SETA analistleri tarafından hazırlanan "Geçmişten Günümüze Türkiye'de Akademik Özgürlük Başlıklı" analiz yayımlandı. Analiz önümüzdeki günlerde, YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya'nın da katılacağı panelde ele alınacak.
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Fatma Nevra Seggia ile proje asistanı Veysel Gökbel'in hazırladığı analizde, Türkiye'de yükseköğretim alanında akademik özgürlüğün nasıl kısıtlandığı ve genişletildiği ortaya kondu.
Analizde, 1980 askeri darbesi sonrasında, 1981'de Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) kurulduğu ve bu tarihten itibaÂren akademik özgürlük tartışmalarının YÖK'ün aşırı merkeziyetçiliği üzerine yoğunlaştığı belirtildi.
-YÖK kanunu akademik özgürlüğün önündeki en önemli engellerden
Analizde, 'Her ne kadar başörtüsü yasağı ve katsayı uygulaÂması gibi yakın tarihimizde öğrenme özgürlüğüÂnü önemli ölçüde kısıtlayan hak ihlalleri sona erÂmiş olsa da yükseköğretimin amaçlarında hür ve bilimsel düşünceye beşinci sırada yer veren 1981 tarihli Yükseköğrenim Kanunu'nun hala yürürÂlükte olması, akademik özgürlüğün önündeki en önemli engellerden birini oluşturmaktadır' denildi.
Analizde, YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya tarafından 2013'te yayımlanan "Akademik Özgürlük Bildirisi"nin özgürlük konusunda öğretim üyelerine güç ve cesaret vermesinin muhtemel olduğu ancak YÖK'ün 29 Ocak'ta yaptığı yönetmelik değişikliğinde, yer alan bilimsel araştırmalar hariç öğretim üyelerinin resmi konularda izinsiz açıklama yapamayacağına dair maddenin tarÂtışma yarattığı kaydedildi.
Bugün Türkiye üniversitelerinde dünya standartlarında bir akademik özgürlüğün bulunduğunu söylemenin güç olduğuna dikkat çekilen analizde, Türkiye'de akademik özgürlüğün anlaşılmasında ve içselÂleştirilmesinde de sorunlar yaşandığı, akaÂdemik özgürlüğün Türkiye'de özellikle üniversite özerkliği bağlamında tartışıldığı ve savunulduğu, üniversite özerk olunca akademik ve bilimsel özÂgürlüğün de olacağının düşünüldüğü vurgulandı. AkaÂdemik özgürlüğün bireysel hak ve özgürlüklerle ilgili olan boyutunun daima geri planda kaldığına dikkat çekilen analizde, akademik özgürlüğün, kurumsal anlamda üniverÂsitenin mali ve idari özerkliğe sahip olmak, bireyÂsel anlamda fikir, vicdan ve ifade özgürlüğüne, iş güvencesine ve üniversitedeki karar mekanizÂmalarına katılma özgürlüğüne sahip olmak anlaÂmına geldiği kaydedildi.
-Politika önerileri geliştirildi
Analizde, akademik özgürlüğün tüm boyutlarını kapsayacak şekilde Türkiye örneklemi de dikkate alınarak politika önerileri geliştirildi.
Buna göre, Yükseköğretim Kanunu topluÂmun tüm paydaşlarıyla yeniden ele alınmalı ve akademik özgürlüğü genişletme yönünde gerek üniversite özerkliği gerekse bireysel özÂgürlükleri dikkate alan dünya ölçeğinde yeni bir kanun haline getirilmeli.
Üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve düÂşünce kuruluşları akademik özgürlük üzeriÂne paneller, projeler, çalışmalar yürütmeli, sonuçlarını kamuoyu ile paylaşarak tartışılÂması sağlanmalı.
Akademik özgürlüğün önündeki engelleÂri tespit etmek ve engellere ilişkin tedbirler geliştirmek amacıyla konuyla ilgili daha çok ampirik araştırma yapılması gerekiyor. UNESCO tavsiyesi veya Lima Bildirgesi gibi uluslararası geçerliliğe sahip metinlerde geçen akademik özgürlük kıstaslarının yasalarda ve uygulamada karşılanması için ilgili paydaşlar olan hükümet, YÖK ve üniversite senatoları tarafından özel çalışmalar yapılmalı.
YÖK Başkanı Çetinsaya tarafınÂdan 2013'te yayımlanan Akademik ÖzgürÂlük Bildirisi gibi metinler yayımlanmalı, tartışılmalı ve herkesin düşüncesini özgürÂce ifade edebilmesine müsait bir akademik iklim oluşturmak adına öğretim üyeleri cesaretlendirilmeli.
-İşten çıkarılma objektif kıstaslara dayanmalı
Üniversitede görev yapan öğretim elemanÂlarının işe alınma ve işten çıkarılma şartları objektif kıstaslara dayanmalı, öğretim üyeleÂrinin özlük haklarını ve özgürlüklerini koruÂyucu şekilde yeniden düzenlenmeli ve sonuç olarak gerek devlet gerekse vakıf üniversiteÂlerinde çalışanların işten çıkarılma endişesi taşımamasını sağlayacak bir sistem için çaÂlışmalar yürütülmeli.
Yükseköğretim Kurumları Yönetici, ÖğreÂtim Elemanı ve Memurları Disiplin YönetÂmeliği'ndeki muğlak, akademik özgürlüğü sınırlandırabilecek ifadeler çıkarılmalı, ifaÂde, araştırma, öğrenme ve öğretme özgürlüÂğünü genişletici maddeler eklenmeli.