplere karşı rekabet avantajı sağlayacağını, bununla birlikte demiryolları projeleriyle nakliye maliyetlerinin düşürülmesinin sektöre olumlu katkıları olduğunu sözlerine ekledi.