Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail yönetiminin, üç gencin kaybolduğu iddiası ile Filistin'i hedef alan yeni bir saldırganlığa başladığı kaydetti.
İsrail yönetiminin, hiçbir araştırma inceleme gereği duymadan üç kişinin kayıp olmasından HAMAS'ı sorumlu tuttuğunu belirten Yıldırım, HAMAS'ın üst düzey yöneticilerinin ise böyle bir olayla ilgiilerinin bulunmadığını açıkladıklarını ifade etti.
Buna rağmen İsrail yönetiminin son üç gündür El Halil kenti ve Gazze şeridine yönelik yeni saldırgan politikalarını uygulamaya koyduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"İsrail güvenlik birimleri uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı bir şekilde Filistinliler'in evlerini basmakta, insanları hiçbir açıklama yapmadan gözaltına almaktadır.
Filistin Meclis Başkanı Aziz Duveyk de önceki gece konutuna yapılan saldırı ile gözaltına alınmıştır. HAMAS'ın üst düzey yöneticilerinden çok sayıda kişinin de İsrail güvenlik birimlerince gözaltına alındığı bildirilmiştir. El Halil kenti tamamen abluka altındadır. Yapılan baskı ve şiddet politikası bilinçli bir uygulamadır.
İsrail yönetimi Gazze'ye açılan iki kapıyı da kapattığını açıklamış ve yakıt dışında hiçbir malzemenin Gazze bölgesine girişine izin vermeyeceğini bildirmiştir. Önceki gece de Gazze bölgesine havadan saldırı düzenlemiştir. Bu saldırılarda beş kişi yaralanmıştır. El Celzun Kampı'na yapılan saldırı da ise bir Filistinli yaşamını yitirmiştir.
İsrail'in, üç genci bahane ederek yeniden saldırgan politikalarını devreye koyduğunu görüyoruz. Bu saldırganlığın sebebinin kayıp üç genç değil, Filistinli gruplar arasında yaşanan barış ve Ulusal Uzlaşı Hükümeti olduğu kanaati taşıyoruz.
İsrail yönetiminin sergilediği bu tavır tam anlamıyla bir devlet terörüdür. BM ve diğer uluslararası kuruluşlardan uyarı ve kınama dahi yapılmamaktadır. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. İsrail biran önce bu saldırgan tutumundan vazgeçmelidir.
İsrail'in bu saldırgan politikalarını şiddetle kınıyor, biran önce uluslararası insan hakları normlarına dönmeye çağırıyoruz."