Prof. Dr. Akgün, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi'nin haziran ayı olağan toplantısında "Ortadoğu Odaklı Dış politika Gelişmeleri ve Bunların Ekonomimize Olası Etkileri" konulu gündem toplantısında Suriye, Irak ve Mısır'daki gelişmelere ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) 2004-2006 yıllarında Irak'ta kurulmuş El-Kaide bağlantılı küçük çaplı bir terör örgütü olduğunu anımsatan Akgün, örgüte ilişkin şu bilgileri aktardı:
"Eğer buna zamanında müdahale edilmiş olsaydı ve Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) gerekli destek zamanında verilmiş olsaydı sanırım IŞİD'in bu kadar fazla güçlenmesi mümkün olmayacaktı. Irak'ı, ekonomiyi ve sizlerin ihracatını, bütün o bölgeye ulaşmasını tehdit eden bir örgüt haline dönüşmeyecekti. Toplam olarak 10 bin kişilik bir güçten söz ediyoruz. Yani kolayca baş edilebilecek bir güç. Diğer radikal örgütlerden farklı olarak alan kontrolünü ön plana çıkarıyor. Bu da çok fazla etkili olabilecekleri anlamına gelmiyor."
ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin Irak'a müdahaleye sıcak bakmadığını anımsatan Akgün, "Gelinen noktada ABD Irak konusunda kayıtsız davranıyor. Obama bölgeye 300 civarında danışman göndermekten fazlasını yapmıyor. Amerika'nın bu konudaki tutumu büyük oranda belli... Türkiye'deki iş adamları ve siyasiler de geleceğe ilişkin planlarını bu eksende yapmalılar" diye konuştu.
- "Türkiye-İsrail ilişkileri normalleşme yolunda ilerliyor"
Suriye, Irak ve Mısır'da yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin dış politikasında da değişikliklere yol açabileceğini söyleyen Akgün, şunları kaydetti:
"IŞİD faktörü Esed'i, belki de Mısır rejimini ve pek çoklarını, bizim iyi geçinemediğimiz pek çok rejimi ABD açısından vazgeçilmez hale getirecektir. Bu yeni geçekliği Türkiye'nin hep birlikte görmesi ve ona göre hareket etmesi gerekiyor. Ben gördüğü kanaatini taşıyorum. Giderek artan bir şekilde Türkiye-İsrail ilişkileri normalleşme yolunda ilerliyor. Üç talep vardı, o üç talep karşılandı. Aynı şey Suriye açısından da geçerli olacaktır. Çok yakında Türkiye yeni bir Cenevre toplantısı olması halinde Esed'in geçiş hükümetinde yer almaması koşulunu, desteklediği koalisyonu destekleyen 40 ülkeyle birlikte vazgeçilmez koşul olarak masaya koymayacaktır.
Aynı şey Mısır açısından da geçerli. Dikkat ettiyseniz tebrik mesajı yayınlanmadı ama Cumhurbaşkanı Gül birlikte çalışmak istediğini bildirir yönde bir mesaj yayınladı, Mısır'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra. Bu gerçekliğin de yavaş yavaş Türkiye tarafından görüldüğünü söyleyebiliriz."
IŞİD'in aynı zamanda bir koalisyon olduğunu anlatan Akgün, IŞİD'in, eski Baasçılar ve Nakşibendi ordusu diye bir grupla hareket ettiğini anımsattı. "Gerçek bir sünni koalisyonu oluşturmuş vaziyetteler" diyen Akgün, bu koalisyonun bozulmasıyla birlikte Türkiye'nin çok aktif bir rol oynayabileceğine dikkati çekti. Eski Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi'nin hala Türkiye'de misafir edildiğini hatırlatan Akgün, Haşimi vasıtasıyla veya başka ortaklar aracılığıyla söz konusu ortaklığın dağılmasının sağlanabileceğini de sözlerine ekledi.