Fevziye Cengiz'in avukatı Hanife Yıldırım, olay günü Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde görevli nöbetçi doktor A.K'yi, müvekkiline yapılan "işkence"yi raporunda belirtmediği iddiasıyla İzmir Tabip Odası'na şikayet etti. 21 Kasım 2012'de İzmir Tabip Odası, doktor A.K. hakkında "adli vakaların muayenesinde ve rapor tanziminde gerekli özeni göstermemek" iddiasıyla başlattığı soruşturma sonucunda "uyarı" cezası verdi.
Avukat Yıldırım, "uyarı" cezasının yetersiz olduğunu, Dr. A.K'nin "mesleksel bilgi ve becerilerini insan onuruna ters düşecek amaçlarla kullanmak, işkence yapmak, işkenceye katılmak veya işkence olarak nitelendirilebilecek işlem ve davranışlarda bulunmak, işkence bulgularının tespitinde gerçeğe aykırı rapor düzenlemekten, geçici olarak 15 günden 6 aya kadar meslekten alıkoyma" ile cezalandırılması istemiyle TTB Yüksek Onur Kurulu'na başvurdu.
TTB Yüksek Onur Kurulu, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda, oy birliğiyle aldığı karar ile Dr. A.K'nin uyarıyla cezalandırılmasına ilişkin kararın bozulmasına oy birliğiyle karar verdi. Bunun üzerine tekrar toplanan İzmir Tabip Odası, eski kararında direndi. Fevziye Cengiz'in avukatı Hanife Yıldırım, yeniden TTB Yüksek Onur Kurulu'na başvurdu.
Dr. A.K, geçen yıl İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nde "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 ay ila 2 yıl arasında hapis istemiyle yargılandığı davada beraat etmişti.
-Olayın geçmişi
Karabağlar'da faaliyet gösteren müzikhollere 17 Temmuz 2011 tarihinde yapılan denetimde, "kimliksiz olduğu, izinsiz çalıştığı ve polise mukavemette bulunduğu" gerekçeleriyle hakkında işlem yapılmak üzere polis merkezine götürülen Fevziye Cengiz'in, darp edildiği iddia edilmiş ve karakoldaki güvenlik kamerasının kaydettiği görüntüler basına yansımıştı.
Karşılıklı şikayetler üzerine Fevziye Cengiz hakkında 'kamu görevlisini basit yaralama ve hakaret' suçlarından, polis memurları hakkında ise 'işkence' suçundan ayrı ayrı iki dava açılmış, daha sonra davalar birleştirilmişti.
