Başbakan Erdoğan, Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki THY Teknik AŞ Havacılık Bakım Onarım Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, emeği geçenleri tebrik etti.
Türk bayrağını dünya çapında başarıyla gururla taşıyan THY'nin her bir mensubunu, gayretleri, fedakarlıkları, çalışkanlıkları için kutlayan Erdoğan, Havacılık Bakım Onarım Merkezi'nin, THY'yi daha da ileriye götüreceğine inandığını ifade etti.
Projenin yaklaşık 550 milyon dolarlık finansmanının THY'nin öz kaynaklarıyla karşılanmasının önemine işaret eden Erdoğan, projenin Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı için yeni bir açılım ve atılım anlayışını taşıdığını belirtti.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son teknolojiyle donatılan bu merkezin gerek inşaatı gerekse işletmesiyle enerji ve çevre dostu olarak tasarlanmış olmasından da ayrıca milletim adına onur duyuyorum. Toplam 3 bin 100 kişinin çalışacağı, yılda 500 milyon dolar ciro elde edilmesi beklenen bu tesisle ülkemizin havacılık tarihinde yeni bir sayfa, yeni bir dönem açılmış oluyor. Bu tesisin hizmete girmesiyle Türkiye artık, uçak bakım, onarım pazarında da iddialı bir konuma yükselmiş bulunuyor. Pek çok alanda dünyanın bölgesel ve küresel anlamda özellikle bir merkez olma hedefine yaklaşmış bulunuyoruz. Artık İstanbul, havacılığın da diğer faaliyetleriyle birlikte bakım ve onarım konusunda lider bir şehir haline geliyor. Ülkemiz dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine yürürken, 2023 hedefini burada ifade ediyorum, THY'nin de dünyanın en büyük 10 havayolu şirketinden biri haline gelmek için attığı kararlı adımları takdirle takip ediyorum. Türkiye'nin 2023 vizyonunun tamamlayıcısı olarak gördüğüm bu tür hamlelerin, atılımların diğer kurumlarımızı da örnek olarak teşvik etmesini istiyor, onlara ayrı bir heyecan kazandıracağına da inanıyorum."
Son 12 yılda Türkiye'nin nereden nereye geldiğinin en güzel örneklerinden birinin havayollarında kat edilen mesafe olduğunu dile getiren Erdoğan, "Biz 12 yıl önce yola çıkarken, o zaman Ulaştırma Bakanıma, Sayın Binali Yıldırım'a, meydanlarda bunu çok dillendirdik, 'Biz havayolunu halkın yolu yapacağız' dedik. Çünkü, uçaklarla seyehat etmek, ülkemde her vatandaşımın imkanı değildi. Bu şartları oluşturmak, bu şartları geliştirmek kolay olmadı. Malum 26 havaalanımız vardı ama şimdi 52 havaalanımız var. Bu ağ daha da genişleyecek. Dolayısıyla benim vatandaşım, evinden arabasına veya bir taksiye bindiği zaman yarım saatlik bir mesafede, en uzak yerde bile havaalanına ulaşabilir hale gelecek. Bu, 'vakit nakittir' noktasından zamanın en iyi şekilde değerlendirildiği dünyamızda Türkiye'nin yakaladığı bir nokta olacaktır" diye konuştu.
- "THY 1 numara oldu"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte havayolu ulaşımının sadece ayrıcalıklı, gelir düzeyi yüksek kesimlerin kullanabileceği bir lüks olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bugün lüks otobüs firmalarının fiyatıyla neredeyse uçakla yolculuk edebilir hale geldik. Vatandaşlarımızın çok büyük bölümü uçağı belki sadece havada görüyordu. Az önce reklamda gördüğümüz gibi Iğdır'daki yavrularımızın şöyle sırtüstü yatarak, çocukluğumuzda biz de yapardık, uçakları seyrettiği gibi... Ama şimdi Iğdır'da artık uçak var. Oraya kadar artık uçaklarımız gidiyor ve onunla ne zaman seyahat edeceğiz diye hayal ediliyordu, şimdi onlar geçti. Ülkemizin az sayıdaki şehrine sınırlı sayıda uçuş vardı. Yurt dışı seyahatleri derseniz, belli ülkeler haricinde daha ziyade yabancı havayollarının hakimiyetindeydi ama şimdi dünyada artık Türkiye, THY 1 numara oldu. En çok ülkeye, en çok noktaya uçabilen bir ülke olduk. Türkiye'nin tüm meseleleri gibi tüm eksikleri, tüm hayalleri gibi bu konuya da el attık. Kadrolarımızı oluşturduk, projelerimizi geliştirdik ve süratle hayata geçirdik."
İç hat yolcu sayısının 2003'te 9 milyonken bu rakamın 2013'te 76 milyon olarak gerçekleştiğini, yurt dışında 60 noktaya uçuş yapılırken bu sayıyı da 106 ülkede 236 noktaya çıkardıklarını belirten Erdoğan, bu dönemde uçak sayısını ve uçuşlarda verilen hizmet kalitesinin sürekli arttığını ve THY'nin prestijinin uluslararası alanda sürekli yükseldiğini dile getirdi.
- "Deniz üzerinde havalimanı"
"Bu alandaki atılımlarımız tüm hızıyla devam ediyor. Karadeniz'de Ordu ile Giresun arasında ülkemizde ilk defa deniz üzerinde bir havalimanını şu anda inşa ediyoruz" diyen Erdoğan, gözleriyle törene katılanları tarayarak, "Arıyorum arıyorum Cengiz'i bulamıyorum" şeklinde espri yaptı.
Bunun üzerine ayağa kalkan iş adamı Mehmet Cengiz'e, "Ne zaman bitiyor bu havalimanı?" diye soran Erdoğan, Cengiz ile projenin bitim tarihi konusunda konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Altyapı bitti, helikopterle gittim, gezdim, indim, gördüm. Şu anda yıl sonuna kadar da üst yapı bitecek. Bu ne demek? Çarşamba'dan bir defa Samsun'a gidebiliyorsun, Ordu'ya gidebiliyorsun. Şimdi Ordu Havalimanı yapıldığı zaman Giresun'a gideceksin, alternatif, Ordu'yu kullanacaksın, aynı şekilde Trabzon'da bir sıkıntı olsa, mevsimsel koşullar da olabilir, alternatifler çoğalıyor. Örneğin şimdi Artvin ile Rize arasında da havaalanı inşallah başlıyor. O da bittiği zaman Artvinli Batum'dan da istifade edebilecek, buradan da istifade edebilecek. Rizeli, Trabzon'dan da istifade edebilecek, Rize'de yapılan da istifade edebilecek. Alternatifleri çoğalttıkça artık benim insanımın, şuraya ulaşırken acaba benim sıkıntım derdim ne olacak sorusunun cevabı karşılanmış oluyor. Biz buyuz. Geldiğimizden bu yana bunların adımını attık. Yılda 2 milyon yolcuya hizmet verecek, inşallah bu havalimanı Ordu-Giresun, bunu yıl sonu ya da önümüzdeki yılın başı itibariyle hizmete açıyoruz. Adana ile Mersin arasında yapacağımız Çukurova Bölgesel Havalimanı devam ediyor, onunla ilgili çalışmalar da ileri bir safhaya ulaştı."
- "Engelleri aşa aşa temeli attık"
Başbakan Erdoğan, bu projelerin en önemlisi olarak İstanbul'da temeli yeni atılan havalimanını göstererek, bununla ilgili çalışmaların da süratle devam ettiğini anlattı.
Bu projenin çok büyük, önemli, ülkeye havacılık ve ekonomik anlamda ciddi katkılar sağlayacağını kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dünyanın en büyüğü olacak bu havalimanının ilk etabını, 29 Ekim 2017'de açmayı hedefliyoruz. Sevgili kardeşlerim, çok engellendik. Önümüzü çok kestiler. Yargıda malum bu 'paralel yapı' denilen zihniyet çok engellemeye çalıştı. Bütün bunlara rağmen, bu engelleri aşa aşa hamdolsun temeli attık. Şimdi inşaatlar hızla devam ediyor, inşaat devam ederken bir taraftan da iş makineleri kamyonlar da yeni araçlar, yeni gereçler yurt dışından geliyor. Onlar da inşallah 1 ay içinde tamamen gelmiş olacak ve adeta orada yoğun şantiye çalışmaları harfiyatlar, vesaire bunlar devam edecek. Hem Gezi olaylarının hem 17 ve 25 Aralık tarihlerinde girişilen paralel devlet yapılanması kalkışmasının hedeflerinden birisi unutmayın, bu projeydi. Niye? Türkiye dünyada birinciliği bu alanlarda almasın. İçerden de dışardan da... İsteseler de istemeseler de alacağız, yapacağız, gerçekleştireceğiz."
(Sürecek)