Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer, Federal Basın Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Suriye'de 3,5 yıldan beri devam eden iç savaşın risklerinin hafife alınmadığını belirtti.
Bir süreden beri Suriye'de Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) de aralarında bulunduğu çeşitli aşırı gruplarının yer aldığı savaşın şeklinin, boyutunun ve niteliğinin endişeyle izlendiğini ifade eden Schaefer, yapılan tehlike analizlerinin Suriye'deki iç savaşın Lübnan, Ürdün ve Irak gibi komşu ülkelere de taşınabileceği riskini barındırdığını belirtti.
Maalesef bu senaryonun gerçekleştiğini kaydeden Schaefer, şimdi Türk hükümetinin de dahil olduğu uluslararası toplumun, bu durumun daha da genişlemesini önlemesi ve orta vadede çözümler bulması gerektiğini vurguladı.
Steinmeier'in 20 Haziran Cuma günü Türkiye'ye gideceğine işaret eden Schaefer, 'Steinmeier, Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Türkiye-Almanya Stratejik Diyalog Toplantısı kapsamında görüşecek. Bu, Almanya ile Türkiye arasında yakın siyasi ilişkiler konusunda yeni bir araç' dedi.
Schaefer, söz konusu stratejik diyaloğun bu tür ihtilaflar için de düşünüldüğüne işaret ederek, toplantıda Suriye'deki iç savaş ve Irak'daki olaylar gibi tüm konuların ele alınacağını kaydetti.
IŞİD'in son günlerde Irak'ta bu kadar hızlı bir şekilde yayılmasının herkesi şaşırttığını ifade eden Schaefer, Steinmeier'in bir gazeteye verdiği demeçte, bölgesel güçlerin Irak'ta üçüncü aktörler üzerinden örtülü vekalet savaşı yapmalarının engellenmesi gerektiğine dikkat çektiğini hatırlattı.
Durumun tırmanmaması için uluslararası toplumun elinden geleni yapması gerektiğini vurgulayan Schaefer, bu konuda ABD ve Avrupa'daki partnerlerle aynı çizgide olduklarını kaydetti.
Schaefer, terörizmin bu şeklinin Irak'ta yer bulmamasının ilk etapta bağımsız Irak'ın ve onun hükümetinin sorumluluğunda olduğunu, bu konuda Irak'ta yönetim kabiliyeti olan bir hükümetin kurulmasının önemine dikkat çekti.
Almanya'nın İran ile uzun zamandan beri ilişki içinde olduğunu belirten Schaefer, İran tarafının ABD ile ciddi ve yapıcı diyaloğa girmesini memnuniyetle karşılayacaklarını ifade etti.
-İsrail'de 3 gencin kaçırılması
İsrail'deki kaçırma olayına da değinin Schaefer, Almanya'nın İsrailli 3 gencin geçen hafta Batı Şeria'da kaçırılmasını şiddetle kınadığını belirterek, gençlerin serbest bırakması çağrısında bulundu. Schaefer, bölgedeki gerginliğin tırmanmasının önlenmesi gerektiğini belirterek, bunun herkesin çıkarına olacağını kaydetti.
-Alman istihbaratının dinleme faaliyetleri
Almanya Hükümet Sözcü Vekili Georg Streiter, Alman Dış İstihbarat Servisi BND'nin, Yunanistan'ın da arasında bulunduğu 195 ülkenin internet iletişimini izlediği iddialarını yalanladı.
Yunanistan'ın "Ta Nea" gazetesinin, BND'nin geniş kapsamda dinleme faaliyetinde bulunduğu yönündeki iddiaların sorulması üzerine Streiter, "Ülkelerin yayımlanan listede yer alması Alman İstihbaratı tarafından hedef olduğu anlamına gelmiyor. O liste iletişim trafiğini gösteren bir liste" ifadesini kullandı.
Ekonomi Bakanlığı Sözcüsü Tobias Dünow da Ukrayna ve Rusya arasında yapılan doğa gaz müzakerelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasından Almanya'nın olumsuz etkilenmeyeceğini söyledi.
Rus enerji devi Gazprom'un Ukrayna'ya bundan sonra doğalgaz sevkiyatını durduracağı ve Ukrayna'dan başka ülkelere gönderilen doğalgazın bundan etkilenmeyeceği bilgisine sahip olduğunu ifade eden Dünow, 'Almanya'nın enerji güvenliğinin tehlikede olduğunu görmüyoruz" şeklinde konuştu.
-Berlin'de yakalanan IŞİD üyesi
İçişleri Bakanlığı sözcüsü Johannes Dimroth da muhtemelen Suriye'de bulunan ve hakkında yakalama emri bulunan bir kişinin cumartesi günü Berlin'deki bir havalimanında yakalandığını ve hakim karşısına çıkarıldığını söyledi. Dimroth, söz konusu kişinin hangi ülkede ne kadar kaldığı konusunda bilgi vermedi.
Almanya'dan Suriye'de savaşmak için gidenlerin sayısının yaklaşık 320 olduğunu ifade eden Dimroth, Alman güvenlik kurumlarının bu kişilerin Almanya'ya dönerek suç işleyebileceği yönündeki tehlikeye her zaman işaret ettiğini kaydetti.