Prof. Dr. Toygar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramazan ayında oruç tutanların vücudunun yaklaşık 16 saat susuz kalacağını, bunun da vücuttaki su dengesini etkileyeceğini belirtti.
Yenilecek yiyeceklere dikkat edilmesi halinde bunun önüne geçilebileceğini bildiren Toygar, içilen suyun tek başına yeterli olmadığına işaret etti.
İçilen suyun vücut hücrelerinde tutulmadığını, vücudun idrarla bunu dışarı attığını ifade eden Toygar, şöyle konuştu:
"Oruçluyken su içemeyeceğimize göre vücutta su tutan gıdaları tercih etmeliyiz. Normal içilen suyu vücut idrarla dışarı atar, hücrelerimiz bunu tutmaz. Bağıl su dediğimiz suyu hücrelerimiz tutar. Bunların başında da çorbalar gelir. Bu nedenle iftarda ve sahurda mutlaka çorba içilmesi gerekir. Sebze çorbası, kuru baklagiller, mercimek, taze sıkılmış mevye suları, az yağlı sebze yemekleri, yağı alınmış et veya tavuk suyu ile bu yemeklerin sularını vücut hücreleri tutar. Uzun süre susuz kalan vücuttaki dengeyi sağlar. Kepekli gıdalar, toz kepek de vücuttaki suyu çok tutar. Yoğurda veya çorbaya bir kaşık kepek konulması vücuttaki su dengesine olumlu etkide bulunur. Hücrelerin su almasını, vücudun susuz kalmasını engeller."
-Tükürük salgısına da faydası var
Çorba ve bu tür yemeklerin suyunu vücuttaki hücrelerin tuttuğu gibi tükürük salgılayan bez hücrelerin de bunu tuttuğunun altını çizen Toygar, normal şartlarda çok uzun süre susuz kalan vücuttaki tükürük azalmasının böylelikle çok fazla yaşanmayacağını kaydetti.
Toygar, "Tükürük salgılayan tükürük bezi hücreleri de bağıl suyu tuttuğu için tükürük salgılanması bütün gün dengeli olarak devam eder" dedi.
Prof. Dr. Nurselen Toygar, gün içerisinde susamaya yol açacak yiyeceklerden ve nişastalı, ağır şekerli, hamurlu, şuruplu tatlıların da çok fazla tercih edilmemesi gerektiğine işaret etti.