Feyzioğlu, Sakarya Barosu'nun yeni hizmet binası açılış töreninden önce gazetecilere, balyoz davasındaki 5 nolu harddiskin TÜBİKAT raporuyla sabit olduğunu, bu durum karşısında yeniden yargılama yoluna gidilmesi gerektiğini öne sürdü.
Anayasa Mahkemesinin, kilit tanıkların dinlenmemiş olmasını ihlal sebebi gördüğünü kaydeden Feyzioğlu, şunları söyledi:
"Siyasi iktidar, TBB ve barolarımızın mücadelesiyle gerekçelerini ortaya koymasıyla biliyorsunuz, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına karar verdi. Özel görevli mahkemelerde adil yargılama yapılmadığını biz ortaya koymuştuk. Yasama organı, 'Demokratik ülkelerde özel görevli yapılar olmaz, kaldırıyorum' dedi. Bunu takiben Anayasa Mahkemesi'nce verilen ihlal ve yargılamanın yenilenmesi kararları anlam ifade etti. Çünkü özel yetkili mahkemelerin yapısında Anayasa Mahkemesi, ihlal de yeniden yargılama da dese sonuç değişmeyecekti. O yüzden hem özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını hem de Anayasa Mahkemesi kararını birlikte düşünmemiz lazım. Bireysel başvuru, Türkiye'nin önünü açan bir gelişmedir."
"12 Eylül'ün bir darbe olduğunda bir tereddüt var mı?" diye sorun Feyzioğlu, "12 Eylül askeri darbesiyle hesaplaşmakta samimi olanlar, 12 Eylül askeri darbesinin ürünlerini değiştirme yolunda adım atmalılar. 12 Eylül'le hesaplaşmak, 90 yaşına gelmiş 2 generalin müebbet hapse mahkum edilmesinin çok daha ötesinde girişimi gerektirir" diye konuştu.
Feyzioğlu, açılıştaki konuşmasında da hukukun üstünlüğünü, yargılamanın adil yapılmasını, savunma hakkına saygı gösterilmesi ve Türkiye'de yaşayan herkesin hukuki güvenlik hakkına sahip kılınması gerektiğini söyledi.
Yanlış yapıldığı zaman saygı sınırları içerisinde bunu ifade edeceklerini belirten Feyzioğlu, "Bugünün bir yanlışı varsa dün de yapılıyordu cümlesini doğru görmeyiz. Çünkü biz mazeret üretme yeri değil, çözüme katkıda bulunma makamlarıyız. Amaç, her zaman daha doğruyu daha güzeli evrensel olarak doğruyu bulabilmek. Hepimizin buna ihtiyacı var" dedi.
Feyzioğlu, hukukçuların farklı siyasi görüşlerden geldiğini dile getirerek, "Türkiye'nin kutuplaştırıldığı, siyasetin lisanının sertleştiği bu günlerde biz inatla, kararlılıkla hukukun üstünlüğünün evrensel lisanını konuşarak, ülke için ortak bir payda yaratma gayretindeyiz" diye konuştu.
