Kardiyolog Prof. Dr. Canan Karatay, 2011 yılında yayınlanan Karatay Diyeti kitabında bilimsel referanslar eşliğinde bu konuya değinmiş ve “Tereyağı yiyin” demişti. Bu önerisiyle Türkiye’de birçok hekim tarafından eleştirilen Prof. Karatay, sağlıklı yaşamın önündeki en büyük engelin ‘doğru’ bilgi eksikliği olduğunu vurguluyor.
'BİLİNÇALTINA YERLEŞMİŞ YAĞ KORKUSUNDAN KURTULUN'
Prof. Karatay, kitaplarında yağ konusunda şu konulara dikkat çekiyor: “Doğal yağlar, ancak yağda eriyerek vücudumuza girebilen ve vücudumuz için önemli olan A, D, E, K vitaminlerinin, yiyeceklerimizle emilmesini sağlarlar. Sağlıklı yağlar (hayvansal yağlar, tereyağı, balıkyağı, zeytinyağı) yenilmediği zaman, yağda eriyen A, D, E, K vitaminlerinin (yemeklerle almış olsak bile) emilimi gerçekleşemez. Bunun sonucunda sağlığımız için büyük önemi olan bu vitaminler vücudumuzda giderek azalırlar. Bu vitaminlerin azalması da vücut direncinin bozulması ve hastalanmamızın nedenlerinden biridir.
Serbest gezinerek doğal beslenmiş hayvanların içyağı, kuyrukyağı veya tereyağı (geleneksel köy usulü yapılmış) ya da doğal yetişmiş ve ilaçlanmamış zeytinlerden elde edilen soğuk sıkım sızma zeytinyağı ve diğer soğuk sıkım tohum yağları (fındık, susam, ketentohumu vb) ise, yaşam için son derece önemli temel besin maddeleridir, bunlar sağlıklı yağ sınıfındadırlar. Bu sebeple bilinçaltına yerleşmiş yağ korkusundan kurtulmamız gerekmektedir. Bu fobiyi yenmenin en sağlam yolu bilgilenmemizden geçer, çünkü biliyoruz ki insanlar ancak bilmediği şeylerden korkar!
Sağlıklı olan ve hayatı uzatan yağlar, serbest dolaşan hayvanlardan elde edilen içyağı, kuyrukyağı, tereyağı, Omega-3 yağları, kimyasal ilaç kullanılmadan doğal yetişen zeytinlerden elde edilen soğuk sıkım ‘sızma’ zeytinyağı ve diğer soğuk sıkım doğal tohum yağlarıdır (çörekotu, ketentohumu, ayçiçeği, kabak çekirdeği, fındık, susam, üzüm çekirdeği vb)!
Sağlıksız yağlar ise trans yağlardır. Yani margarinler, rafine edilmiş tüm bitkisel yağlar (ayçiçeği, fındık, susam, mısırözü, soya, kanola, pamuk, zeytinyağı vb), fabrikasyon yiyeceklerde ya da pastane ürünlerinde kullanılan hidrojenize bitkisel yağlardır.
YAĞI ZARARLI YAPAN ETKENLER
Farkındaysanız her iki grupta da ayçiçeği, mısırözü, fındık, susam, zeytinyağı var. Yağın adı aynı ama meyvenin yetişme ve sıkma yöntemi içeriğini tamamen değiştiriyor. Tohum ya da meyve GDO’lu (genetiği değiştirilmiş organizma) olunca ve rafine yöntemiyle yüksek ısıda sıkılınca ya da hidrojenize işlemi görünce sağlıksız, ancak doğal ve soğuk sıkım ‘sızma’ olunca sağlıklı yağ oluyor! Ayrıca özellikle kızartmalarda tercih edilen rafine/rivyera yağlar, ikinci bir kez ısıl işlem görerek trans yağ oranı artıyor ve yemeği daha da sağlıksız hale getiriyor. Yemekte kullandığınız diğer malzemeler sağlıklı ve doğal olsa da, sağlıksız bir yağ her şeyi bozuyor! Bu sebeple sağlıklı yağları alırken de doğallıklarını sorgulamak gerekiyor…”