Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İçişleri Bakanı Ala: (2)

İçişleri Bakanı Ala: (2)

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-25 19:26:57

İçişleri Bakanı Ala: (2)
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Böcek Davası'na ilişkin değerlendirmesinde, "Hakkın, hukukun yerine getirilmesini hep savunduk. Darbecilerin cezalandırılması, masumların da cezalandırılmaması. Bu temel dengeyi koruyan politikalar izledik. Türkiye'nin darbe dönemlerinde inşa edilmiş sistemi bunu gerçekleştirmeye müsait değil. Onun için de geldiğimizden beri reform yapıyoruz" dedi.

İçişleri Bakanı Ala, özel bir televizyon kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Böcek Davası'nda savcının, şüphelilerin serbest bırakılmasına itiraz etmesiyle ilgili, "Paralel yapı, ülke mensubiyetinin önüne geçmiş durumda. Artık bu kadar net bir konuda net bir tavır alınmalıdır" diyen Bakan Ala, "Tabii ki yargılama süreçleri devam edecek, iddia edilenler yargılanacak, savunmalarını yapacaklar ama savcılık da yargının bir parçasıdır. Bakın itiraz ediyor, talepte bulunuyor. Ciddi bir sorun olduğu yargılama safhasında da ortadadır" değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Ala, "Yargıda bir paralel direnç olduğundan bahsediliyor, katılıyor musunuz?" şeklindeki soruya, "Ortadadır, ortada yani... Ülke güvenliğine ilişkin bundan daha önemli ne olabilir. Sayın başbakanın ofisine böcekler konulmuş, burada tespit edilmiş deniliyor. Savcı 'tespit ettik' diyor, müfettişler 'tespit ettik' diyor, tutuklanma tedbirse, burada tedbir koymayacaksınız da nerede koyacaksınız. Bunu Türkiye'nin tartışması gerekmez mi? Elbette tartışır ama tabii süreçler de sonuçlanmış değil. Türkiye bunu tartışıyor, aynı zamanda süreçler devam ediyor. Soruşturmalar devam ediyor" ifadeleriyle yanıt verdi.

"Paralel yapıya" karşı çok geniş bir soruşturmanın yürütülüp yürütülmediği yönündeki soru üzerine ise Bakan Ala, şöyle devam etti:

"Suç ortada, 17 Aralık, 25 Aralık ve ondan sonra vatandaşlarımızın daha bilmediği operasyonlara ilişkin kararlar ortada ve bunlar sonradan da ortaya çıktı ki; hükümet darbesi teşebbüsü; açık bir darbe teşebbüsü. Darbenin büyük bir suç olduğu bizim yasalarımızda belli. Araştırmalar, incelemeler, soruşturmalar ortaya çıkardı ki, Türkiye'nin her ilinde şu anda 60'ın üzerinde daha da devam ediyor, aşağı yukarı ileri gelen herkesi Başbakandan, bakandan bütün devlet mekanizmaları, sivil toplum kuruluşları, başka cemaatlerin liderleri hatta onların eşleri çocukları, alevi vatandaşların ileri gelenleri, alevi dedeleri, siyasi parti başkanları, il başkanları, eski başbakanlar inanılmaz akla aykırı, ahlaka aykırı, yasalara zaten sığmayacak hukuksuz bir dinleme yapılmış. Zaten hukuken böyle bir dinleme mümkün olamaz. Suçlar ortaya çıkıyor, suç ortada, bu suçu işleyenler de var. Bu suçtan hareketle suçluyu tespit edip, onlar yargılama safhasında tespit edilip soruşturmalarla ortaya çıkıyor, devam edecek. Suçluyu önceki gibi daha önce bunların yaptığı gibi 'önce kişileri tespit edelim, sonra da suç uyduralım, dosya açalım' anlayışı paralel yapının anlayışıdır. Devlet ne yapıyor, suçtan hareket ediyor, suçluları buluyor. Bunları tespit ediyor, panik ondandır."

- "Türkiye'de bir kaç darbe hazırlığının olduğu açıktı"

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Balyoz Davası'na ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar ve tahliye olanların açıklamalarına yönelik ise şöyle konuştu:

"Hakkın hukukun yerine getirilmesini hep savunduk, darbecilerin cezalandırılması, masumların da cezalandırılmaması. Bu temel dengeyi koruyan politikalar izledik. Türkiye'nin darbe dönemlerinde inşa edilmiş sistemi bunu gerçekleştirmeye müsait değil, onun için de geldiğimizden beri reform yapıyoruz. Bireysel başvuru hakkını, Türkiye bunu tartışmıyordu bile, gündeminde bile yoktu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidiyoruz, sürekli. Ondan önce bizim bu fonksiyonu icra edecek bir yetkililerimiz olsun ve bunu referanduma götüren bu hükümettir. Peki o zaman referandumda buna karşı çıkan kimdi, dışarı çıktığı zaman tehdit dili savurduğunu söylediğiniz kimselerdi. Buradaki çelişkiyi kendileri göremiyor olabilir, hırsları akıllarının önüne gözlerinin önüne geçmiş olabilir ama milletimiz görebilir. Biz o yöntemleri açtık, Türkiye'ye getirdik ve ondan yararlandılar, çıktılar."

Balyoz Davası'ndan tahliye olanların kullandıkları dile ilişkin de Bakan Ala şunları söyledi:

"Biz iktidardayken kimseyi tehdit etmiyoruz, muhalefet partileri iktidarı tehdit ediyor, Sayın Başbakanı tehdit ediyorlar, bizleri tehdit ediyorlar. Bakın konuşmalara, içeriden daha yeni çıkmış kişiler, tehdit dili kullanıyor. Fakat şu da bir gerçek, elbette insan burada bir kumpas var mı, suç yokken suç uydurma var mı, bunların hepsini sorgulamaları da haklarıdır. O zaman da karar vericiler bakımından Türkiye'de bir kaç darbe hazırlığının olduğu açıktı. Fakat kimler bunun sorumlusuydu? Ne kadarı sorumlu? Bu hep tartışıldı. Yani 'burada darbe planı yok' diyen yok. Fakat 'bunu hazırlayanlar başkası, çok sayıda insan eklendi' diyen var. Bunların hepsi yeniden yargılanma çevresinde gündeme gelecek. DGM'leri önce kaldıran sonra Özel Yetkili Mahkemeleri de kaldıran bu hükümettir. Bu parlamentodur, AK Parti'dir."

Türkiye'nin standartlarını yükseltici kararlar aldıklarını belirten Bakan Ala, "Biz bireyin hak ve özgürlüklerini genişletici, onu garanti alan yetkiler kullansın diye bu bireysel hak başvurusunu getirdik" dedi.

- Cumhurbaşkanlığı seçimleri

Bazı partililerin AK Parti'nin adayının Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olacağı yönündeki beyanları hatırlatılarak, düşüncesinin sorulması üzerine Bakan Ala, şöyle konuştu:

"Sayın bakanlarımızın söylediği bir tespit değil, tahmindir. Ben de katılıyorum tahminlerine, ama tabii sonuçta o gün görülecektir. Şu anda bunu Sayın Başbakandan başka kimse bilmez, kendisi aday olacak mı, kendisine ilişkin kısmını. Fakat çok demokratik bir süreç işletiliyor, bütün toplum kesimleriyle, partinin bütün kurullarıyla, toplum kesimleriyle, sivil toplum örgütleriyle, biliyorsunuz bugün de dahil olmak üzere istişareler yapılıyor, toplantılar yapılıyor. Bu toplantılardan sonra sonuçlar değerlendirilecek, ondan sonra bir karar verilecek. Önümüzdeki hafta Salı günü de karar açıklanacak. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum. AK Parti hedefleriyle kendi yapısıyla kurumsallaşmış bir partidir. Başarılarıyla kurumsallaşmış bir partidir. Daha çok başarıları da önüne koymuş bir partidir. Milletin güvenini de almıştır. Onun için bir problem olmayacağı kanaatindeyim. Burada kişilerin değil, hedeflerin ve aynı zamanda AK Parti'nin de bir hareket olduğunu dikkate aldığımız zaman, biz yolun daha önemli olduğunu göreceğiz, böyle bir şey olursa da yolumuza yeni kadrolarla devam edeceğiz."

"AK Parti kulislerin partisi değildir" uyarısına ilişkin soruya da Bakan Ala, "AK Parti kulislerin partisi değildir, eskiden bunlar oluyordu. Eskiden kulislerde, iktidarlar oluşturuluyordu. Bu şimdi böyle değil. Biz kulislere mahkum olmuş, kulislerin yönetebileceği bir parti değiliz. Geniş toplumun partisidir, yüzde 50 oy alabilen bir parti, öyle kulislere sığmaz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile son bir değerlendirme yapacak olmasına ilişkin soruya da Ala, şöyle cevap verdi:

"Muhalefet bir açıklama yaptı. CHP'nin mesela Cumhurbaşkanlığına ilişkin adayı ve kendi tutumu var. Bu siyasi iflasını ilan etmiştir aslında, siyasi iflastır. Zaten belediye başkanlık seçimlerinde geriye gidiyordu, 37 ilde barajın altında kaldı ana muhalefet partisi. 37 ilde barajın altında kalıyor, bu zaten gidişatı gösteriyordu. Şimdi de paraşütle bir aday indirdiler, bundan sonrasına millet, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, birinci turda kararını verecek. Türkiye'yi, istikrarının arkasında durduğu Türkiye'yi, istikrarlı bir biçimde 2023 hedeflerine taşıyacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanı ile Başbakanın görüşme yapmasından daha doğal bir şey olamaz. Bütün o değerlendirmeleri, sonuçları birlikte değerlendireceklerdir ve ondan sonra da karar verilecektir. Milletimize de açıklanacaktır, şimdiden hayırlı uğurlu olsun."

(bitti)

Haber Ara