Çırağan Sarayı'ndaki, Türkiye-Almanya Stratejik Diyalog Mekanizması 2. Toplantısı kapsamında, çalışma gruplarına eş başkanlık yapan Davutoğlu ve Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Davutoğlu, Steinmeier'i Türkiye'de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu, kendisinin Türkiye ve halkı için yabancı olmayan, yakından tanınan bir sima olduğunu söyledi.
Steinmeier'in Türk-Alman dostluğuna büyük katkılar yaptığını belirten Davutoğlu, mevkidaşının her zaman iki ülke arasındaki iş birliğinin gelişmesine ve Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecine katkıda bulunduğunu ifade etti.
Bakan Davutoğlu, bugün yapılan bir açıklamayla Almanya'nın eski Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin rahatsızlık geçirdiğini öğrendiğini anlatarak, "Kendisiyle çok yakın bir iş birliği içinde bulunmuştuk. Sağlık dileklerimi buradan iletmek istiyorum" dedi.
Bugün Steinmeier ile Türkiye-Almanya Stratejik Diyalog Mekanizması 2. Toplantısı'nı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Davutoğlu, toplantının, diplomatik ilişki bağlamında 250 yıllık geçmişe sahip olduğunu ve derinliğine gelişmiş olan Türk-Alman ilişkilerinin yapısına kurumsallık kazandırma çabası olduğunu aktardı.
Davutoğlu, bu kurumsallaşma kapsamında sadece bakanlıklar ve bakanlar arasında değil, kurumlar arasında da daha yakın bir iş birliği öngördüklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Tarihte çok az iki millet, Türkler ve Almanlar kadar iç içe geçen ilişkilere sahip olmuşlardır. Hem tarihi olarak böyledir, birçok savaşta omuz omuza bulunma yanında, barış günlerinde de hep bir arada olduk. Hem de son 50 yıl içinde, iki halk iç içe geçmiştir, birlikte yaşamıştır. Birlikte üzülmüşler, birlikte sevinmişlerdir. Almanya'da 4 milyonu aşkın vatandaşımızın, Türk kökenli Alman vatandaşıyla birlikte bulunması, Türkiye için de Almanya için de büyük değerdir. Artık üçüncü, dördüncü nesillerin gelmesi, yepyeni büyük kültürel sentezlere de eşlik edecek bir kültürel alışverişi sağlamıştır. Aynı şekilde neredeyse 4 milyonu aşan Alman turisti de her yıl ülkemizde ağırlamak da bize büyük bir onur veriyor. Türkler ve Almanlar, bu anlamda iç içe geçen halklar olarak birini yakından anlayan, yakından ilişki kuran iki halktır."
- "Almanya Türkiye'nin birinci ticari partneri"
Davutoğlu, devletler arası ilişkilerin bu temel üzerinde gittikçe güçlendiğini söyleyerek, Türk-Alman Üniversitesinin kuruluşu ve diğer birçok kurumlarla bunun daha da güçleneceğine inandıklarını dile getirdi.
Almanya'nın Türkiye'nin birinci ticari partneri olarak 30 milyar avroyu aşan ekonomik ilişkileri bulunduğunu ve Türk firmalarının Almanya'daki, Alman firmalarının ise Türkiye'deki mevcudiyetinin kendilerine kıvanç sağladığını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bugün 5 ana çalışma grubuyla, bu ilişkileri daha da geliştirme yönünde, güçlü bir adım attık. Birincisi ikili ilişkiler, ikincisi Avrupa Birliği çerçevesinde ve Avrupa Ortak Çalışma Grubu, üçüncüsü Terörle Mücadele Çalışma Grubu, dördüncüsü Uluslararası Güvenlik Çalışma Grubu, beşincisi de Bölgesel ve Uluslararası Sorunlar Çalışma Grubu. Biz iki bakan olarak, bu çalışma gruplarının dün ve bugün yaptığı çalışmaların raporlarını ele aldık. Raporlarını dinledik. Her şeyden önce, bu çalışma gruplarında bir araya gelen diplomatlarımızın geliştirdikleri dostluktan büyük kıvanç duyuyoruz. Türk-Alman dostluğunun bir nişanesi olarak, karşılıklı olarak geliştirilen bu dostluğun da gelecekteki ilişkilere büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz."
- "Türk-Avrupa Birliği ilişkilerinde Almanya'nın rolü önemli"
Davutoğlu, ikili ilişkiler bağlamında siyasi, ekonomik, kültürel alt yapının daha da güçlendirileceğini dile getirerek, "İlişkiler daha sağlam temellere oturtulacak. Karşılıklı anlayış ve saygı içinde, bu ilişkileri en kapsamlı şekle dönüştüreceğiz" dedi.
Türkiye'nin üyeliğinin Avrupa Birliği için ekonomik dinamizm ve stratejik etki bakımından büyük bir değer taşıdığına inandıklarına dikkati çeken Davutoğlu, "Türkiye için de Avrupa Birliği üyeliği stratejik bir hedeftir. Bu hedef hiçbir zaman şaşmamıştır. Bütün dış politika önceliklerimizin başında Avrupa Birliği gelmektedir. Avrupa Birliğinin en önemli kurucu, öncü ülkesi olarak Almanya'dan, Türk-Avrupa Birliği ilişkilerine katkı sağlamasını bekliyoruz ve bu katkıda da Türkiye üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Özellikle değerli dostumuz bu çalışma esnasında, vize diyaloğu çerçevesinde ve geri kabul anlaşması çerçevesinde atılan adımlarla ilgili ele aldığımız hususlar, gerçekten memnuniyet vericidir. Yeni fasılların açılması, Türk-Avrupa Birliği ilişkilerinin derinleşmesinde Almanya'nın öncü bir rol üstlenmesi bizim dileğimizdir" diye konuştu.
- "Türk-Alman iş birliği bir ittifak ilişkisidir"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, hangi nitelikte olursa olsun, terörün herkesin ve uluslararası toplumun ortak düşmanı olduğunu belirterek, "Terörü herhangi bir din ya da kültürle ilişkilendirmeden, ortak mücadele kararlılığı, azmi içindeyiz. Birimlerimiz bu konuda çok yoğun bir faaliyet içerisinde. Bugün de çalışma grubundan aldığımız raporda bunun daha da güçlenmiş olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz. Uluslararası güvenlik bağlamında ise NATO'daki iş birliğimiz, Türk-Alman iş birliği, bir ittifak ilişkisidir, stratejik bir ittifak ilişkisidir. Ortak güvenlik anlayışlarına ve ortak güvenlik tehdit algılarına sahibiz" değerlendirmesinde bulundu.
Almanya'nın Suriye'den gelebilecek, muhtemel riskler karşısında patriotları göndererek Türk savunmasına yaptığı katkının, iki ülke arasındaki tarihi dostluğun da bir yansıması olduğunu ifade eden Davutoğlu, Türk halkı ve hükümeti adına bu katkı için teşekkür etti.
Davutoğlu, NATO içinde her zaman omuz omuza, iş birliği içerisinde bulunduklarını aktararak, "Uluslararası güvenlik ve enerji arzı güvenliği konusunda da Türkiye ve Almanya ortak perspektiflere sahiptir. Nihayet bölgesel ve uluslararası sorunlar konusunda ekiplerimiz çalışıyor" diye konuştu.
- "Bundan sonra da uluslararası barış ve istikrar için omuz omuza çalışmaya hazırız"
Çok dinamik bir uluslararası konjonktürde yaşandığına işaret eden Davutoğlu, şubat ayında Suriye'ye yoğunlaştıklarını, Montrö'de birlikte Suriye sorununu nasıl çözeceklerine ilişkin çalışma yürüttüklerini ancak mart ayında tüm dikkatlerinin Ukrayna'ya çevrildiğini kaydetti.
Davutoğlu, şu an dikkatlerinin Irak'a çevrildiğini ifade ederek, "Bütün bu ülkeler Türkiye'nin komşusu olan ülkeler ve Avrupa Birliği'nin komşuluk politikaları içinde de Almanya'nın yakın ilişki de olduğu ülkeler. O bakımdan bu dinamik konjonktürde ve krizler arasında Türkiye ile Almanya'nın birlikte, Balkanlar'a, Doğu Avrupa'ya, Karadeniz'e, Orta Doğu'ya, Hazar Havzası'na dönük istişarelerle ortak bir perspektif geliştirmesi, hem Türkiye'nin ve Almanya'nın çıkarları açısından önemlidir, hem de Avrasya ve Orta Doğu'daki kalıcı barış ve istikrar bakımından hayatidir. Biz bütün bu konularda Almanya ile şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da uluslararası barış ve istikrar için omuz omuza çalışmaya hazırız. Alman tarafından da değerli dostum Frank-Walter'in gösterdiği yakın ilgi ve iş birliği ile bu iradeyi göstermesinden büyük memnuniyet duyuyorum" şeklinde konuştu.